Edebiyat yaşamın öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediği biçimi verir. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
83. MADDE. Milletvekili Dokunulmazlığı ile ilgilidir. Bir iki alıntıyı burada paylaşmak istedim. 1.Yorumsuz. madde 83. "Türkiye büyük millet meclisi üyeleri, meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki başkanlık divanının teklifi üzerine meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar." mana: bu aslen sorumsuzluktur. milletvekilinin, halkın iradesini daha iyi yansıtabilmek ve demokrasi ruhunu koruyabilmek için gereklidir. kişinin söylediklerinden sorumlu tutulmaması, milletvekilinin bağımsızlığının güvencesi olur. "seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz." mana: bu kuralın temeki, milletvekilinin meclisten uzaklaştırılmasını önlemektir. vekilin mecliste bulunmasını, oy kullanmasını, yani milletini temsil etmesi için gereklidir. Örnekle açıklayalım; 367 milletvekilimiz toplandı, anayasayı değiştirecek. gidiyoruz savcılığa "böhüü mesut yılmaz bana hakaret etti alın onu içerii" diyoruz. kural olarak savcı kendisine getirilen olayları incelemek zorundadır, "yok be, mesutcuğum yapmaz öyle şey" diyemez. e noldu? biz mesut'u karakola alınca kaldı mı elde 366? hani yasa? o açıdan mantıklıdır bu koruma. ama sınırı da aşmıştır. zira kişinin sorgulanması; meclis çalışmalarını etkileyecek bir hareket değildir. pek ala kişi meclis mesai saatleri dışında da ifade verebilir. bu delillerin yok olmasını engellemek ve olayın daha somut şekilde, daha hızlı kavranabilmesi için gereklidir. "ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. ancak, bu halde yetkili makam, durumu hemen ve doğrudan doğruya türkiye büyük millet meclisine bildirmek zorundadır." mana: bu demektir ki, sayın vekil, eşeğin muhtelif yerlerine su kaçırma, adam ol. devletin bölünmez bütünlüğüne, milletin bütünlüğüne karşı yapacağın hareketlerde tepenize binilir, aklınızda olsun. anayasa ve demokrasi hiçbir zaman "demokratik hakları zedeleyecek" şekilde kullanılamaz. "türkiye büyük millet meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez." mana: halk unutsa, hukuk unutmaz. seve seve devam edicez yavrucum soruşturmana demektir. "tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır." mana: eğer gerekli görürlerse, arkadaşların senin elinden topunu alırlar, onlar oynarken sen kenarda oturursun demenin hukukçası. "Türkiye büyük millet meclisindeki siyasî parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz." mana: dokunulmazlık meclisten gelir meclisten gider. budur. Alıntı: http://nedir.net/ext.php?m=show&b=dokunulmazlik 2. yorumsuz. YASAMA DOKUNULMAZLIĞININ SINIRI Yard. Doç. Dr. Levent Gönenç Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı ◊ Yasama dokunulmazlığı parlamenterlere görevlerini gereği gibi yerine getirebilmeleri için tanınan ayrıcalıklar arasında yer alır. Yasama dokunulmazlığı; parlamenterlerin, parlamento çatısı altında açıkladıkları düşünceler, söyledikleri sözler ve kullandıkları oylardan sorumlu olmamaları sonucunu doğuran yasama sorumsuzluğundan farklı olarak, keyfi kovuşturma ve cezaları önleme amacına yöneliktir. Parlamentoda çoğunluğa sahip olan iktidar grupları her zaman, siyasi nüfuzlarını kullanarak veya siyasi tuzaklar kurarak, özellikle muhalefete mensup milletvekillerinin