..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dilerim, tüm yaşamınız boyunca yaşarsınız. -Swift
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bireysel > mahmut dağ




25 Temmuz 2011
Gemici  
mahmut dağ
bir dizinin bri bölümünde karşılaştırılmıştı çöl ve deniz. ikisi de kocamandı. ikisinin de kendine göre fırtınaları vardı. ikisinde de ancak ve ancak olduğu kadardı insan. daha ötesi değil. düşlerimi denize tutsak ettiğim bir zamanda aklıma gelenleri aşağıdaki yazıda bulacaksın. ve ben! sana hiç bir şey için söz vermiyorum.


:BJIE:
Bıktım ruhumdaki denizin fırtınalarından. Gemilerimin her biri bilinmez köşelerinde kayboldu kaybolacak sonsuz dehlizlerinde fırtınalı denizin. En yakın liman bilmem kaç milyon fersah uzakta görünüyor. Ufukta görünen tek şey gemileri yutmaya hazır bekleyen kara ağızlı tdev dalgalar. Ve yönünü kaybetmiş tüm gemiler ruhumdaki kıyamet okyanusunda. Okyanusun tehlikeli sirenleri bile saklanmış diplerine denizin korkusundan fırtınanın. Her gemi bilinmez yönlere doğru ilerliyor bel vere vere dev dalgalara. Her taraf ölümüne karanlık. Arada bir gözleri kamaştırıp kulakları sağır ediyor gökyüzünün acizleştiren öfkesi. Gökyüzü denizi dövüyor çatal çatal yıldırımlarla. Ve her yıldırım bulutlara doğru bir su sütünunun öfkesini davet ediyor göğe doğru. O savaşta aralarında kaybolmak üzere gemilerimin her biri çatallı yıldırımların ve su sütunlarının.

Peki varmı bir çıkış noktası? Varmı bir kurtuluş bu amansız fırtınadan? Sakin bir liman var mı ufukta beni bekleyen? İşte belli değil yanıtı bu soruların hiç birinin. Belki var belki yok. Belki çok yakında bir dalganın gücüyle fırlayıp konuv ereceğim sakin sularına limanın. Belki huzur yeni bir heyecan fırtınası başlatacak, belki de sükunet ve fırtınasızlık sıkıcı gelecek ruhuma. Peki yorgun mu kaptan? Yorgun muyum? Düşün ki, bir kaçakçı... peşinde de bir asker... asker ateş ediyor. Vuruluyor kaçakçı. Kurşun omzuna saplanıyor. Ölümden ve ölüm korkusundan kaçmanın o amansız heyecanıyla duruncaya kadar duymaz kurşunun acısını kaçakçı. İşte o kaçakçı gibiyim. Bir an soluklansam yetişip yok edecek beni fırtına, biliyorum. Her şey o limana vardığımda belli olacak. Yorgunluk, bitkinlik, ve ertelenmiş hastalıkların her biri nazlı nazlı kuşatıp dinlendirecek belkide.

Fırtınanın tam ortasında düşlerime bile giren bir şarkı var. Bir arayışı öğütleyen, çığlık çığlığa bir şarkı. Fırtınanın uğultusunun önüne geçen bir çığlık. Saklı ta içinde. Uğurlu ve umutlu bir arayış... ezo... antik bir sevdanın milli marşı. Yoğun ve bitimsiz bir özlemin habercisi. Ve habercisi bulunmayı bekleyen kaybolmuş en antik sevdanın. Öyle bir sevda ki o, yazmaya gücü yetmemiş hiç bir antik bilgenin en antik kitaplarına. Tozlu ve küflenmiş rafların bile taşıyacağından daha ağır... mehtabın ve yıldız ışığının hasretinden prangalar eskittiği bir sevda. İşte bu şarkının huzurunu yakıt yapıyorum gemilere. Gemiler coşup karşı koyuyor en çetinine, en hırçınına dalgaların gücüyle o coşkulu yakıtın. Ve tüm ekibin dilinde şu mısralar:

Bindik hayat gemisine,
Ve yelken açtık en belalısına denizlerin.
Gökte yağız yıldırım,
Ve mavi yeri korkunç dalgalar sarmış...
Ama belli hedefimiz.
Arıyoruz, bulacağız,
İstedik alacağız.
Demir yumruklarımıza dayanamayıp,
Açılacak her kapı çaldığımız.
Heyyamola!
Denizciyiz biz, denizciyiz!
Emek emek denizi öreriz nasırlı ellerimizle.
Ve demir gibi nasır satırlaryla kaplıdır ellerimiz.
Sevmeyi de bilir,
Yok etmeyi bilen vefalı, cefalı ellerimiz.

Denizciyiz biz, deniciyiz.
Korkmadan yelken açarız hayata ve ölüme.
Hedef bellidir gülüm!
Yılmadan kürek çekeriz azgın dalgalara karşı.
Hedef bellidir gülüm!
En savurgan rüzgarlara yelken açarız korkmadan.
Hedef bellidir gülüm!
Yılmayız yolumuza çıksa da ölüm.
Çünkü kutludur yol,
Kutludur hedef.
Kutsanmış en bilgesiyle en antik sözlerin.
Heyyamola!
Denizciyiz biz! Denizciyiz!
Yoldaşımızdır fırtına kuşları,
Ve dalga kıranlarımızdır en vahşisi deniz yaratıklarının.
Yolumuzda köpüklü dalgalar,
Köpük köpük kadehler ellerimizde.
Dillerimizde en tatlıları şarkıların,
Ki o şarkılar sana yazılmış,
Ve yalnızca senin için söylenir.
Denizciyiz biz! Denizciyiz!
Bekle bizi en sevgili liman.
Bir gün elbet geleceğiz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Güz Masalı
İkikere Ölmek
Bir Peri Masalı
Kızıl Gelin

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yalnız Yolcu [Şiir]
Adem ve Havva Masalı [Şiir]
Hayat ve Hayat2 [Şiir]
Bir Kucak Aşk [Şiir]
Aşk ve Huzur [Şiir]
Savaş Korkularınla [Şiir]
Zıtlıkta Birlik [Şiir]
Her Hangi Bir Masal [Şiir]
Yalnızlığa Sürgün [Şiir]
Sıcak Gülüşler [Şiir]


mahmut dağ kimdir?

tıpkı erasmusun dediği gibi; delilik mutluluktur. bu düsturdan yola çıkıp beni delirten yazma tutkusunu özgür ve çılgın düşlerin, ve hayal gücümün en çılgın halinin emrine verdim. yazmak, yaratma tutkusunun insan zihnindeki tüm açmazlardan kurtulup, sözün ak ve kara büyüsüyle biçimlenmiş en gerçek halidir. çünkü söz büyüdür, gerçek söz deliliktir.

Etkilendiği Yazarlar:
J. R. R. Tolkien, Samed Behrengi, Stephan King, R. A. Salvatore, Tess Geritson... ve daha nice güzel kalemler


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © mahmut dağ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.