Umutlarım her zaman gerçekleşmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid |
|
||||||||||
|
Herkes bir koşuşturmanın peşinde Kimi koşar adım işine giderken Kimiyse okula gönderdiği çocuğunun derdinde Düşüncesi yüzünden hapse girenler Kör bir kurşuna doğru yol alırken Alkışlar ve karanfiller arasında Arkasında bıraktığı milyonlarla büyüyenler Memleketse aynı,hep bildiğin havada Çözülmeyi bekliyor tozlu raflarda dosyalar Faili meçhuller,suikastler ve daha niceleri Eskiden köşelerde toplanan komik üç beşler Şimdi çete adı altında memlekete göz dikmiş Emniyet yeni yatmış,istihbarat derin uykuda Ama insanlar aynı hala;hala yenilmemiş Vatansa saldırılara karşı dimdik ayakta Bilirsin sende sebepsiz patlamaz bombalar Biri fikri verir,biri o fikrin uşağı Malzemelerse elbet gelir bir yerlerden Pimi çeker meydanlarda karanlık bir el Ve ortalık yine kızıldan kan gölü Bir dosya daha eklenir masa üstüne Yeri bellidir aslında o dosyanın Çok sürmez yeni bir suikast haberi gelir Kaldırılır tüm dosyalar toz tutmuş bir rafa Yol üstüne kurulmuş göstermelik barikatlar Kafasına esen çevirme yapıp arıyor Bir kısmı da uyuyor devletin araçlarında Suçlularsa çoktan ehli keyfe karışmış Yetkili merciiler hep çıkar çatışmasında "O benim adamım,ona dokundurtmam,hallederiz" Almış başını gitmiş adam kayırmaca Kırılmamış karanlıkların ardında şimdi tüm beyazlar Tek şeffaf kalansa vatanına sevdalı halk Onu da sömürüyorlar yeni çıkarılan yasalarla Eskiden topraktı sömürülen şimdi ise insanlar Bilmezler yar bir memleketin nasıl kurulduğunu Nice canların güllere rengini verebilmek için Kefensiz gömülme pahasına düşmana meydan okuduğunu Artık o meydanlar yalnızca boş konuşanlarla dolu Tarafçılar,yancılar biraz da hile hurdacılar Bizden aldıkları dokunulmazlık zırhıyla Halkına acımadan hırsla kılıç sallayanlar Bu mektubumu okuduğunda anlarsın beni Belki başım gövdemle helalleşip gider Belki benimde şeffaflığıma karışır karanlık Ama oku ve gör özlediğim dediğin memleketini Sen yeter ki her özlediğinde bu satırları oku Belki sana yeni mektuplar yollayacak vaktim yok Bu saatten sonra ölmekte kanıma dokunmaz Ama halkına kurşun sıkıp kılıç sallayanlar Onlarda anlayacak birgün zırhları düştüğünde Halkı yok saydıklarına pişman olacaklar Düşene ne kurşun ne de kılıç savrulmaz Yalnız ve yalnız şefkatli bir el uzatılır Çünkü halkın olmadığı yerde devlet diye birşey de olamaz...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kerem Yüce, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |