Ayrılık Tüm İstasyonları Tek Tek Dolaşmış
(Kerem Yüce) 29 Nisan 2008 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Her şiirde eksik bir sevda kokusu
Her yazıda birazcık geç kalmışlık
Duygular mürekkep olmuşken yüreğin kalemine
Tüm kelimelerde yarıda kalan bir yaşanmışlık
Bitmesi imkansız görünen gizli hikayeler
Avuç içlerini yoklayan soğuk bir boşluk |
|
Son Yaprak
(kerem yüce) 27 Ocak 2008 |
Yaşam |
| |
Sen;en kuytu dalımdaki son yaprak... |
|
Çok Geç Artık Dönüşü Yok
(kerem yüce) 27 Ocak 2008 |
Umut |
| |
(Ç) ok geç artık dönüşü yok,tüm yollar kapalı
(O) rtasında gecenin inatla durmuşsa zaman
(K) elimeler anlamını yitirmişse dudaklarımdan düşmeden
(G) eç kaldık bu limandan bir gemi daha kalkmaz artık
(E) skimiş,yitirilmiş tüm duygular,dönüşünü beklemeden
(Ç) aresi kalmamışsa verdiğin acının,bir de yaralıysa yürek
(A) kşam küsmüşse,bükmüşse dudağını güneşin gidişine
(R) esimler bastırdığım göğsümü ısıtmıyorsa artık
(T) arifi yoksa bu acının,anla artık çaresi de yok
(I) smarlama aşklar dönerken yüreğimin kapısından bir bir
(K) ilitlenmiş bir hücre oyununun son perdesidir bu tiyatro
|
|
Bir Ah Diyebilseydim Bakıp Gözlerine
(kerem yüce) 31 Ocak 2008 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Şimdi derinden bir ah gelmiş dilime
Yetişirim umuduyla sana koşuyorum
Sevdayı ayrılık geçerken saat
Hareket edip gitmişti otobüsün çoktan
Banaysa umutlarımı gömdüğüm o terminal
Ve ben;bir ah diyemedim bakıp gözlerine. |
|
Bir Damlalık Su Olsam
(Kerem Yüce) 26 Şubat 2008 |
Özlem Şiirleri |
| |
Bir sonbaharın ansızın yağan yağmurunda
Sararmış yaprakların üzerlerine damlayan
Bulutlarla helalleşip yeniden yeryüzüne karışan
Sade ama temiz biraz da el değmemiş
Mendilimdeki yaşlar gibi güneş açtığında kaybolup
Havaya tekrar karışan o bir damlalık su olsam.. |
|
Bir Kediden Öğrendim Sevmeyi
(Kerem Yüce) 26 Şubat 2008 |
Anı |
| |
Bir akşam üstü asker yolculayan araçlar
Balkonda oturup çayımı yudumlarken
Ansızın beliren acı bir fren sesi
Nasıl indiğimi hatırlamadığım sayısız basamaklar
Öylece çöküp kalmıştım başucunda
Titreyen dudaklarım tetikliyordu gözyaşlarımı |
|
Bu Aşkın Kulak Misafiriydim
(Kerem Yüce) 26 Şubat 2008 |
Başkaldırı |
| |
Sanma ki bir gün affedipte dön derim sana
Ne anlamı kalır ki o zaman kendimi eskitmişliğimin
Öfkem göğsüme kazma vurup inim inim inletirken
Asitten yaşlar tenimi eritip içimi delik deşik etmişken
Sanmaki bir gün seni affedip geri dön derim...
|
|
Kalan Kendiyle Vedalaşıyordu
(Kerem Yüce) 2 Mart 2008 |
Başkaldırı |
| |
Ben seni yolcularken kendimle vedalaşıyordum
Kapıdan girdiğin o rüzgarın hışmıyla
Yanaklarım düşüp sönerken gözlerimin feri
Birşeylerin yıkılma sesi geliyordu içimden
Hissetmişliğimin peşine anlamsız direnişim
Ve anlamak istemeyişim geri döndürmeyecekti seni |
|
Yüreğin Paspasına Ayaklarını Silenler
(Kerem Yüce) 18 Mart 2008 |
Özlem Şiirleri |
| |
Ben seni karşılaştırıyordum yüreğin paspasına ayaklarını silenlerle
Bazen hiç açmazdım o kapıyı,bazen sen gibi görürdüm karşımda
Korkuyla yaklaştığım penceremin camını bir buhar kaplardı
Ve camın kenarında beklemekten yorulmuş bir gölge
O buharı yaratan nefeste bir tek senin gölgen yaşardı. |
|
Kendime Gem Vurmuşluğuma Bakma Yar
(Kerem Yüce) 19 Mart 2008 |
Özlem Şiirleri |
| |
Postacı da şaşırır kapıyı gün gelir
Binbir hevesle tutarım zarfı ucundan
Bir postacıya bir mektuba bakarım
Ne gönderen sen ne de alıcı ben
Sen ve ben yoktur bu mektupta
Anlarım ki şaşırmış kapıyı postacı
Tek kelime etmeden geri uzatırım
Başını kaldırıp yüzüme bir bakar
Ona da bulaşır yüzümdeki solgunluk |
|
Düşünceye Sıkılan Kurşun
(Kerem Yüce) 30 Mart 2008 |
Toplumcu |
| |
Bir ses yükselir caddenin ortasından
Bir kıyamet,bir feryat figan
Üç-beş el silah sesi uğrar duvarlara
Peşine lanet olası siren sesleri
Her zamanki gibi gecikmiş bir müdahele
İki beden uzanmış yol ortasına
Yaşları henüz yirmili,sakalları eksik
Eşini kaybetmiş bir ayakkabı savrulmuş
|
|
Bu İsyan Senin Sesindir Halkım
(Kerem Yüce) 7 Nisan 2008 |
Halk |
| |
Görüyorsun işte hayat devam ediyor yar
Herkes bir koşuşturmanın peşinde
Kimi koşar adım işine giderken
Kimiyse okula gönderdiği çocuğunun derdinde
Düşüncesi yüzünden hapse girenler
Kör bir kurşuna doğru yol alırken
Alkışlar ve karanfiller arasında
Arkasında bıraktığı milyonlarla büyüyenler
Memleketse aynı,hep bildiğin havada
Çözülmeyi bekliyor tozlu raflarda dosyalar
Faili meçhuller,suikastler ve daha niceleri
|
|
Bir İsim Geçer Aramızdan
(Kerem Yüce) 7 Nisan 2008 |
Yeraltı |
| |
Bir isim geçer aramızdan;orta boylarda gözleri bana benzeyen,seni bana sürükleyen,devamını bende yaşadığın bir isim geçer gözlerime baktığın gözlerinden ve gözlerinden bulaşır ruhuma,esir alır huzurumu,bir savaş patlar içimde;bir yanda gözlerinden ruhuma bulaşan o isim bir yanda ben.Soramam sana beni niçin böyle bir savaşa sürüklediğini,anlamam gerektiğinden "neden" kelimesi düşmez dudaklarımdan.O isim seni esir alır,esirliğine doyamamışlığınla o isme beni teslim edersin. |
|
Yalnız Sen Olacak
(Kerem Yüce) 8 Nisan 2008 |
Özlem Şiirleri |
| |
Gidiyorum deyişine sessiz kalışım
Gittiğin anla biriken hüzün
Damla damla terleyişi alnımın
Soğuk duvarlar tükürürken yüzüme
Gözlerinde biriken o tarifsiz acı
Değmezmiş diye düşünen beynin
Adımın yanına eklediğin lanetler
Bıraktığım herşeyi paramparça edişin
Parmağındaki halkanın asfaltta yuvarlanışı
Dilindeki aşka tövbe cümleler
|
|
İçimden Bir Başkası
(Kerem Yüce) 2 Haziran 2008 |
Özlem Şiirleri |
| |
Artık içimden ne bir başkası ne de hayaller
İçimden bir tek o şekilsiz ölüm geçerken
Beynimdeyse hala bir tek sen gezinmekte... |
|
|
SEVDALARIN ÖN ADIDIYDI AYRILIK
|
18.09.2008 11:53:57
|
18 EYLÜL |
| |
Tanrının masalını dinliyordu herkes ve tüm insanlar birgün sonsuz uykuya dalacaktı... |
|
12.05.2008 14:22:05
|
12 Mayıs |
| |
Sözümün hiçbir zaman arkasında durmadım çünkü sözlerinin arkasında duranları gördüm; sözlerini birer birer kalkan olarak kullandılar,arpacığı bozuk namlulardan çıkan kurşunlara hedef yaptılar.Bense sözümün hep önünde durdum;belki çoğu kez vuruldum ama sözlerimi ne unuttum ne de arpacıkları bozuk namlulardan çıkan kurşunlara vurdurdum... |
|
07.03.2008 09:18:35
|
7 Mart |
| |
Gelene niye geldiğini sorarsam bir beklediğim,gidene niye gittiğini sorarsam aciz olduğum,içki sigara içersem hayata ne kadar kızgın olduğum,ağlamaya kalkarsam çok kırgın olduğum,susarsam ne kadar yılgın olduğum anlaşılır ama kalemi kağıda değdirip konuşursam geçtigim yollarda rastladıklarımdan başka kimse birşey anlamaz... |
|
|