Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire |
|
||||||||||
|
Siyaset iflas etti. Bu partilerin ve milletvekillerinin vatandaşın yararına bir icraatlarına sayabilecek olan var mı içinizde? Elbette yok. Anladık seçim sistemi zaten bozuk ve işin ucu kaçmış. Yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan hesabına dönmüş, danışıklı dövüş olmuş parti lideri olmak ve milletvekili olmak. O, onu seçiyor Başkanım diyor, öteki de kendini seçenleri vekil diye seçiyor. Vatandaşın istediği aday ise en son sırada listeye yer bulursa ne ala.. Siyaset öyle kirlenmiş ki artık çoğu yerde duyarsızlaşmışız. Lakin bıçağın kemiğe dayandığı bir yer de var. Bıçak kemiğe dayansın artık ey Türkiye’de yaşayan bu millet.. Adil bir seçim sisteminden ya da siyasetin kendi içinde çözüm üretmesinden umutlu değilim. Bir şekilde sert ve güçlü bir müdahale olmazsa bu böyle çöküşe kadar gidecek. Benim aklıma gelen yegane çıkış yolu-en mümkün görünen ihtimal yine de seçim sandıkları. Oyunuzu vermeyin. Bu partilerin hiçbirine, adayların hiçbirine oy vermeyin. Bizi seçim zamanından seçim zamanına hatırlayan ve ettikleri hizmet yeminine sadık kalmayan bu partilere-milletvekillerine oy vermeyin. Geleceğinizi, lokmanızı, alın terinizi hoyratça savuran harcayan-gasp eden bu düzene sesinizi yükseltin. Ben oy vermesem ne olur, başkaları verecek diye düşünmeyin-kendiniz için, çocuklarınızın geleceği için duruşunuzu gösterin. Sizlerin hiçbirine güvenmiyorum diye haykırın. Sandığa gitmeyin. Ben oy vermesem bile karşı partiye oy gidecek, hiç olmasa kötünün iyisi olsun diye düşünmeyin. Bu dönme dolap bir yerde kırılmak zorunda. Her iktidar kemerlere yeni delik açtırmaktan öteye bir icraata imza atmıyor. Zengin daha zengin olurken bu derenin suyu bizim kanımızda-çocuklarımızın istikbalinden çalınıyor. Kaybedecek neyimiz kaldı ki.. Oyunuzu vermeyin, “DUR” deyin. 70 milyonluk ülkede 45 milyon seçmenin 17 milyon oyunu aldı diye böbürlenenlerin karşısında küçücük küçülmüş bir muhalefete oy vererek bu sefil kara komedinin piyonu olmayı bırakın. Her darbeyi yiyen zaten hep sokaktaki, köydeki vatandaş. Bizim derimiz kalınlaşmış kamçı yemekten-aç gezmekten.. Bir 5 yıl daha katlanırız zorba bir iktidara. Yeter ki hele bir tepkinizi gösterin, oyunuzu vermeyin, görsünler artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini. Gösterin artık sessiz kalmayacağınızı.. Oy vermemek suçtur diyenlerden korkmayın, demokratik bir haktır oy vermemek ve hiçbir Avrupa ülkesinde yada Amerika’da oy vermeme cezası diye bir şey yoktur. Bu seçimlerin demokratik ve özgür biçimde yapılması esasının gereğidir. Zaten en son bildiğim kadarı ile 5YTL bir ceza söz konusu idi ve hukukçular bunu Anayasa’ya aykırı bir ceza olduğunu bağırıp duruyordu. Hem 5YTLlik cezanın tebliğ masrafı 10YTL olduğundan ceza kimseden tahsil edilemedi. Tepkinizi gösterin. Uyumayın, uyandırın. Artık oyuna gelmeyin. Oyunuzu vermeyin. Dur deyin. Bu yazı kaç kişiye ulaşır bilemem ama okuduysanız-bu tepkiye katılma kararı alırsanız seçim zamanı geldiğinde bu fikrinizi yeri geldikçe çevrenizde dile getirin lütfen. Herkes birileri bir şeyler yapsın diye bekliyor ama kimse o birilerinin kendisi olabileceğini düşünmüyor.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |