"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yı ayılttılar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Evet cehalettir. Bilgisayar oyunu düşmanlığı; Kolaycılıktır. Aptallıktır. Saflıktır. Kötü niyetliliktir. Birilerinin dümen suyuna girmektir. Oltaya gelmektir. Gerçeği görmemektir. Kendi suçunun farkında olamamaktır. Sorunu yanlış analiz etmektir. Bilgisayar oyunları düşmanlığı çok sıkıcıdır. Bu oyunları seven ve oynayan birisi olarak ben şahsen bu eleştirilerden sıkıldığım için bunlara kızıyorum. Çok sıkıcı yahu. İnanın daha hayatında iki tane bilgisayar oyunu görmemiş-oynamamış-bilgisayar nedir bilmeyen bu kişilerin saçma sapan eleştirilerinden boğazıma kadar geldi.. Yeter yahu.. Bu ne cehalet, bu ne kendini bilmezlik.. Bu ne karacahillik!.. Bir kere oyunları eleştirenlerin tek sığındığı cümle; “Oyunlarda şiddet var, gençleri kötü etkiliyor..” Şimdi bir oyun oynayıp da oyunun etkisi ile gidip okul basan bir bir genç sağlıklı bir genç olabilir mi? OLAMAZ. Aklı başında bir genç iki el HALO oynadıktan sonra delirmez. Bunun öğretmeni-arkadaşı, yahu anası babası görmüyor mu? Çocuğun arızaya girdiğini kimse umursamıyor mu? Arkadaş okulda katliam yapacak kadar uçmuş birisi mutlaka bir yerlerde çok ciddi bir arıza sinyali verir. Bunun etrafındakiler uyuyor mu? Bu çocuk bir el Counter Strike attıktan sonra “..benim okul basasım geldi. Gidip bütün sınıfı ve öğretmenlerimi kurşuna diziyim..”demiyor. Tatlı su sazanları böyle okul basma ve katliam haberlerine bayılır.. hele ki çocuğun bilgisayarında bu “şiddet içerikli(!)oyunlar varsa oldu bu iş-kılıf da hazır.. Tatlı su sazanlarının doğasında olduk olmadık herşeye zıplamak olduğu için işin iç yüzünü araştırmazlar. Onun için yüzeydeki minik bir sahte hareket yeterlidir. Adı üzerinde: SAZAN.. Bir kere bu katliamcı çocukların hepsi aileden ve okulda sorunludur. Hayatlarında boşanmış anne ve baba durumu-ergenlik problemleri-yalnızlık-anlaşılamamak ve başka bir sürü sorun vardır ama bunları ailelerin ilgisizliği ya da okullardaki sistemin çürüklüğü yüzünden kimse -çok geç olana kadar- fark edememiştir. Bazılarında arıza fark edilmiştir ve çocuk tedavi altındadır ama işler yine de o kırılma noktasına gelmiştir. Çoğu okul katliamcısı gencin ilaç ve psikolojik tedavi geçmişi vardır. Ve hepsinin evinde-çevrsinde kolayca ulaşabilecekleri-elde edebilecekleri silahlar vardır. Bir oyun ne kadar sapıkça ve şiddet dolu olursa olsun sağlıklı bir insanı katliamcı yapmaz ya da insan psikolojisini bozmaz. Ya oynar ve güler geçersin ya da iğrenir ve “ bu ne manyak oyun yahu” der ve hemen oyunu silersin.. Ben kendimden biliyorum. Oyunların da türleri vardır ve alt türleri de vardır-oyunların hepsine yaş sınırı veren uluslararası bir derecelendirme kuruluşu vardır. Oyun alacağınız zaman bu oyunun Notunu inceleyin ve kaç yaş için uygun görülmüş buna bakın. 10 yaşındaki bir velete “18+ yaş. İçinde kan-şiddet ve cinsellik unsurları vardır” oyunu alıyosanız ve o çocuk bilgisayar başında sessizce-size dışarda laf getirmeden-gürültüsüzce oturuyor diye-yaramazlık yapmıyor diye bir daha ilgilenmiyorsanız o çocuk okul bastığında bunun suçunu kimseye atmayın. Aynaya bakın. Çok berbat ve aşırı şiddet dolu oyunları oynayan kitleler oyun dünyasında bir gurup arıza tiptir. Çoğu oyuncu bu arasıra ortaya çıkan “uçlardaki” oyunlara zaten bakmaz. Oyun firmaları bunları nadiren üretir çünkü alıcı kitle çoğunlukla çocuklar ve 18 altı gençler olduğundan bu 18+ oyunları Amerika-Avrupa'da bile satamazlar. Firmalar daha hafif oyunlar yapar. Oyunların bazıları cidden 18+ yaş içindir ve çoğu 18+ oyuncu bile bunlara yanaşmaz-bunların özel psikopat kitleleri vardır-hatta bazıları yasadışı yollardan dağılır-oynanır. Nasıl ki her araba kullanan şöför mahalle arasında diğerleri ile yarışmıyorsa içinde ateş edilen her oyun da ŞİDDET DOLU değildir ve her oyuncu da sapık değildir. . Bir kere burada oyun oynuyoruz, gerçek değil-Alooo GERÇEK DEĞİL- bunu kafalarınız alsın. Bu oyun. Oyun bu. Çocuğunuz oyun ile gerçeği ayıramıyorsa ve oyundaki şeyleri yapmaya çalışıyorsa ana baba olarak oyuna değil kendinize bakın. Çocuğunuz oyun ile gerçeği ayıramıyorsa cidden ona daha fazla zaman ayırmanız gerekiyor demektir.. Cidden. Şiddet arıyosanız gidin bir Ana Haber Bülteni seyredin. Bir yemek programı ya da başka bişey seyredin. Bir açık oturum seyredin ve yumruklaşmayı-küfürleri-hakaretleri görün.. Çocuklar Meclis TV'de daha çok şiddet izleyebilir, ya da gün içi kuşağında daha zararlı yayınlarla karşılaşabilir ama bunlara bakan yok-SAZANLAR için kolay hedef bilgisayar oyunları. Gazeteleri anlıyorum. Bu düşmalığı onlar çıkardı çünkü Bilgisayar-Internet gazetelerin düşmanı. Reklam pastasına ortak oluyor bilgisayar ve internet. Gazeteler genç kuşağı kaybettikleri için öfkeli. Oyunlar ve diğer bilgisayar bağlantılı uğraşlarla çok ilgilenen koca genç kitleleri hedef alan her reklam artık televizyon ya da radyodan değil Internetten geçiyor. Gazeteler bunu sevmiyor.. Gazeteler para kaybediyor. Gazeteler ve televizyonlar interneti sevmiyor. Hem “bilgisayar oyunu katliama yol açtı” gibi bir başlık her zaman sattığı için işin kolayına kaçarak habercilik değil satıcılık yapıyorlar.. Gerçeği düşünmeden ne görse hooop diye yutuyor millet nasılsa.. Sağlam bir insanı oyun bozmaz. Bir oyunu boş vaktin varsa oynarsın. Oyunu eğlence ve kafa dinlemek için oynarsın. Can sıkıcı bir günde unutmak ve kafayı soğutmak için oynarsın. Oyun içinde online arkadaşların vardır bazen oynamak için değil sadece etrafte gezinip onlarla muhabbet etmek için oynarsın. Oyun çok eğlenceli olduğu için-çok güzel bir oyun olduğu için oynarsın. Kız-erkek arkadaşından ayrılmışsındır ve hayatında koca bir boşluk oluşmuştur; o boşluğu doldurmak için oyun zamanını arttırarak oynarsın(işte bu kısmı abartılırsa çok zararlıdır ve oyun bağımlılığı denen uyuşturucu etkisinin kaynağı budur. Boşluk hissi... Sebebi ne olursa olsun insanın içindeki boşluk hissi tehlikelidir.. Uğraşlar bulmak-hobiler edinmek, oyuna sığınmaya yol açan asıl sorunu ortadan kaldıracak yönde adımlar atmak gerekir. İstisna durumlarda abartılmış oyun saatlerinin alkol-uyuşturucu bağımlılığından farkı yoktur. Aynı TELAFİ-ACI dindirme mekanizması çalışır).. Oyunu bir TELAFİ mekanizması-bir ağrı kesici olarak kullanmak her ağrı kesicide olduğu gibi bağımlılık yapabilir ve fazlası zararlıdır. Süratle yapacak başka hobiler de bulmak ve zararı OYUN dışı yöntemlerle tamir etmek gerekir. Kızının-oğlunun erkek-kızarkadaşı olduğunu bilmeyen bir aile elbette onun ayrılık acısını da bilmeyecek ve çocuk oyunlarda kendini kaybettiğinde bunu fark edemeyecektir. Ya da okulda şişman-çirkin-inek-acayip diye dışlanmış ve sorunlu bir genç bilgisayar oyunlarına sığındığında ne ailesi-ne okulu-ne öğretmenleri onu elinde silah ile katliam yapana kadar fark etmeyecektir. Gençleri görmeyenler, sadece geride bıraktıkları kan gölüne bakıp “bunu oyunlar yaptırdı” derken çok iğrençler. Bir oyun oynayıp da şu oyundaki gibi birinin ağzını burnun kırayım diye hiç sapıkça isteklerim olmadı. Milyonlarca kişilik orduları savaş alanında katlettim ama gerçek hayatta bir insana zarar vermeyi bırakın yerde karınca görsem üstüne basmamak için yol değiştiririm. Şiddet içerikli oyun mu? Çok iyi oynarım; Keskin nişancı tüfeği ile uzaktan arkadaşlarımın kafasını uçurmak hep keyif vermiştir. Ya da diğer takımın ortasına bir el bombası atmak büyük keyiftir.. Arkasında dikildiğin düşmanın sırtına bir şarjör boşaltmak da çok rahatlatıcıdır.. Geyik olsun diye kümeslere el bombası ya da alev makinası ile giren de benim, oyundaki kuşları vurmak için havaya yüzlerce mermi sıkan da benim.. Ama sokağa çıktığında tanımadığı teyzelerin pazar torbalarını evlerine kadar taşıyan da benim, yuvadan düşmüş yavru kuşları yuvalarına geri çıkarırken ağaçtan düşme pahasına-analarınca gagalanan da benim.. Oyunlar ne kadar şiddet içerikli olursa olsun bir genci asosyal-katil-manyak yapmaz. Kusura bakmasın SAZANLAR ama o genç zaten asosyaldir, manyak edilmiştir, katil kıvamına getirilmiştir ve oyunlar son safhada işe tuz biber olmuştur. Okulların ve ailelerin gençlere karşı vurdum duymaz ve anlayışsız-cahil olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünya her gelen yeni nesil için artan bir ivme ile hızlanıyor ve gençlerin gerçekten aile ve okulun dikkatli yönlendirmesine-desteğine ihtiyacı var. Suçu istediğiniz kadar bilgisayar oyunlarına atın-başınızı kuma gömmekten farkı yok. Bakarsan bağ olur bakmazsan ne olacağını bilemezsin.. Suçlu sizsiniz. Bu gençleri SAZANLARın toplumu, aileler ve okullar yaratıyor. Gençleri anlamıyorsunuz, onlarla ilgilenmiyorsunuz, destek olmuyorsunuz, yol gösterip doğru seçenekler sunmuyorsunuz, koca bir dünyada kendi hallerine başı boş bırakıyorsunuz.. Sonra kaybolmuşluğun içinden gölgelerin yetiştirdiği bir genç karşınıza elinde babasının-dedesinin-amcasının-arkadaşının babasının silahı ile dikildiğinde...“oyunlar suçlu..” Gülüyorum cehaletinize ve aldırmazlığınıza.. Şiddet içerikli oyunlar sadece son perdede figüran olarak küçük bir role sahip. Sizi kutlarım sazanlar, aileler ve okullar.. Bu sizin eseriniz.. Şimdi ölüleri gömün ve ellerinizdeki kanı temizleyin. NOT1: Bağımsız bilimsel araştırmalar bilgisayar oyunlarının beynin çalışmasını sağladığını ve problem çözme becerisi ile el-göz kordinasyonunu geliştirdiğini göstermiştir. Ayrıca bunama belirtileri üzerinde bu oyunların yavaşlatma etkisi de kanıtlanmıştır. NOT2: Herşeyin fazlası zararlıdır. Bazen hava soğuk oluyor-cepte para olmuyor, arkadaşlarınız uzakta oluyor ve bilgisayar en ucuz-yakın çözüm oluyor ama abartmayın-dışarı çıkın ve biraz da hava alın.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent Ölçer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |