..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kendinden daha uyanık insanları işe aldığın zaman, senin onlardan daha uyanık olduğunu kanıtlamış oluyorsun. -R. H. Grant
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler > Oğuz Düzgün




31 Ocak 2007
Mevlânâ'dan Reçeteler  
Oğuz Düzgün
Güldüğünüz zamanlar da vardır ağladığımız anlar da.İnsanız çünkü..Âcizliklerle donatılmışız mükemmellikleri kuşatabilmek için


:BBIA:
MEVLÂNÂ’DAN REÇETELER

Güldüğünüz zamanlar da vardır ağladığımız anlar da.İnsanız çünkü..Âcizliklerle donatılmışız mükemmellikleri kuşatabilmek için.Bâzen bir kuşun kanadında seyr ü sefer ederiz gökyüzünün ötelerine…Bâzen de bir sarı çiçekte, bir karanfilde, cilveli bir gülde râyiha oluruz yüreklere salınırız kelebekçesine.İnsanız çünkü.

İnsanlığının şuuruna varmak erdemdir.Bu erdem “düşünüyorum öyleyse varım”dan da öte bir önerme mahsulüdür. “Kendini bilmek” deyimiyle bayraklaşan bu önerme “benden öte bir beni” bulmaya kanatlanır Yunus dilinde.O “benden öte beni” bulamayanlardır ekseriyetle “insanı” üzenler, ezenler, kesenler..

Mevlânâ gibi gönül kahramanları vardır da hayatımızdaki yerleri çoğu zaman gündelik keyiflenmelerimizin çilingir sofrasına bir meze olmaktan öte gitmez.Mevlânâ şöyle demiş..Mevlânâ olsa bunu yapardı…Mevlânâ’nın bizim için var olduğunu, bizim içimizdeki “ öte beni” bulmaya yardımcı bir rehber olduğunu unuturuz çoğu zaman.Doktorun önündeki hasta rolünü beğenmeyiz, alçaltıcı buluruz da tüm dünyaya reçeteler yazmaya koyuluruz perişan hâlimizle.Kendi amansız hastalıklarımızı, şüphelerimizi, günâhlarımızı unutarak yaparız bunları..Birisi çıkıp da “önce kendi eksikliklerini düzelt” dediğinde çıldırırız, köpürürüz, sağa sola saldırırız.Aslında bu hareketlerimizle hastalığımızı bir kere daha ortaya koymuş oluruz, kabul etmediğimiz hastalığımızı..

Tıp bölümünde okumadan ameliyat yapma hevesine kapılmak da ne oluyor?Hangi yürek bu diplomasızlığımızla kendini bize teslim eder ki?Kandırdıklarımız da komada zâten.İşte yüreklerini tedavi ettiğimizi sandığımız oğullarımız, kızlarımız, âilelerimiz..Her taraftan feryatlar yükseliyor.O halde insanlık doktoru Mevlânâ’nın şu öğütlerini dinlemenin, şu reçetelerine uymanın zamanı geldi de geçiyor:

“Her biri “Musa’yım” diye elinde âsâ; ahmaklara “İsa’yım” diyor

Âh o günden ki doğru kişilerin doğruluğu senden deneme taşını isteyecekler.

Sonuçta gerisini üstâda sor; yoksa ihtiraslı kişiler tamamen kördür, dilsizdir.

Her şeyi istedin, hepsinden geri kaldın; bu ahmak sürü, kurtların avıdır.

Bir sûreti dinledin, tercüman oldun; papağan gibi sözünden habersizdin “

İşte doktorun reçetesi.Kendimizden öte olan kendimizi, aslımızı keşfettiğimiz gün rûhi hastalıklarımızın şifa bulacağı gündür..O gün, kinlerin, nefretlerin, savaşların ve bütün zulümlerin biteceği gündür..Önce kendi kusurlarımızı gördüğümüzde, onlara düşmanlık ettiğimizde kavga edecek, silah çekecek başka düşman bulabilir miyiz?

“Ben Merkezcilik” -Ego Centrism- hastalığına yakalanmışsak, kendimizi bir Tanrı gibi görmüş olacağız ki, o halde her sözümüz, düşüncemiz de kutsal yasa olacak..Kusurlarımız da tartışılmaz tabular..Vay onlara laf atanların hâline!İşte bu hastalığımızdan kurtulmak için, bencilliğimizden “benden öte beni bulma” diyarına sevgiden, duadan, iyilikten şeffaf köprüler inşa etmemiz gerekiyor..Bunun için de Mevlânâ’yı bir kere daha dinlemeliyiz:

“Ey gönül!Kin ve nefretten temiz ol; o zaman Elhamd –Fâtiha- oku, çevik ol.

