640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981 |
|
||||||||||
|
Bitti sürgünü Havva ile Adem’in. İblis kapattı karanlığı, Kapattı ve gömüldü karanlığa. Şimdi dünyada yalnızca aydınlık var, Yalnızca aydınlık akıyor tanrıların cömert ellerinden, Aydınlatmak için aşkların en kadimini, Ve özgürlüğün aydınlıkta yaşanması için, Cennetin ışığını saldılar dünyadaki yalnız kalplere tanrılar. Ve açıldı cennetin kapıları yeniden, Çığlık çığlığa kaçtı iblis karanlığa. Karanlık sımsıkı kuşattı iblisi, Ve iblis gömüldü kendi günahlarınının karanlığına. Havva özgür şimdi, Özgür ve arınmış günahlarından büs bütün, Arınmış ve aydınlanmış, Aydnınlanmış ve yalnız Havva. Yalnız ve aşık, Aşık ve masum, Bekliyor Ademi cennetin kapılarında soluk soluğa. Ve açıldı cennetin kapıları yeniden, İblisin katiliydi pişmanlık. Kendi kazıp kendi düşmüştü iblis kara kuyuya. Aşktı tanrının yasak elma dediği, Ve aşktı yasak elma Havva’nın yediği, Adem’in yediği. İblis pişmandı büs bütün, Pişmandı ve ağlıyordu iblis, Yakıyordu pişmanlığın gözyaşı ibhlisi kap kara ateşte. Bilmeden göstermişti çünkü yasak elmayı Ademe, Ve sarhoştu Adem yasak elmanın tadından, Sarhoştu ve özgürdü Adem. Özgür ve günahsız iblise inat, Günahsız ve aşık sırıl sıklam, Aşık ve ellerinde cennetin anahtarı. Ellerinde anahtarı cennetin,, Ve arıyor Havvayı dünyada umarsız ve pervasız. Ve açıldı cennetin kapıları yeniden, Derin bir nefes aldı Havva, Ve verdi aldığı nefesi tertemiz. Sessiz bir çığlık yükseldi Havva’nın dudaklarında, Sur üflendi sandı tüm dünya, Tüm dünya işte kıyamet anı dedi, Oysa söylemişti Havva adını yasak elmanın fısıltı gibi bir çığlıkla, “seni seviyorum”’du sur sesinde dünyanın duyduğu, ve ulaştı ses Ademe davet davet... Adem duydu Havvanın sesini uzaktan uzağa. Duydu ve ses oldu Adem, Ses oldu ve buldu... Bom boştu bütün dünya. Tüm yollar açıktı Havvaya giden, Açıktı ve ter temizdi yollar. Aşıktı ve koşuyordu Adem. Bitti bitimsiz yollar sonunda, Buldu Adem Havvayı, Ve vuslat anı gelip çatmıştı işte sonunda. Birleşti önce eller sım sıkı, Ve kalp kalbe karşıydı artık. Günahsızdılar iblise inat, Çünkü tanrının günah saydığı yüzüncü adıydı, Ve tanrı anlamıştı bilindiğini artık gizli adının, Anlamış ve affetmişti. Cennetteydiler yeryüzünde cennete inat. Belki olmuyordu her şey isteyince kullar hemen, Fakat birleşip üreten eller vardı emek emek. Belki yoktu nurdan bir gökyüzü, Fakat daha güzeldi Havva’nın gözleri Ademe. Şimdi dünyadaydılar işte, Kovmuşlardı karanlığı, Ve bulmuşlardı aydınlığını aşkın.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mahmut dağ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |