..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşam kısa, sanat uzun, fırsat aceleci, deney aldatıcıdır. -Hippokrates
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar > Levent Ölçer




17 Temmuz 2011
Tılsım-ı Kudret Eleştirisi  
Edebiyatımız durduğu yerde kendiliğinden gelişmez. Sen desteklemezsen bir şey olmayacak.

Levent Ölçer


Uğultuların arasında bir ses duydum, Öte diyardan bir haykırış. Araladım bin zincirli kapıyı ardına dek, Korkuyla kavrulan birini buldum. Kıl gibi ince bir ipin üzerinde yürüdüm, Kanım yere damlarken insan tohumlarını gördüm. Bedenim alevin korudur, yalanın özü, Ateşten toprağa, hiçlikten varlığa döndüm.


:BIJI:
Tılsım-ı Kudret Eleştirisi

Geçenlerde Kitap Fuarı Kocaeli'deydi. Bir gidelim bakalım dedim. Hem zaten yazı gönderdiğim sitelerden birisi olan Xasiork da orada fantastik kurgu konulu bir söyleşi yapacaktı. Sosyallikten zerre hoşlanmasam da gidecektik artık..

Fuarda Beyaz Hoca'yı ve Turgut Özakman Abimizi gördüm. Yaklaşmak istesem de yaklaşamazdım herhalde. Turgut Özakman'ın etrafı imza isteyen kuyruk tarafından yılan gibi sarılmıştı. Beyaz Hoca'nın da galiba badigardı yanındaydı.. Hem zaten ben o kadar sosyal bir insan değilim. Hadi Jenifer Lopez filan olsaydı gider bi imza isterdim, sırf biraz daha yakından göreyim diye..

Fuarın üstünden epey geçti diyebilirim ama izlenim yazısına dönüşen bu yazıyı yazarken bak yine hatırıma geldi. Fuardan aklımda kalan şeylerden biri de çok hoş çikolata renkli bir hanımefendi. Ne güzel bir gülüşü vardı. Türkiye'de Türkçe konuşan ve yedi sülaleri Türkiye'de birkaç yüzyıldır yaşayan Afrika kökenli yurttaşlarımız olsa da.. Karşımda bütün o yapay sarışınlar ve kızıl,esmer, kumral hengamesinin arasında çikolata renkli bir ahu görmek ilginç bir deneyimdi doğrusu.. Neyse ben ne yazacaktım nereye geldim..

Efendim gideyim bir iki kitap alayım hazır buraya kadar gelmişken dedim. Xasiorkcu çocukların gelmesine daha vardı. Ben de hemen uzandım daldım içeri. Biraz bakındıktan sonra Laika Yayıncılık standını gördüm. Altıkırkbeş Yayıncılıktan bir arkadaşla (adını öğrenmiştim ama unuttum. Kusura bakma birader) kısa bir sohbetimiz oldu. Fuardan, okurdan, fantastikten ve Altıkırkbeş'ten kısa bir lafladık.. Ben bir Drizzt Kitabı alırken bana Tılsım-ı Kudret'i de gösterdi. İlk başta sorduğum "aga, aksiyon macera var mı?" sorusuna dürsütçe cevap verdi. Geçmiş ve günümüz arasında gelip giden bir öykü dedi ama bana kitabı iyi pazarladı doğrusu. Hem zaten ben de artık yerli edebiyatı desteklemek için bir yerden başlamalı diyordum. Kitabı aldım.

Xasiokcuların toplantıda yanlarında getirdikleri kitapları dağıttıkları bir anda baktım benden başka kimse ortaya çıkmamış, elime üç kitap geldi. Bir tanesi de yine Tılsım-ı Kudret idi. Diğeri de Korkut Aldemir'in Ankara'da soğuk Gece isimli kitabıydı. Neyse sonradan gelen arkadaşlarla elimdeki kitapları paylaştım bana Ankara'da Soğuk gece kaldı. Şu anda onu okuyorum.

Tılsım-ı Kudret, Göktuğ Canbaba'nın bir kitabı. Kitabın kapağı çok hoş. Çok beğendiğim çizerlerden biri olan Ertaç Altınöz'ün (http://ertacaltinoz.deviantart.com/gallery/) hazırladığı kapak çalışması çok cici (http://ertacaltinoz.deviantart.com/gallery/?offset=24#/d319e9b). Yanlış hatırlamıyorsam kitap aslında kitap değil de bir resimli roman/çizgi roman olacaktı ama sonra proje kitaba çevrildi diye duymuştum. Yazık.. Ertaç Altınöz neler döktürürdü kimbilir..

Eleştiriler önce. Ben günümüzde geçmeyen, eski zamanların fantastik eserlerini seviyorum. Genelde, yani %99 okuduğum tür budur. Beton ne kadar esnerse benim okuma tarzım da o kadar esner. Bu seferlik Türk edebiyatı için esnedim. Lan gene iyisiniz haa.. :) Esnettiniz beni. Ne diyordum.. Bence geçmişte geçseydi hikaye ve günümüze hiç uğramasaydı daha iyi olurdu. Yazarın seçimi, saygı duymak zorundayım. Ikinci eleştirim, kitap daha uzun olabilirdi. Bence bir yüz sayfallık daha olmaya yatkındı çünkü kitabın eksik yazıldığını hissettim. Bence bir iki konu yeterince açıklanamamış ve çok hızlı geçmiş. Asıl karakter konuda önemli bir rol üstlenmesine karşılık bu rolü yeterince iyi açıklanmamış yani esas oğlanı yeterince iyi tanıyamadığımı hissettim. Eski sevgilisi ve ondan önceki asıl aşkıyla ilgili biraz daha bilgi olmadan anlatılan bazı şeyler yavan geldi bana. Ayrıca bir iki yerde geçişlerin çok hızlı olduğunu düşünüyorum. Sadece bir iki yerde ama sert bir kasise girmiş gibi genel okuma üzerinde sıkıcı bir etki yaratıyor bu durum, bence yani..
Bir kahramanın eksikliğini duydym romkan boyunca. Benim okuma tarzım bu, bir kahramana ihtiyacım var. Karizması olmalı, bir şekilde yakın olmalı. Anti kahraman bile olsa bir karizması olmalı. Fransız bende böyle bir his uyandırmadı.

Eleştirilerimi çok sert tutmadığımı umuyorum çünkü gerçekten Tılsım-ı Kudret'i okurken geçirdiğim zamanı kayıp olarak görmüyorum, haksızlık etmek istemem. Kitaptaki hikaye güzel, anlatım yer yer yukarda ifade ettiğim kasislere girse de kitabın genelinde iyi ve kendi evrenini yaratmakta başarılı. Keşke biraz daha genişletebilseydi bu evreni. Eski Osmanlıda geçen biraz daha aksiyolu bir maceraya dönüşseydi tadından yenmezdi. Hikaye çok çabuk ve hızlı bitti. Dedim ya bir yüz sayfaya daha ihtiyacı vardı bence.

Her şeye rağmen bu kitap bence başarılıdır. Türkiye gibi edebiyatın ayaklar altına alındığı.. Editörlerden torpilli eş-dost-tanıdıkların nimet gibi aptal okur güruhlarının gözüne sokulduğu bir ülkede.. Okurun aslında neyi okuduğunu bilmeyen salt popüler alıcı olduğu bir ülkede.. Göktuğ Canbaba'nın bu eserini kutluyorum. 10 üzerinden 7 Veriyorum. Feist abinin son okuduğum kitaplarından birine, bir iki sayfadaki çok etkileyici bir anlatımın yüzü suyu hürmetine, 6 verdiğim düşünülürse Tılsım'ı ondan daha çok beğendiğimi anlamışsınızdır.

Baharat Tüneli ve Bodur Nafi ile mutlaka tanışın. Bu kitabı okuyun. Fantastik okuyorsanız bu kitabı okuyun.

Bu yazıyı hikayede yer tutan tılsımlı şiirin mısralarıyla bitiriyorum.

"Uğultuların arasında bir ses duydum,
Öte diyardan bir haykırış.
Araladım bin zincirli kapıyı ardına dek,
Korkuyla kavrulan birini buldum.
Kıl gibi ince bir ipin üzerinde yürüdüm,
Kanım yere damlarken insan tohumlarını gördüm.
Bedenim alevin korudur, yalanın özü,
Ateşten toprağa, hiçlikten varlığa döndüm."





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Korkak ve Canavar Eleştirisi
Ankara'da Soğuk Gece Eleştirisi
Üç Kitap Eleştirisi
Ozanın Şarkısı Eleştirisi
İmparatorluğun Kızı Eleştirisi
Avcının Kılıçları Serisi Eleştirisi
Mağaranın Kamburu Eleştirisi
Kristalin Hizmetkarı Eleştirisi
Nifak Eleştirisi
Zombi Savaşı Eleştirisi

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
83. Madde
İnci Yumurtlama Yarışı
Seninle İlk Defa...
Milliyetçilik Kötüdür
Şiddet İçerikli Bilgisayar Oyunları
Öküz Sürülerinin Küresel Möölemesi
Ortadoğuda Fillerin Güreşi
Medeniyet (!)
Tayyip Obama Sarıgül
Karşı Saldırı Planı Senaryosu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Barbar Conan'ın Ölüm Şarkısı [Şiir]
Her İnsan Öldürür Sevdiğini [Şiir]
Tatlı Sert [Öykü]
Zeytin Karası [Öykü]
1996 Yılı [Öykü]
2012: Ölülerin İntikamı [Öykü]
Ufuklar: Kırmızı Bölge - 18 [Öykü]
Althar'ın Akıncıları: Altıngöl ve Ejderha (9. Bölüm - Son - ) [Öykü]
Kovan Savaşları (1. Bölüm) [Öykü]
2012: Ölülerin İntikamı (3) [Öykü]


Levent Ölçer kimdir?

Fantazyada büyü, teknoloji ve aksiyon İldar'da buluşuyor. 07/10/2017 tarihinde şimdi diyebilirim ki neredeyse 2 senedir tek kelime yazmadım. . . 2 senedir yazar tarafım ölü. oysa oldugum şeyler içinde olmayı en sevdiğim şey yazar olmaktı :) Toprağı bol olsun.

Etkilendiği Yazarlar:
Süpermen, Robert E. Howard, Tolkien, Salvatore, Jules Verne, Battalgazi, David Eddings, Michael Moorcock.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Levent Ölçer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.