Dilde Elhamd ve içte nefret olması, dille aldatma ve hiledir.

O zaman Hak buyurmuştur: “Ben görünüşe bakmam, içe bakarım.”

MESNEVİ’DEN DAMLALAR

Allah nereyi isterse cehennem yapar.Yüksek semayı kuşa tuzak yapar..

Dişinden de ağrılar çıkarır, “Cehennem ve ejderhadır” dersin.

Veya ağız suyunu bal eder, “Cennet ve cennet giysileridir” dersin.

Kaderin hükmünün gücünü bilmen için dişinin dibinden şeker meydana getirir.

Öyleyse dişinle günahsızları ısırma; sakınılamaz darbeyi düşün..

…………………………………………..

Yağ ayranda yok gibidir; ayran, varlıkta bayrak açar

Sana var görünen kabuktur; sana yok görünen, asıldır.

Ayranın yağı alınmamış ve eskidir; almadıkça bırak, harcama onu.

Haydi!Bilgiyle onu elden ele döndür de, gizlediğini göstersin.

Çünkü bu fâni, bâki –sonsuz- olanın delilidir.Sarhoşların yalvarması, sâkinin -şarap sunanın- varlığının delilidir..

Mevlânâ Celaleddin-i Rûmi


FERYAT VE UMUT

Bir feryat senfonisi
Hayat dediğin
Islak bir bakışta
Kalakalmak öylesine

Kan renginde
Bir ırmak akar
Her ânın dehlizlerinden
Hücreler yıkıldıkça
DNA’lar çıldırır
Ve ecel yakalar
Her avını şakaklarından

Ağlasan da bir gülsen de
Âkibet
Bırakıvermek tüm bedenini
Yavaş yavaş
Toprağın bağrına
Sarılmak
Bakterilerine arzın
Cesetçesine
Çürümek
Oynaşırken
Böceklerle

Umudun varsa
Fışkırırsın
Her baharda
Açılan güllerle
En can alıcısından
Bir râyiha göğsünden
Emilirsin
Kelebeklerce

Umudun varsa
Ölmemişsin çünkü
Çünkü yok olmamışsın
Düşüncelerin cevelanda
Enerji enerji akmaktasın
Bir yerde, bir gökte
Uçmaktasın

Sevdiklerin
Şen şakrak
İstikbal ederler
Şeffaf ruhuna
Anıların tutar
Atomlarının ellerinden
Her gece kabrinde
Akarsın
Varlık varlık
Esersin özleyenlerin
Sensiz uykularına
Rüyalarla
Ilık ılık
Umudun varsa

Umudun varsa
El ele tüm kâinatla
Şeb-i Arus oynarsın
Bir diriler ayininde
Rakkaselerle
Yaşam yaşam
Kaynarsın

Umudun varsa
Ölsen de
Sen de varsın
Bir sonsuz âlemde
Mevlanalarla
Yunuslarla
Sonsuza dek yaşarsın

Umudun varsa...

Oğuz DÜZGÜN



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve şairler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Cengiz Aytmatov ve Mankurtlar
Güneşçağ Savaşçısı Erdem Bayazıt
Necip Fâzıl'ın Şiiri

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Fâtih İstanbul'u Kaç Yaşında Fethetti?
Mevlid Kardeşliği
Kâfiyelerin Birliği
Kemençe Kimin?
Baklava'nın Kökeni
Kurân'ın Kökeni Sümerde mi?
Şiir Düşünceleri
Amerika Osmanlı Tarafından Keşfedilseydi?
Medeniyet Bestemizin Notaları
Evliya Menkıbelerinden Türk Fantastik Edebiyatına

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen Var Ya Sen! [Şiir]
Çakkıdı Çakkıdı [Şiir]
Bâlibilen Dilinde Şiir [Şiir]
Üç Boyutlu Şiir [Şiir]
Miraciye [Şiir]
Sağanak Sen Yağıyor [Şiir]
Bülbüller Şehri İstanbul [Şiir]
Türkçe Hamile Beyanlara [Şiir]
Burası Sessiz Biraz [Şiir]
New Orleans'lı Siyahi Kirpiklerin [Şiir]


Oğuz Düzgün kimdir?

Yazar edebiyatın her alanında çalışmalar yapıyor.

Etkilendiği Yazarlar:
Bütün yazarlardan az çok etkilendi. Zaten insanoğlunun özelliği değil midir iletişimde bulunduğu varlıklardan etkilenmek?


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Oğuz Düzgün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.