yasama faaliyetine katılmasını engellemeye, bu milletvekillerini kontrol altında tutmaya ve giderek bunları siyasi alanın dışına itmeye çalışabilirler. Anayasalar ve onları tamamlayan yasalar, parlamenterleri dokunulmazlık zırhıyla donatarak bu ihtimali ortadan kaldırır. Böylece demokratik sistemin işlemesi için vazgeçilmez bir unsur olan muhalefet işlevlerini gereği gibi yerine getirebilir. Bugün pek çok çağdaş anayasa yasama dokunulmazlığı kurumuna yer vermiş ancak farklı anayasalar farklı modeller benimsemiştir. Hollanda Anayasası bu konuda bir istisnadır: Hollanda'da, 1884 yılından bu yana milletvekillerinin, işledikleri suçların takibi ve cezalandırması açısından diğer vatandaşlardan hiçbir farkı yoktur. ◊ Yasama dokunulmazlığı kurumu 1982 Anayasası'nın 83. maddesinde yer alır. 83. maddenin 2. fıkrasına göre: “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.” 83. maddenin 3. fıkrasına göre ise: “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez.” ◊ 83. madde bu düzenlemeleriyle, 1982 Anayasası'nın en çok tartışılan maddelerinden biri olmuştur. Ancak, ilginçtir, bu kadar tartışılmasına rağmen, bu konudaki anayasa değişikliği teklifleri 1999 ve 2001 yıllarında, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) anayasa değişikliği için gereken desteği sağlayamamıştır. ◊ 83. madde en çok, milletvekillerine “suç işleme ayrıcalığı” sağladığı gerekçesiyle eleştirilmektedir. Gerçekten, TBMM’de görüşülmeyi bekleyen pek çok dokunulmazlık dosyası zimmet, sahtecilik, karşılıksız çek verme gibi suçlarla ilgilidir. Karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, yasama dokunulmazlığı kurumunun, kural olarak, parlamenterleri cezai ve idari kovuşturmalara karşı koruduğu görülür (Örneğin: Avusturya, Fransa, Yunanistan, Lüksemburg, Portekiz, İspanya, İsveç). İngiliz anayasal sistemi bu açıdan farklı bir örnek olarak karşımıza çıkar: İngiltere'de yasama dokunulmazlığı milletvekillerini esas olarak hukuk davalarının yürütülmesi sırasında verilebilecek yakalama ve tutuklama kararlarına karşı korumaktadır. Günümüzde, İngiliz hukuk sisteminde bu tür tedbirleri gerektiren suçların sayısı çok azaldığından, yasama dokunulmazlığı kurumu da pratik değerini büyük ölçüde yitirmiştir. İngiliz anayasal sistemi bir yana bırakılacak olursa, hemen hemen tüm çağdaş hukuk sistemlerinde, parlamenterlerin yasama faaliyetlerine katılmalarını, muhalefet işlevlerini yerine getirmelerini engelleyebilecek, cezai ve idari kovuşturmalar çerçevesinde yapılan işlemler yasama dokunulmazlığı kapsamındadır. Burada, önemli olan hangi suçların dokunulmazlık kapsamı dışında tutulacağının belirlenmesidir. Kural olarak, bütün çağdaş anayasalar suçüstü halini yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında tutmaktadır. Bizim Anayasamız da benzer bir düzenleme içermektedir. 