"Bilmezlik ile ne hoştum; hayalimde ne güzellik, ne de aşk vardı." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Çıkar, insan yaşamında yer bulan fikir alışverişinin ve yerine getirilebileceği fikri inancının oluşturduğu isteklerden ibarettir. Bazı şahısların şu olumsuz fikri benimsediklerine de şahit oluyoruz. Hayatın yörüngesinin bu çıkarlardan ibaret olduğu düşüncesini benimsemektedir. Dünyanın bu çıkarlar üzerinde döndüğünü sanan kimselerin olduğunu kuşkusuz biliyoruz; fakat bu yanlışlığın insanları büyük bir yangına götürdüğüne de birebir şahit olduğumuz aşikar. Gözden kaçırılmaması gereken önemli bir gerçek var: Bilinmelidir ki çıkar çatışmaları yüzünden hesabı yapılması imkansız kayıplar, hayatımızı karanlığın içerisine sürüklemektedir. Bu karanlıkların yer bulmaması için insan hayatında yer bulan çıkar çatışmalarına meydan verilmemelidir. Bunlara göz yumulduğu takdirde telafisi mümkün olmayan kayıplar yüzünden dünyamızın alt üst olacağı her daim unutulmamalıdır. Hayatımızı işgal etmesine izin verilen çıkar çatışmaları yüzünden karanlıkların dünyamızı terk etmeyeceğinin de bilinmesi gerekmektedir. Biz bu çatışmaların yok olması için harekete geçmediğimiz müddetçe, her günümüzün aydınlıklarla vedalaşarak karanlıklar içerisine sürükleneceğini göz ardı etmememiz lazım gelmektedir. Hayatımızın çıkar çatışmaları yüzünden mutluluk dolu günlere hasret kalmasına müsaade edilmemelidir. İnsanların çıkar çatışmalarına kurban edilmesine müsamaha gösterilmesi, cehalet rüzgarında savrulduğuna dair bir göstergedir. İnsanlar sözü geçen çıkar çatışmalarına kurban edilmemelidir. Yaşamımızın bir değirmende buğday misali öğütülmesine müsamaha göstermemiz halinde bizler, bomboş karanlık bir dünya içerisinde oradan oraya savrulmaktan kurtulamayız. Sözünü etmiş olduğum çıkar çatışmalarına müdahalede bulunulmadığı sürece, doğanın kalbinde sebep olduğumuz kirlilikler durmaksızın devam edecektir. Biz, bu katillere engel olmazsak; denizlerde yaşayan canlıların, karada ormanların, gökyüzünde uçan kuşların yok edilmesine seyirci kalma tercihinde bulunursak, vicdanlarımız tarafından yargılanmamız devam edecektir. Kalplerimizin haykırışları son bulmayacak, bir ömür suçluluk duygusuyla baş başa kalacağımız unutulmamalıdır. Çıkar çatışmalarına müdahale etmek de üzerimize düşen görevlerimizin başında gelmektedir. Biz vazifelerimizi yerine getirmediğimiz sürece hayatımızda bahsetmiş olduğum çatışmalar yer almaya devam edecektir. Kalplerimizin menfaatlerini gözetemememiz bizi büyük bir zarara uğratacaktır. Hesapsız adım atmamak, bizi sözü geçen çıkar çatışmalarının içerisine sürüklemektedir. Sahip çıkamadığımız menfaatlerimizi, kıymet bilmeyenlerin eline teslim etmemiz halinde telafisi mümkün olmayan kayıplara mahkum olacağımız göz ardı edilmemesi gereken bir gerçektir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |