..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Kerem Yüce




6 Mart 2008
Beş Parmak İzi Dolanıyor Yanaklarımda  
Kerem Yüce

:AFCI:
Kelimelerin beş parmak izi dururken yanaklarımda
Artık susarak anlatıyordum uyuşmuş hislerimi
Kimi dilini yuttu kimi sıyırdı dese de
Kalemimden dökülüyordu aslında en değerli anlamlar.
Bir zamanlar çok sevdiğim cümlelerim vardı
Dudaklarıma kadar gelirken büyük aşklar yaşadığım
Dudaklarımdan düştüklerinde bir daha geri dönmeyen
Onlar dönmedikçe gözpınarlarıma toplanmaya başlayan heceler
Anlam yüklenme çabasıyla kendini tamamlayanı bulduğunda
Gece gündüz tanımaksızın akıp gidiyorlardı gözlerimden.
Herkes benim hep sustuğumu konuşmadığımı zannederken
Ben karşıma geçenlerle bir tek o gözlerle konuşuyordum
Birbirinden farklı on,toplamda on üç harflik iki kelimeyle
Yüzümde keşfe çıkan her yüze ''seni seviyorum'' diyordum.
Bir gün sen çıkıp geliyordun ve dikiliyordun karşıma
Yüreğimdeki eski günleri uyandırmaya çalışıyordun dürterek
Tek kelime duyabilmek için okşarken yanaklarımı bilmiyordun
Adın da karışmıştı dudaklarımdan düşüp dönmeyen cümlelerin arasına
Oysa sen geldin diye herkes yeniden konuşmamı bekliyordu
Ama susuyordum,korkuyordum kelimelerin anlamını unutmuşken
Heceler toplanıp kümeler oluşturmuşken gözaltı torbalarımda
Konuşamazdım,bir daha bir daha arayamazdım adını
Çünkü her konuşmaya çalıştığımda beş parmak izi doluyordu yanaklarıma...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Deniz Olsun Tüm Sevdiklerimin Adı
Yok Birşey Her Neyse
Karanlıkta Saklıyorum Seni
Bilmesen
Sevdaların Ön Adıydı Ayrılık

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sağır Duvarlarımsın
Dört Harften Bakardım Sana
Gölgen Gezinmekte Hala İçimde
Kendi Celladım Oluyorum Seni Düşündükçe
Ayrılık Tüm İstasyonları Tek Tek Dolaşmış
Güneş Olup Dokunma Perdelerime
Bir Güneş Yürümekte
Saf Tutuyordu Oda
Fırıncı Çocuk
Yüreğin Paspasına Ayaklarını Silenler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İstasyon Hikayeleri [Öykü]
Yaralandığını Zanneden Avcı [Öykü]
Ölümün Getirdiği Mektup [Öykü]
Çok Erken Gittin Yüreğimden [Öykü]
Adını Firar Koydum,istanbul İse Senin Yanında... [Öykü]
Bir Hayallik Boşluk Yok [Öykü]
Avuntudur Bu Yazı Tüm Sevenlere [Öykü]
Aslında Hep Ayrıydık [Öykü]
Seni Sevdiğime de Pişman Olmak İstiyorum Sevgili [Öykü]
Yeni Bir Dille Merhaba [Öykü]


Kerem Yüce kimdir?

Yazmak,düşünmek gibidir;kağıdı kaleme değdirmen yeterlidir bazen ve akıp gider harfler bir gölün üstünde giden sıralı kuğular gibi. Gözünü açtığında okyanuslara açılmış,türlü balıkların bahçesine misafir olmuştur o kuğular. . . Ama öyle bir an gelir ki;kıpırdamaz kalem,bileğini sıkıca tutar sanki bir el. . . Bir yazarın tıkanması hiçbir şeye benzemez. Tıkanan lavaboyu açarsın,logarın altına yetişir vidanjörler,trafikte yardıma koşar emniyet şeridi,fakat yazarla kelimelerin arasındaki o duvar kalkmadıkça bitmez tıkanıklar. Bir çocuğun topunun dikenli tellerle çevrili bahçeye kaçması gibi. Tek sorun zamanın akışını beklerken fırtınanın dalgaları harekete geçirebilme ihtimalidir. İnatla beklenir o tellerin etrafında,aşılmaya çalışılmaz duvarlar. Bilmektedir yazar uygun bir zamanın olduğunu ve o zamanda bahçenin sahibinin çıkıp geleceğini. Çünkü kendi özgürlüğüne kavuşurken başka özgürlükleri yok etmek üzerine kurulu değildir yazarın felsefesi. . . Ve doğru zamanı yakaladığında başlar fırtına,sörf tahtasının üstündeymiş gibi dans edilir dalgalarla,çözülür beyindeki zincirler,kanat çırpar en beyaz kuşlar saçlarının üstünde. Böyledir yazmak bir yazar için;ekmek gibi,su gibi vazgeçilmez, havadaki gizli kelimeleri nefesle çekmek gibi ciğerlerine. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Cezmi ERSÖZ,Nazım Hikmet RAN,Can YÜCEL,Ümit Yaşar OĞUZCAN,Edip CANSEVER,Özdemir ASAF,Ahmed ARİF,Cemal SÜREYYA


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kerem Yüce, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.