1982 Anayasası, suçüstü haline ek olarak, Anayasa'nın “Temel Hak ve Hürriyetlerin Kötüye Kullanılamaması” başlığını taşıyan 14. maddesi kapsamına giren durumları da yasama dokunulmazlığının istisnaları arasında saymaktadır. Burada, 14. madddeki durumlar açısından bir belirsizlik olduğuna işaret etmek gerekir. Gerçekten, Anayasa'nın 14. maddesi kapsamına giren durumların karşılığını tek tek Türk Ceza Kanunu'nda bulmak oldukça güçtür. Bu belirsizlik yasama dokunulmazlığı kurumunun amaç ve niteliğine aykırı durumların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu konuyla bağlantılı bir başka önemli nokta, 83. maddenin milletvekili seçilmeye engel suçlardan söz etmemesidir. Kuşkusuz, milletvekili seçilmeye engel bir suçun kovuşturulma veya cezalandırılma nedeni sayılmaması bir çelişkidir. Söz konusu suçların 83. maddedeki istisnalar arasında yer alması kamuoyunda çok tartışılan bu maddeyi büyük ölçüde çağdaş anayasal standartlara uygun hale getirecektir. ◊ 83. maddeye getirilen bir diğer önemli eleştiri, yasama dokunulmazlığı kapsamına giren fiiller açısından yasak olan ceza yargılaması işlemlerine ilişkindir. Bu konuda eleştiri getiren yazarlar, kurumun amacı ve niteliği üzerinde durarak, dokunulmazlık kapsamında yapılamayacak ceza yargılaması işlemlerinin, sadece şahsi hürriyeti tamamen ortadan kaldıran yakalama ve tutuklama gibi işlemlerle sınırlı olması gerektiğini savunmaktadır. Buna göre, örneğin, milletvekillerinin sanık sıfatıyla sorgulanması, üzerlerinin ve evlerinin aranması, telefonlarının dinlenmesi, postalarının açılması mümkün olmalıdır. Nitekim, İtalyan Anayasası hariç, çağdaş anayasaların pek çoğu (Örneğin: Fransa, Yunanistan, Portekiz), yakalama ve tutuklama dışında kalan ceza yargılaması işlemlerini yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında tutmaktadır. 83. maddedeki düzenlemenin bu doğrultuda açıklığa kavuşturulması uygun olur. ◊ 83. maddeyle ilgili üzerinde durulması gereken son nokta, dokunulmazlık dışı kalan suçlarda, soruşturma ve yargılamayı yapacak makama ilişkindir. Bazı yazarlar, dokunulmazlığın daraltılmasından sonra birtakım ek güvencelere ihtiyaç duyulabileceği noktasından hareket ederek, milletvekillerinin, dokunulmazlık dışı kalan suçlarının yargılanmasında Yargıtay’ın bir ceza dairesinin görevli olması gerektiğini savunmaktadır. Böyle bir düzenleme, yasama dokunulmazlığı kurumunun amacı ve niteliği göz önüne alındığında ilk bakışta haklı görülebilir. Ancak, milletin genel mahkemelerde, vekilinin ise Yargıtay’da yargılanması eşitlik ilkesini büyük ölçüde zedeleyecek ve kamuoyunda tepkilerin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Üstelik, Yargıtay’da yapılacak bir yargılamanın milletvekilleri açısından normal ceza mahkemelerinde yapılacak yargılamadan daha özenli veya daha güvenceli olacağını iddia etmek te mümkün değildir. 83. madde yeniden düşünülürken bu noktanın da göz önüne alınması gerekir. ◊ Sonuç olarak, Türkiye açısından yasama dokunulmazlığı kurumunun, dünyadaki genel eğilime uygun olarak, yeniden düzenlenmesi ve kapsamının daraltılması ihtiyacı ortadadır. Bununla birlikte, 83. madde yeniden formüle edilirken, kurumun ortaya çıkış nedeni unutulmamalı, yukarıda ortaya koymaya çalıştığımız hassasiyetler çerçevesinde bir değerlendirme yapılmalıdır. Alıntı: http://www.yasayananayasa.ankara.edu.tr/docs/analizler/yasama_dokunulmazligi.pdf 3.Yorumsuz. Aşağıdaki linkte bulunan haberden kısmen alıntı yapılmıştır (http://www.boluolay.com/news.php?id=10602&ayear=2008&amonth=09&aday=3) 2005 Yılındayız Son Seçimlerin üzerinden 3 yıla yakım bir zaman geçti. 3 Kasım seçimlerinin temel bir özelliğini hatırlatmak gerekiyor.3 Kasım'da Halk yaşanan yolsuzluklarla, hesabı sorulmayan yolsuzluklarla hesaplaşmıştı.Yolsuzlukların uzantısı olarak yaşadığı yoksulluğun hesabını sormuştu.bu hesaplaşma, TBMM'nin bugünkü yapılanmasının temelini oluşturmuştu.Dünün Sorumluları bugün Yüce Divanda. 3 Kasım Seçimleri öncesinde ; bugün Türkiye'yi yönetenler halka söz vermişlerdi.Yolsuzlukların siyasi bağlantılarını ortaya çıkaracak, hesap soracaklardı. 2002 seçimleri öncesi 25 Ekim 2002 tarihinde, AKP'nin Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile CHP'nin Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal, Uğur Dündar'ın sunduğu "Seçim Arenası" programında "dokunulmazlıklar" konusunda konuşmuş, Türk Halkına söz vermişlerdi.Sayın Erdoğan söz konusu programda dokunulmazlıkları kaldıracaklarını söylemiş daha da ileri giderek, "Neden kürsüdeki konuşmaya dokunulmazlık olsun.Gönül ister ki oda kalksın.el ele verip onu da kaldıralım demiştir. Seçim Meydanlarında, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele edeceğini her fırsatta dile getiren, Milyonların izlediği televizyon programında dokunulmazlıkları kaldıracağını dair millete söz veren Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerden hemen sonra, 16 Kasım 2002 tarihinde açıkladığı Acil Eylem Planı'nda dokunulmazlıklardan tek kelime dahi söz etmemektedir.Bir Gazetecinin "dokunulmazlıklar" la ilgili sorusuna "milletvekili dokunulmazlığı 1 yıl içinde öncelikli hedefimiz değil " yanıtını vermiştir. Aynı açıklamalar zamanın Başbakanı Abdullah Gül tarafından da yapılmıştır. Şimdi Sayın başbakana soruyoruz. 1-Seçimlerden önce milletvekili dokunulmazlığını kaldıracağız dediniz, niçin kaldırmadınız? 2-Seçimlerden sonra Acil Eylem Planında dokunulmazlıklara niçin yer vermediniz ? 3-"Milletvekili dokunulmazlığı 1 yıl içindeki öncelikli hedefimiz değil" dediniz, ama bu sözlerin üzerinden aradan bir yıl değil iki yıl geçti.ve AKP iktidarının üçüncü yılı yarılandı, siz hala bir şey yapmıyorsunuz. Niçin? 4-Haydi diyelim ki milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırmak için Anayasa değişikliği yapmaya yanaşmadınız.Peki, dokunulmazlık dosyalarının görüşüleceği Karma komisyonu başta toplantıya çağırmayarak, dosyaların görüşülmesini, niçin engellediniz ? İhaleye fesat karıştıranlar, naylon fatura kullananlar, nitelikli zimmet suçunu işleyenler, özel evrakta sahtecilik yapanlar, resmi evrakta sahtecilik ve kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık yapanların Türkiye Büyük Millet Meclisinde yeri yoktur.ve olamamalıdır da . Sorgulanmayan bu dosyalar ; Milletvekili dokunulmazlıklarının adi suçlara kalkan yapıldığını göstermiştir. AKP'nin yolsuzluklarla ilişkisi, iş başına getirdiği bürokratların kurduğu yolsuzluk tezgahları somut olarak ortaya çıkmıştır.Dokunulmazlığı olmayan bürokratlar yargılanmaya başlanmış, ama Başbakan'a, Maliye Bakanı'na , Bakanlara, Milletvekillerine DOKUNULAMAMAKTADIR. Çünkü onların dokunulmazlıkları var ! İktidara hatırlatma yapmakta yarar var diye düşünüyoruz. Siz " Yolsuzlukların ucu nereye kadar giderse oraya gidecek demiştiniz" Bizde, Ucu Meclis'e, Size , Bakanlarınıza ve AKP Yöneticisi Milletvekillerinize kadar gidiyor, diyoruz ve soruyoruz.Kendiniz, Bakanlarınız ve Milletvekilleriniz için de "Nereye kadar gidiyorsa, Oraya kadar gidilsin" diyebiliyor musun ? "Yolsuzluk yapanlardan hesap soracağız" diye, ortalığa dökülenler, bugün hesap veremeyecek konuma gelmişlerdir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |