Bol keseden vatan millet-cumhuriyet-demokrasi-laiklik edebiyatı yapanlara sormak istiyorum. Fedakarlık nedir bilir misiniz?

Hala aç kurtlar gibi koltuk ve iktidar derdindesiniz. Yüreğiniz koltuk sevdasını bir türlü yenemiyor. Yazık..
Birileri ülkenin temelini dinamitliyor siz hala birleşmek-fedakarlık yaparak birleşmek- bir şeylerden vazgeçerek cesurca-risk alarak güç birleştirmek konu olunca pusup saklanıyorsunuz. Mızıkçı çocuklar gibi hep kendinize istiyorsunuz. Eğer istiklal savaşında da sizin gibiler çoğunlukta olsaydı Atatürk’ün bile gücü yetmezdi bu ülkeyi kurtarmaya. Allah’tan vatan millet sevgisiyle; değil koltuğunu canını vermeye koşa koşa giden yüce insanlar çokluktaydı. Mekanları cennet olsun.

Efendim o sağcıymış bu solcuymuş onun koministliği bunu faşitliği varmış… Tek düşmanınız Emperyalizm hala görmüyorsunuz şaşı şaşkınlar.. Düşmanımın düşmanı dostumdur demeyi bile bilmiyorsunuz. Düşmanı kovana kadar ateşkes demeyi bilmeden körbudala edasıyla habire kavgaya devam.. Bu budalalar bir de ülkeyi yönetmeye talipler. Şaşkınlar. Allah şaşırtmasın..

Sözüm muhalefete.. Birbirinizi yiyeceğinize 40 yılda bir işe yarayın da gelecek seçimde milletvekili olma derdinde olmayan-sadece vatana hizmet için yanan bir meclis çıkartın ortaya.

İlk meclis bütün dünyayla savaşırken 80 yıllık meclislerin alayından daha büyük işler yaptı. Bunlar aç kurtlar. Meclisin %90’ı zaten toplumun kaymağını yiyenler, bir de 2 sene vekil olup emeklivekil haklarını alınca vatan millet umurlarında mı… Bu siyasi partiler ve seçim sistemi yasaları ile işimiz cidden Allah’a kalmış.. Kör bir döngüde köle olmuşuz.. İstediğimiz adamı bile vekil olarak seçemiyoruz. Parti başkanı önümüze bir liste koyuyor “aha bu, bu, bu.. bunlara gidecek oyun” diyor. Sonra o adamlar da diyet borcu-gelecek seçim endişesi ile o Başkana oy veriyor dön baba dönelim.. Adamlar zaten para babaları-toprak sahipleri-ağalar-modernzamanağaları..vs.. İşleri olmuyor vatandaşa hizmet ile, bütün yasalar UZUNDİREĞE yönelik.. Ortadirek zaten çoktan kısadirek olmuş.. Direkliği de gidiyor beli bükülmüş iyice..

Bu ülkenin düzelmesinin ve dolayısıyla vatandaşın kurtulmasının en kestirme yolu adam gibi bir seçim sistemi ve 10 yıl sınırı.. Bir kişi 10 sene yada 2 defa Başbakan olabilir ibaresi yasaya konmalı. Bütün dünyada bu işliyor da bir bizimkiler mi vazgeçilmez-yeri doldurulmaz yüzyıldahileri!?
Seçim sistemine gelince.. Ben vatandaşım, bu adam da benim vekilim.. Bu adamı ben seçmeliyim Parti başkanları değil. Ayrıca bu adam şeffaf olmalı öyle dokunulmazlık zırhları içinde gezmemeli.. Bir de beğenmeyince bunu kovabilmeliyim. Vatandaştan korkmalı vekil. Seçimden seçime değil sürekli hissetmeli bu korkuyu ki işini iyi yapsın-orası yatma makamı değil hizmet makamı..
Seçim sisteminin barajına da karşıyım. Ne barajı arkadaşım!? Bu ülkenin %1 lik kesimi de hala bu ülkenin vatandaşı.. Nasıl sokmazsın sen onu meclise? Onun da sesini duyurmaya hakkı var.
Partilere de karşıyım. Sürüyle parti geziyor ortalıkta. İki bilemedin üç parti yeter. Çok dağıtmanın sonucunda partiler bir sürü cephe oluyor ondan sonra çık işin içinden çıkabilirsen. Parti marti olmasa, vekiller mecliste bir araya gelip görüşlerini söyleseler kimin ağzından akıllı laf çıkıyorsa oylamada oylar ona gitse-Başbakan olsa, akıllı-vatan sevdasıyla yanan bakanlar seçse fena mı olur.
Hayal mi kuruyorum? Elbette hayal kuruyorum. Bugün insanoğlunun en hızlı ulaşım metodu uçak. Uçağın uçuş yaşı kabaca 120-130 yıl.. Yeni bir icat.. Tarih boyunca pek çok kişi hayal kurup uçağın icadına giden yolda adım adım ufkumuzu açmasaydı bugün hala tabanvayla gidiyodunuz. Hayalcinin hayalinin bir amacı varsa hayale saygı duyun.

Bugün sistemin tıkandığı yer, yurdu ileriye taşıyacak insanların olmaması değil. O insanların önünün tıkalı olması. Kilit noktalar sakatlanmış-miladı dolmuş yasalarla ve onlardan nemalanan asalaklarla tıkandığından ülke bir darboğaza takılmış. O darboğazı bir aşarsak patlamayı seyreyle ey dünya..

Size diyorum muhalefet, hiç mi cesaretiniz yok bu yolda fedakarlık yapıp acı çekmeye?