Kızacaklara şimdiden selam olsun. Onuncu köye doğru yürüyüşe geçtim ben.

Baykal, Bahçeci, Kılıçdar, Sarılale, Akşener, Gül, sümbül bülbül vs... Bir devri kapatın arkadaşlar... Bunlar kafalarıyla başka bir devre ait kişiler. Bunlar Demirellerin, Özalların, Ecevitlerin devrine ait dinozor fosilleri.

Hani insan konuştuğunda karşısındakinin yüzüne bakar ya, sesine kulak verir ya... Bu vatandaşlar da bir damla inandırıcılık ve samimiyet göremiyorum. Sistemin parçası olmuşlar, sistem olmuşlar. Ezbere ve hissetmeden konuşuyorlar. Kalpleri yok. Samimiyetleri yok. Buz gibi soğuk ve sahteler. Çok yapmacıklar. Sesini şöyle yükselt alçalt, şöyle giyin böyle konuş, şurda çocuk kucakla burada namaz kıl... Bunlar reklam kokan hareketler. Yemiyorum. Gaza gelmiyorum. Yiyen buyursun. Gazınız kutlu olsun.

Yürek arıyorum. Samimiyet arıyorum. Cesaret arıyorum. Malını, mülkünü, geleceğini, itibarını, canını kaybetmeye hazır cesur bir siyaset arıyorum. Bu ülkede Atatürkçüler asla eceliyle ölmez. Bunu göze alan vatansever siyasetçilerin korkusuzca, samimiyetle öne çıkmasını istiyorum.

Ortalığın bu yukarıda saydığım her devrin adamlarından temizlenmesi ve yeni bir yönetimle devrim niteliğinde temizlik yasalarının yapılması şart. Bunu bu yukarıdakiler yapamaz.

Liderlik sultasından memnun, parti içi muhalefeti yiyen, milletvekili dokunulmazlığının ardına saklanan bir siyasetçiden; Böyle bir meclisten ne bekliyorsun? Kendi maaşı 14000 lirayken ve bu "yetmiyor" iken 800 lira "büyük para" diyen adamlardan ne bekliyorsun? Bu meclisten cacık olmaz. Bu partilerden cacık olmaz. Silkele kendini birader, cep telefonu alırken bir hafta inceliyorsun hangi modeli alacağım diye, biraz araştır bu partilerin başındakiler kimdir, nedir kalibresi çapı nedir, karakteri, ruhu nedir.

Bu ülkeyi en çok korkaklar, işbirlikçiler, hainler, gafiller yönetti. Diğerlerinin ömrü zaten çok olmadı; önleri ya da kafaları kesildi.

Cesaret. Adalet. Özgürlük.