..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşam hoştur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiştir. -Asimov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > mahmut dağ




13 Ağustos 2011
Seyir Defterinin Altın Sayfası  
mahmut dağ
son doğum günümde bana gelen bir hediye için yazdığım minik, minicik bir yazı. az önce yazı arşivimi karıştırırken gördüm, ve öylesine açıp baktığımda gerçekten paylaşmaya değer olduğunu analdım. ve buraya kopyalıyorum.


:BBJG:
24 nisan 2011. bu tarihi her yere yazmak geliyor içimden. Neden mi? Bu tarih benim doğum günüme karşılık geliyor. Ama bu senenin özel ve önemli bir yeri var. Bu sene doğum günümde sadece benim için tasarlanmış, başka hiç kimsenin sahip olamayacağı güzel bir hediye aldım. Bu öyle bir hediye ki, insanın kendini dünyanın en özel insanı hissetmesini sağlayacak bir hediye. Bu öyle bir hediye ki, en lüks mağazaların vitrinlerinde bile hiç kimsenin bulamayacağı bir hediye. Tümüyle bana ait, tümüyle benim için tasarlanmış ve bana göre eşsiz bir hediye. Şimdi okuyan da dünyanın ya da ölümsüzlüğün bağışlandığını zannedecek bana. Ama ölümsüzlük bu kadar eşsiz midir bilmiyorum. Hem tek başına ölümsüzlük de ne ki. Hediye mi yoksa cezamı, bu ayrı bir varoluşçuluk tartışması. Bırakalım onları zamanın varoluşçu filozofları tartışsın. Ben hediye diyordum en son. Sadece benim için tasarlanmış bir hediye... evet bu gün benim doğum günüm. Uzun süre önce güneş bu burçtayken çığlık çığlığa gözlerimi açmışım dünyaya. Bilmem kaç yıl önce bu gün dünya nüfusuna başlangıçta sıradan bir bebek daha katılmış ve bu zamanla ben olmuşum. İşte bu gün o uzun süre önce olan olayı iyiki olmuş diye kutluyoruz. Yukarıda bahsettiğim hediyeyi alıncaya kadar, doğum günü denilen şey bana gereksiz, garip ve saçma gelen bir gün olarak hayatın çemberinin içinde hayatla birlikte dönüp duran bir boş kavrandan başka bir şey değildi. Ve ansızın, apansız geliverdi hediye. Ve bir anda bir şeyler değişti.

Peki neydi o hediye? Kısa zamanda kurulmuş, kısa sürede temeli atılıp, hatta üzerine dostluğun gökdeleni dikilmiş bir dostluğa sahibim artık. Bilirsin, ben sözcüklerin değerini düşürmemek için elimden geleni yaparım. Ve dost sözcüğü bu sözcüğü gerçekten hak edip yaşayanlar için hayatın insana eşsiz bir armağanıdır. Bu sözcüğü kullanacaklarım arasına girmiş biri olduğun, ve uzun uzun bahsettiğim, hatta uzun uzun bahsedeceğim eşsiz hediyeyi hak ettiğimi düşündüğün için çok şanslı biri olduğuma inanıyorum. Ve bu inancı yaşamamı sağladığın için gerçekten çok teşekkür ediyorum. ve hiç beklemediğim anda böyle muhteşem bir hediyeyle beni karşılayıp şaşırtabildiğin için seni kutluyorum sevgili dostum. Evet, giriş kolaydı. Hemen yazı verdim. Peki şimdiden sonrası? Peki şimdi nasıl yazacağım o hediyenin bende hangi kapıları açıp hangi kapıları kapattığını? Peki şimdi nasıl anlatacağım sana bu hediyenin bende neleri değiştirdiğini?

Öncelikle kesinlikle bu hediyeyi küçümsemeyi, sıradan bir şeydi demeyi sonsuza dek yasaklıyorum. Ve bunu yapmak için o kadar çok nedenim varki, yazarak bitiremem. Ama ben yine de bu yasağın uygulanacağından emin olmak için bir ikitanesini yazayım. Öncelikle bu kesinlikle senin yapmaya alışık olduğun bir eylem değil. Daha önce yaptığın benzerleriyle karşılaştırsak bile, bu gerçekten farklı bir şey. Çünkü, sen yazdın, seslendirdin, ve ben dinlerken benimleydin. Şimdi soru şu sevgili dostum: bu üçünün aynı anda yapıldığı kaç hatıra var hayatında? Sıfır dediğini duyar gibi oluyorum. Birinin ya da ikisinin olduğu hatıraların vardır eminim. Ama bu kadarının yani üçünün birden yanyana olduğu bir hatıranın daha olduğunu sanmıyorum. İşte sırf bu nedenle bile, bu hediyenin benim için özel olduğu kadar senin için de özel olduğunu söyleyebilirim. Ve bunun kabul edilmemesinin imkansız olduğunu bilerek söyleyebilirim hemde.

Hediyeni aldığımda, zaten daha önce gelmiş olan özel bir hediyenin sarhoşluğuyla boğuşmaktaydım. İşte tam da o sarhoşluk halindeyken beni buldu, vurdu hediye. Bir an için tatlı bir düşün tam ortasındayım sandım. Ama düş değildi, tümüyle gerçekti. Gerçekti ve apaçıktı her şey. Belki bilmem kaç kilometre vardı yazan ve okuyan arasında. Ama kalpler birlikte atıyordu o anda. Ve hediyedeki o sadelik, duruluk ve açıklık gülümsetirken göz kapaklarının ardındaki muslukların da lastiğini kurcalayıp duruyordu. Söyleyip yazabileceğim pek çok şey var. Ama biliyorum sen bu satırları okurken olayı abarttığımı, sana göre sıradan bir şey büyüttükçe büyüttüğümü düşünüp ellerini yüzüne kapatacaksın. Lütfen hemen çek ellerini yüzünden. Ve bu kahrolası dünya gerçekten gülümseyen bir yüz ve bir çift göz görsün. Çünkü şunu tüm kalbimle söyleyebilirim ki, her sözcüğün, hatta her harfin altını hak ettiğine dair paraf edip öyle gönderebilirim. Bir an için bile bunları abarttığımı düşünenleri de katıksız hınçla düşmanım ilan eder, her fırsatta gazabımla yüzleşmesini sağlayabilirim.

Artık yavaş yavaş bitireyim yazmayı. Biliyorum teşekkür yetersiz. Ama şunları da söylemeden geçemeyeceğim. Tüm kalbimle ve bilincimle teşekkür ediyorum. ve muhteşem hediyen sonunda anladım ki, sırf bu hediyeyi almak için bile iyiki doğdum, ve iyiki varım. Ve teşekkürler. Hem de çok.
Sevimsiz ve kocaman canavar kılığında hayatı bir birine katan delinin biri.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevinilmez Hiç Bir Ölüme.
Bize Özgü Bir Hayat
Hayat ve Yağmur
İki Kişilik Gerçek Bir Düş
Samed Behrengiye Mektup
Hep Yalnızlık! Hep Yalnızlık!
Çölde İsyankar Bir Kum Tanesi
Tek Çözüm, Hepiniz Ölün
Omelasta Devrim
Denizin Sevda Şarkısı.

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yalnız Yolcu [Şiir]
Adem ve Havva Masalı [Şiir]
Hayat ve Hayat2 [Şiir]
Bir Kucak Aşk [Şiir]
Aşk ve Huzur [Şiir]
Savaş Korkularınla [Şiir]
Zıtlıkta Birlik [Şiir]
Her Hangi Bir Masal [Şiir]
Yalnızlığa Sürgün [Şiir]
Sıcak Gülüşler [Şiir]


mahmut dağ kimdir?

tıpkı erasmusun dediği gibi; delilik mutluluktur. bu düsturdan yola çıkıp beni delirten yazma tutkusunu özgür ve çılgın düşlerin, ve hayal gücümün en çılgın halinin emrine verdim. yazmak, yaratma tutkusunun insan zihnindeki tüm açmazlardan kurtulup, sözün ak ve kara büyüsüyle biçimlenmiş en gerçek halidir. çünkü söz büyüdür, gerçek söz deliliktir.

Etkilendiği Yazarlar:
J. R. R. Tolkien, Samed Behrengi, Stephan King, R. A. Salvatore, Tess Geritson... ve daha nice güzel kalemler


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © mahmut dağ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.