Dünyada birbirinin eşi ne iki görüş vardır, ne iki saç kılı, ne de iki tohum. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Çok güzelmiş peri kızı. Görenin gözlerini kör edecek kadar güzelmiş. Up uzun saçları varmış. O kadar uzunmuş ki saçları, saçlarını saldığında kanatlarını örtüp saklarmış. Saçları simsiyahmış. Gece gibi siyah, ancak elmas gibi ışıl ışılmış. Saçlarının telleri kalınmış. Kaşları yay, kirpikleri ok. Nokta burun, mim dudakmış. Yüzü pürüzsüz ve ışıl ışılmış. Her iki Elmacık kemiğinin hemen altında birer gamze oluşurmuş güldüğünde. Rivayet odur ki, o gamzeye bakan gecenin gizemine, evrenin derinliklerine karışırmış. Aklı olmadık diyarlara gidermiş de bir daha gelmezmiş geri. Uzun boylu denecek kadar uzunmuş. Elleri ince, parmakları uzunmuş. Kendini bildi bileli yapa yalnız yaşarmış okocaman kulede. Ne kendisi gölün sınırlarını aşmak istemiş ne de dışarıdaki fanilerden brii aşmayı denemiş gölün sınırlarını. Rivayet edilir ki, belzar adında bir cin varmış zamanın çarklarına sıkışmış minik bir zamanda yaşayıp sevdiği için can vermiş. İfrit ordularında üst düzey bir subaymış Belzar. İyiliği hiç yokmuş, kötülüğü çokmuş. Genç bakirelerin korkulu düşüymüş belzar. Gece düşlerine girer, gündüz olmadık yerlerde karşılarına olmadık kılıklarda çıkarmış. Ya korkudan akıllarını yitirirmiş genç bakireler. Ya da oracıkta ifal edilirmiş belzar tarafından. Gücü çokmuş belzarın. İfrit orduları komutanı mûra’ya yakınmış gücü. Nefesi ölüm, dokunuşu zulümmüş. Bir kusurcuğu varmış belzarın. İnsan dişilerine fazla meyledermiş. Hani demiştik ya, korkulu rüyasıymış bakirelerin. Günlerden bir günmüş. Belzar kanatlarını sonuna kadar açıp akbaba donunda göklerde uçarken bir çoban kız görmüş. Görür görmez de vurulmuş. Hemen inmemiş gökyüzünden ürkütmemek için o güzel kızı. Gök yüzünde dönmüş, dönmüş, dönmüş. Uzun uzun izlemiş kızı. Nihayet yanına inmeye karar vermiş. Ormana doğru uçup ağaçların arasına inmiş. Yakışıklı ve genç bir delikanlıya dönüştürmüş kendini. Dudaklarında hoş bir melodi ıslığıyla çıkıp yürümüş kızın yanına doğru. Ve yüzünü hoş bir büyüyle kaplamış görenin görür görmez aşık olacağı bir etkisi varmış. Ve nihayet kızla göz göze gelmişler. Ve kız oracıkta kara sevdaya tutulmuş büyünün etkisiyle.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mahmut dağ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |