..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi sabırlı ve yürektendir, sevgi kıskanç ve övüngen değildir. -İncil
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > Levent




15 Temmuz 2008
Savunma Hatları ve Sorumluluk  
Güvendiğimiz Dağlar

Levent


Lakin iş gençliğin Cumhuriyeti müdafaa etmesi noktasına gelene kadar yarılması gereken savunma hatları vardır. Bu hatların yarıldığı Cumhuriyeti seven kitlelerce hissedilmeye başlandığında toplumda oluşacak huzursuzluğun derinliğini çok kişi takdir edecektir.


:BFFI:
Yıl 1918. Yılların ve savaşların yorgunu, yenik bir Osmanlı Devleti.. Vatan onu parçalamak ve yok etmek isteyenlerin işgali altında.. Halk hainler, dönekler, yalakalar, casuslar, katledilenler, zulmedilenler, esir düşmüşler, umarsızlar ve umutsuzlar diye pek çok guruba ayrılmış.. Bütün bu gurupların içinde bir de başkaldıranlar ve “ya istiklal ya ölüm” diyenler var.
Eğer güçlü bir liderin önderliği olmasaydı istiklal mücadelesinde yine de başarılı olabilir miydik emin değilim ama şundan eminim ki her durumda kolayca teslim olmayacak bir gurup hep orada olacaktı ve sonuna kadar direnecekti.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde işaret ettiği şey de buydu. Durum ne kadar vahim olursa olsun mücadeleden yılmayacak olan bir güce duyulan inanç ve bu güce çizilen sınırlar vardır hitabede.
Atatürk’e ait olup olmadığı kimi yerlerde tartışma konusu olan Bursa Nutkunda sınırlar hitabedekinden çok daha nettir. Sınırlar nettir demek yanlış oldu bir anlamda, neredeyse sınır yoktur kanaatimce. Gençliğin muhakemesine o denli büyük bir güven vardır burada..
Lakin iş gençliğin Cumhuriyeti müdafaa etmesi noktasına gelene kadar yarılması gereken savunma hatları vardır. Bu hatların yarıldığı Cumhuriyeti seven kitlelerce hissedilmeye başlandığında toplumda oluşacak huzursuzluğun derinliğini çok kişi takdir edecektir.
Öncelikli olarak sivil iktidara çok büyük rol düşmektedir. İşlerin yolunda gitmediğini hissettirecek bozukluklar, yolsuzluklar, yasadışılıklar, adaletsizlikler süratle ele alınıp en kısa sürede halkın gözü önünde çözüme ulaştırılmalıdır. Halkın huzur ve güvenlik hissi vatanın temelidir. Sivil iktidar, sivil kuvvetler toplumdaki genel huzuru gözetmek ve gerilime mahal vermeyecek hareketleri takip etmek ile yükümlüdürler. Halk huzur, güvenlik, adalet ve aş-iş gibi temel ihtiyaçlarından mahrum bırakılmamalıdır.
Mahrumiyetler çok adaletsiz ve toplum içinde belli gurupların çıkarları gözetilir biçimde arttığında, siyaset kör-sağır-dilsiz-umarsız-çaresiz hal aldığında yasalar devreye girip bu gidişe dur demek zorundadır. Anayasada belirtilen eşitlik, adalet ve özgürlüklere dair sınırların korunması bu noktada mahkemelere kalmıştır.
Kimi zamanlar olmuştur Türkiye tarihinde, toplumdaki kesimlerin içindeki gerilim, huzursuzluk ne yazık ki savunma hatları tarafından iyi ölçülememiştir. Yükselen tansiyon iyi okunamamıştır. Çeşitli kesimler seslerini bir türlü duyuramamış ve rahatsızlıkları sonunda onları başkaldırı noktasına taşımıştır. Bu zamanların toplumu getirdiği noktaları bir hatırlayacak olursak toplum içindeki rahatsızlıkların karşıt kitleleri fiili olarak çatıştırdığı gerçeğini görürüz. Ne mahkeme ne siyaset önünü alabilmiştir böyle zamanların. Ve bir diğer savunma hattı olan ordu işe karışmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti genç bir devlet olarak çok fırtınalı ve hızlı değişimlerin yaşandığı bir yüzyılda kurulmuş, bu fırtınalardan payına düşeni de ziyadesiyle almıştır. Darbeler, toplumsal karmaşalar, siyasi iktidarı kanunların üstünde kullanmaya yelteneler, iç ve dış kaynaklı terör yılları..
Bütün bu tarihin bize öğrettiği bir şey olmalı. Adı SORUMLULUK olan bir şey.. Bu ülke vatandaşlarının huzur ve güvenliğinden sorumlu olan bütün mekanizmaların sorumluluklarını tekrar gözden geçirmesi gereken bir dönemden geçmekteyiz. Durdukları yerden pek iyi göremiyor olabilirler diye açık biçimde ifade etmekte fayda vardır ki halkın geniş kesiminde tansiyonlar yüksektir-yükselmektedir. Bu tansiyon sağlıklı önlemlerle, doğal yoldan düşürülmek zorundadır. Birileri durumdan vazife çıkarmaya başlamadan, saflar birbirine daha fazla yaklaşmadan ortalığı yatıştırıp sorunları çözmek adları Anayasa ile konmuş kurumların görevidir. Cumhuriyete ve kurumlarına güveniyoruz, bu ülkeyi seviyoruz. Gidecek başka yerimiz yok. Güvendiğimiz dağlara kar yağarsa ne yaparız bilemiyorum.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
83. Madde
Türkiye ve Enerji
Bol Keseden Atmak
Oy Verme, Dur de
Hükümet İstifa Et!
Sarı Neyin Rengi?
Neden Deniz Baykal Olmasın? Neden Olsun Ki?
Siyaset Değil Rezalet
Bu Millet Sevilmeyi Hakediyor
Ahlak

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Korkak ve Canavar Eleştirisi
Tılsım-ı Kudret Eleştirisi
Ankara'da Soğuk Gece Eleştirisi
İnci Yumurtlama Yarışı
Üç Kitap Eleştirisi
Milliyetçilik Kötüdür
Şiddet İçerikli Bilgisayar Oyunları
Öküz Sürülerinin Küresel Möölemesi
Ozanın Şarkısı Eleştirisi
Medeniyet (!)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Barbar Conan'ın Ölüm Şarkısı [Şiir]
Her İnsan Öldürür Sevdiğini [Şiir]
2012: Ölülerin İntikamı [Öykü]
Althar'ın Akıncıları: Altıngöl ve Ejderha (9. Bölüm - Son - ) [Öykü]
Kovan Savaşları (1. Bölüm) [Öykü]
2012: Ölülerin İntikamı (3) [Öykü]
Yeşilgözlü Şeytan'ın Gecesi [Öykü]
Güneş ve Ölüm (3. Bölüm) [Öykü]
Kovan Savaşları (2. Bölüm) [Öykü]
Yaz 2011 [Öykü]


Levent kimdir?

Fantazyada büyü, teknoloji ve aksiyon İldar'da buluşuyor. 07/10/2017 tarihinde şimdi diyebilirim ki neredeyse 2 senedir tek kelime yazmadım. . . 2 senedir yazar tarafım ölü. oysa oldugum şeyler içinde olmayı en sevdiğim şey yazar olmaktı :) Toprağı bol olsun.

Etkilendiği Yazarlar:
Süpermen, Robert E. Howard, Tolkien, Salvatore, Jules Verne, Battalgazi, David Eddings, Michael Moorcock.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Levent, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.