KALEMİNİZ BİR ÖMÜR ELİNİZDE KALSIN
Kalem, insanoğlunun duygularını kağıda dökmesinde, toplumla
buluşturmasında rol alan en önemli araçtır.
Yalnız bazı insanlar vardır; kalemini cehaletin yok edilmesi için değil
de aksine, yaygınlaşması için uğraşlar verdiğimiz ilmin yok
edilmesi için kullanmaktadır.
Bu yapılan yanlışlar yüzünden aydınlatılması beklenen hayatlarında,
ışık hasreti çektiğine şahit olunmaktadır.
Kalplerin kapıldığı hüsrana son verebilmek için kalem, insanoğlunun
hayatından ömrü yettiğince çıkarılmamalıdır.
İnsanlardan her daim istenen şey:Kalemini doğruları aktarmak amacı ile
kullanmasıdır.
Bazı kimseler vardır, silahın kalemden kuvvetli olduğu fikrine
kapılarak hareket etmekten çekinmez.
Fakat içinde kaybolduğu manasız düşünce yüzünden bir daha elde
edemeyeceği güzelliklerle vedalaşmak zorunda kalır.
Kurşun hedefini şaşırır; fakat kalem, kullanmasını bileni girdiği yanlış
yoldan çevirir.
Kalemle kağıdın birbirinden ayrılmayan iki sevgili olduğu da hiçbir
zaman unutulmamalıdır.
Bu iki aşık, insanların birbirlerine karşı hissetmekte olduğu duyguları
yalansız, saf, temiz bir şekilde aktarmak amacıyla yürümekte olduğu düz
bir yoldur.
Teknoloji ne kadar gelişmiş olsa da kalemin hayatımızın vazgeçilmeyen
bir parçası olduğu akıllardan çıkarılmamalıdır.
Kalemin, hayatımızı karanlığın kucağından alan bir ışık olduğu
unutulduğu anda cehalet rüzgarı, bizim demir aldığımız denizde alabora
olmuş bir tekneye dönüşmemizin en büyük sebebi olacaktır.
Yani demem o ki silahla kalemi kıyaslamak hayatımızda yaptığımız en
büyük yanlış olur.
Bu örneklemeyi yapmamdaki sebebi soracak olursanız, insan hayatında
yapmış olduğum bir sürü gözlem buna gebedir.
Soruyorum bazı kimselere silahla kalemin farkını aldığım cevap aynen şu oluyor:
Karşımdaki kişi bana silah çektiği anda beni kalemin korumasını
beklemek en büyük aptallık olur.
Bilmiyor ki beyninde kendisini telafisi mümkün olmayan hatalara
sürükleyen olumsuz fikirler cirit atıyor.
İnsanoğlu nazarında kalemin kuvveti büyüklerimizin şu güzel sözleri
ile anlatılmıştır:
Her zaman kalemin kılıçtan keskin olsun.
Bu öğüdün bir kulaktan girip diğerinden çıkmasına izin verilmemelidir.
Buna müsaade edildiği takdirde hayatımızı anlamsız hale getirecek
kayıpların meydan bulacağı aşikar.
Bir kimse eline silah aldığı zaman o şahsa şu sözler mutlaka söylenir:
‘’Eline silah değil, kalem al; seni gideceğin yere götürecek olan elinde
tutacağın kalemin olacaktır.
Attığın adımların hayatını anlamsız bir hale getirmemesi için yapman
gereken tek şey:Elinden sana ilim yolunu göstermekte olan kalemini
bırakmamaktır.
Hayatımızda büyük rolü olan kalemin, yüreklerden dökülen duyguların
tercümanı olduğu göz ardı edilmemesi gereken bir gerçektir.
Bahsettiğim gerçeğin gözden kaçırılması, insanoğlunun cehalet adı
verdiğimiz kör kuyunun içinden çıkamayacağının göstergesidir.
Bizi esareti altına almak isteyen cehalete karşı bir zafer elde etmek
istiyorsak ilim yolunda atılması gereken iki adımı atmaktan bir ömür
vazgeçmemeliyiz.
Hayatımızı ışığa kavuşturacağını bildiğimiz bu adımlar okumak ve
yazmaktan ibarettir.
Yararlı bilgiler almak ve karşımızdaki insanlara yararlı olmak
istiyorsak yapmamız gereken okumaya teşvik etmek ve kalemimizle
girdiğimiz savaşta zoru başarmaktır.