..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir şey insan kadar yükselemez ve alçalamaz. -Hölderlin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Rüya Bayram
Rüya Bayram - Rüyada
Site İçi Arama:


Deneme
  Mutluluk (Rüya Bayram ) 16 Haziran 2006 Yaşam 

Mutluluğun resmini de yapabilirsiniz yazısını da yazabilirsiniz ama en güzeli yaşamaktır onu.O..Bu..Şu demeden, kaçmadan yakalamak üzere,sevgiyle..

  İş Hayatı İşler Hayatı... (Rüya Bayram ) 19 Haziran 2006 Meslekler & İş Yaşamı 

Hep kaçırdığımız yerde yetişiriz sandığımız ve bir daha geri gelmeyecek her şey, olanca yaşanmamışlığıyla alıp başını gidiyor ulaşılamayacak bir yere... Her seçim bir ceza".... Oysa "uğruna vazgeçtiğimiz andadır hayatımız, uğruna vazgeçtiğimiz yerdedir kalp atışımız, uğruna vazgeçtiğimiz insanda kalır aklımız, vazgeçemediklerimizdir hayatımız.".

  Yüreği Kanatlandıran,ruhu Şahlandıran Aşk Bizi Terkederse... (Rüya Bayram ) 18 Temmuz 2006 Sevgi ve Aşk 

Aşklar uçarı,maceraperest yolcular gibi gelip konaklayıp, bizi ardında el sallayan hancılar gibi bıraktığında çare ararız içimizdeki boşluğa..

  Herşeyin Bir Nedeni Var Ama Unutmayın Bir de Sonucu... (Rüya Bayram ) 8 Ocak 2007 İlişkiler 

Her neden bir sonuç doğuruyor sonra o sonuç yeni bir nedene yer açıyor. Dünyanın yuvarlak olması gibi dönüp dolaşıp aynı yere varıyor ama neyseki bir yerde bitip aşağıya düşüp bizi bir sona terketmiyor.

  Uzun Metraj Korku Filmi, Bol Kan, Bol Siyaset, Bol Kavga, Boş Hayat! (Rüya Bayram ) 15 Temmuz 2011 Günlük Olaylar 

20 sene sonra o kadınlardan biri de ben olmak istemiyorum.. O ateşin düşüp beni de yakma ihtimalini düşünmek içimi daraltıyor. Çok mu uzak 20 yıl sonrasını düşünmek? Hiç değil.. Bu senaristleri de seyircileri de fazla sabırlı korku filmi başlayalı 27 sene olmuş. Bitsin artık bu filmin kapalı gişe saltanatı!

  En Dişli Öğretmen Hayata Dair... (Rüya Bayram ) 27 Ağustos 2009 Yaşam 

Kıvılcımla doğup koca bir alev olup yanıyoruz kaderimizde yazılı yaşam süremiz boyunca..Bazı olaylar alevi harlandırıp büyütürken, bazıları sönükleştiriyor ama yanmaya devam ediyoruz..Sonunda küle dönüp evrene karışıyoruz.. Yanabildiğimiz kadar yanıp küçük zerrelere ayrılıyoruz ve uçuşuyoruz yolun sonunda.. İyi olan belki de bu.. En küçük zerrene kadar yanmak..

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (1) (Defalarca Düşülen Yamaçlardan... ) (Rüya Bayram ) 2 Eylül 2009 Yaşam 

Hem kaçtığın hem yakalandığın birşeydir hayat.. Ve kendimizi o yamaçlardan düşe düşe öğreniriz..

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (2) (Bardağın Boş Tarafından... ) (Rüya Bayram ) 16 Ekim 2009 İlişkiler 

Bütün melekler mi matemde bu neyin karanlığı, aralayın şu bulutları güneşe hasretliğim var

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (3) (Malta Adası'ndan Hayat ve Hayaller) (Rüya Bayram ) 2 Kasım 2009 Düşler 

Hayat ne yapmadığın değil ne yaptığındır ne de olsa..

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (4) (Kuyunun Dibi... ) (Rüya Bayram ) 4 Kasım 2009 İlişkiler 

Bazen affedilemez durumlara da düştüğümüz olur. Affedilmeyen kendimiz, affedemeyen de kendimiz.. Zayıflık mı evet, iyilikten mi tabii, zaman zaman bunun aptallık olduğunu görmemiz de uzun sürmez.. Bunu anladığın anda bir kuyunun dibindesin.

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (5) (Hırsızlar Diyarından... ) (Rüya Bayram ) 17 Kasım 2009 İlişkiler 

Kaç hırsız girdi hayatınıza bir düşünün. Bizi bizden götürüyorlar haberimiz yok. Bunların en kötüsü yaşama sevincini çalanlardır.. Kimileri umudunuza kasteder, kimileri fikirlerinizi çalar. Patronunuz sizi ucuza çalıştırmak adına kendinize güveninizi çalar.. Hatta sevdiklerinizi çalanlar çıkar..

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (6) (Cümlenin Sonu... ) (Rüya Bayram ) 3 Aralık 2009 İlişkiler 

Bir cümle hayatımızı değiştirebillir işittiğimiz ya da söylediğimiz. Bir cümle bizi başka biri yapabilir. Bir cümle uzakları yakına, bir cümle yakınları uzağa taşıyabilir

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (7) (Okyanusta Bir İstiridyeden Desem... ) (Rüya Bayram ) 4 Aralık 2009 Yaşam 

Belki acı adını verdiğimiz o zenginliklerimiz olmasa biz de kolay kırılan basit kabuklu tükenip giden midyeler olarak kalırız ve birkaç sert kayaya yapışır yosun tutar, okyanusa ya da yaradılışımıza direniriz yalnızca.

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (8) (Denge Takıntısından... ) (Rüya Bayram ) 9 Şubat 2010 Yaşam 

Teraziyim diye mi dengeye takığım bilmem ama oldum olası dengede tutmaya çalışmışımdır hep kendimi. Nasıl takmayayım ki, herşeyin görevine uyarak çalışabilmesi, yaşaması, varolabilmesi için hayatın her anında denge önemli. Gece ve gündüz ile mevsimler bile dengede olmasa en basiti hayatın ritmi nasıl şaşardı düşünebiliyor musunuz? Hatta kıyamet beklentisi bile bu dengelerin şaşmaları üzerine kurulu değil mi? Demek ki denge şaşması kıyameti getiriyor insanın hayatına da.

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (9) (Kalpten Kalbe Nasihatlerden... ) (Rüya Bayram ) 9 Şubat 2010 İlişkiler 

Dönülmez akşamın ufkundan dönüyor bir kez daha sana... Sana ait olmayacağını bildiğin birşey için tutuşmak cennet ile cehennem arasında git gel gibi. İşte o yüzden med cezir diyorum ben sizdeki bu duruma. İçindeki aşk ile cennete düştüğünü sanıp gerçeklerle cehennemi boyluyorsun.

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (10) (Sıradan Bir Masaldan... ) (Rüya Bayram ) 17 Şubat 2010 İlişkiler 

Bir varmış bir yokmuş diye başlar bütün masallar.. Masalın sonunu başından haber verir bu söz aslında.. Önce vardır sonra yok.. Masallar güzel ve yardıma ihtiyacı olan temiz kalpli kızların etrafında anlatılmaya başlanır ama masalın sonunu kötü cadılar,kara prensler belirler.. Eğer iyi yürekli bir kahraman çıkar kızı kurtarırsa masal mutlu sona erer.. Ya çıkmazsa?

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (11) (Çocukluğumdan... ) (Rüya Bayram ) 19 Şubat 2010 Unutulamayan Dönemler 

Kim zaman zaman çocukluğuna dönmek istemez ki.. Hele ki anı biriktirmeyi sevenler.. Hele ki içindeki küçük çocuğu hep bir yerlerde saklayanlar.. Hele ki bazen büyük olmaktan sıkılanlar.. Bu mektup da tam oradan yola çıktı..

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (12) (Arzın Merkezinden... ) (Rüya Bayram ) 8 Mart 2010 Yaşam 

Arzın merkezine yolculuk... Bugün ben de çağrılara daha fazla dayanamayıp arzın merkezine iniverdim nihayet, meğer ne rahat bir yermiş...

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (13) (Sevmelerden Vazgeçip Sövmelere İntikal Edişten... ) (Rüya Bayram ) 15 Mart 2010 İlişkiler 

"Bazen hayat suyu kesik musluk gibi oluyor..Aç kapa defalarca aç tıss yok.. Bekle dur birgün tekrar akacak diye, ama su yolunu çoktan değiştirmiş, sen orada susuzlukla paslanıyorsun.. Yine öfke doluyum haksızlıklara, duyarsızlıklara, yine fırtınalarda savruluyorum..Ve yine kendimi adresini arayan bir mektup yazarken buluyorum.."

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (14) (Kendimden Kendime... ) (Rüya Bayram ) 16 Mart 2010 İtiraflar 

İnsan zaman zaman kendini de aramalı. Hiç farketmeden kaybediveriyorsun en güvendiğin özelliklerini bile. Ben de kendimi ararken bu satırlarda, yine kendimle dertleştim..

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (15) (Keşkelerle İyikilerden... ) (Rüya Bayram ) 25 Mart 2010 Yaşam 

Çekilmez bir adam oldum yine / Uykusuz, aksi, lanet Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi / Azgın bir hayvan döver gibi O gün çalışıyorum / Sonra birde bakıyorsun ki Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet Çekilmez bir adam oldum yine / Uykusuz, aksi, lanet Yine her seferki gibi haksızım / Sebep yok olması da imkansız Bu yaptığım iş ayıp rezalet / Fakat elimde değil / Seni kıskanıyorum. Nazım ın bu şiirini okurken hayatın ikilemlerimizle yüklü bir yolculuk olduğunu düşündüm, iyikilerimle keşkelerimi tarttım, bir sağa bir sola baktım ve yine içimi bu mektupla dışıma attım. Şiirin sonuna bakarsak konumuz kıskanmaya daha uygun düşerdi ama derinine inince de kıskançlıkla sevdiğine güven ikilemi, sevmenin güzelliği ile kıskanmanın çekilmezliği düalitesi karşımda dikiliyordu.

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (16) (Prangalardan... ) (Rüya Bayram ) 29 Mart 2010 Yaşam 

Bu sabah yağmur var İstanbul'da ve gökgürültüleri duyuluyor benim de yüreğimden az sonra yağacak yağmurları haber verircesine. Öfkem artınca şimşekler yolluyorum baktığım yerlere. Yine ne oldu demeyin. Hayat akıyor sürüklüyor ve sürüklenirken yaşadıklarımız duyduklarımız bizi de yüklüyor işte böyle bulutların yüklenmesi gibi artı ya da eksi.. Bu gidişle kimsenin derdini dinleyemez olacağım. Ya da dinledikçe koşup böyle yazıya dökülüp rahatlayacağım. Dert derde dert ekliyor. Ya da eski hikayeleri fişekliyor. :) Bir önceki mektupta anlatacağımı haber verdiğim hikayeye başka hikayeler de eklendi. Hayatın hikayesi de böyle yazılıyor işte bölüm bölüm, an an.

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (17) (Labirentlerden... ) (Rüya Bayram ) 30 Mart 2010 Meslekler & İş Yaşamı 

Şu Mart ayı gerçekten dert ayı olsa gerek beni de dertlendirdikçe dertlendirdi, yazdıkça yazdırdı. Kazma kürek yaktırmadı ama bana ne gemiler yaktırdı ne kazmaları kırdırdı:) Düşe kalka bitirdik bu ayı da, geride ne kaldı bilmeden.

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (18) (Uğurladıklarımdan... ) (Rüya Bayram ) 13 Nisan 2010 İtiraflar 

Bazı şeylerin gitmesine izin vermek işte bu nedenle çok önemlidir. Onları serbest bırakmak. Gevşek olanı kesmek. İnsanların hiç kimsenin işaretli kağıtlarla oynamadığını anlaması gerekiyor; bazen kazanırız ve bazen de kaybederiz. Hiçbir şeyi geri almayı bekleme, yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme, ne kadar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme ya da aşkının anlaşılmasını. Daireyi tamamla. Gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil, sadece artık onun senin yaşamında yeri olmadığı için. Kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen o ol. Zahir - Paulo Coelho Bu sözleri okuyunca baktım bahar da gelmiş, giriştim ben de kendimde büyükçe bir temizliğe.. Bakalım neleri uğurlamam gerekmiş hayatımdan şu anda kimsem o olmam için..

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (19) (Agah Efendi ile Söyleşirken... ) (Rüya Bayram ) 21 Nisan 2010 Meslekler & İş Yaşamı 

"Franklin bir çocuğa bir elma vermiş. Çocuk çok sevinmiş. Bir elma daha vermiş. Çocuk daha çok sevinmiş. Bir elma daha verince çocuk sevinçten deliye dönmüs. Ve bir elma daha verince, çocuk dört elmayı elinde zaptedememiş, sonuncusunu düşürmüs yere... Bu sefer ağlamaya başlamıs çocuk. Hayat böyledir işte... Hayal etmediğimiz bir saadete eriştikten sonra bile, onun bir lokmasını dahi kaybetmek bizi perişan eder. Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan." Hani masallarda da gökten 3 elma düşer ve mutlu sonla biter ya. Ama gerçek hayatta yetmez.Yaşamak ve keyif almak.. Keyif almak için yaşamak... Bu düşüncelerin ışığında bugün Agah efendi ile söyleşeyim dedim biraz. Kendileri vicdanıma taktığım isim olur. Aslında benim vicdanım bu Agah efendi gibi katı da değildir bana kalırsa ama kim kendine kötü der ki:) Tersine anlatımla konuyu neşelendirmek adına Agah efendiye bu rolü yazıverdim. Niye Agah efendi sormayın onu da bilmiyorum öyle esti:)

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (20) (Antikacı Dükkanından... ) (Rüya Bayram ) 24 Mayıs 2010 İlişkiler 

Gönlümle baş başa düşündüm demin; / Artık bir sihirsiz nefes gibisin. / Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin / Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, / Bir anda unuttum seni, eminim / Kalbimde kalbine yok bile kinim / Bence artık sen de herkes gibisin. Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor / Onlardan kalbime sevda geçmiyor / Ben yordum ruhumu biraz da sen yor / Çünkü bence şimdi herkes gibisin Yolunu beklerken daha dün gece / Kaçıyorum bugün senden gizlice / Kalbime baktım da işte iyice / Anladım ki sen de herkes gibisin Büsbütün unuttum seni eminim / Maziye karıştı şimdi yeminim / Kalbimde senin için yok bile kinim / Bence sen de şimdi herkes gibisin Gün gelir ömrün kısalığına inat ruhun sonsuzluğuna yazdığın, antika dükkanında en önde koca koca yer verdiğin kişiler Nazım'ın dizelerindeki gibi herkes gibi birilerine dönüşür.

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (21) (Kimi Zaman Giden, Kimi Zaman da Gidilenin Yüreğinden... ) (Rüya Bayram ) 16 Haziran 2010 İlişkiler 

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Korkulacak bir yanı yoktur aşkların... insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer. O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar, son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer. Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya, canım ellerini tutmak isterse... Evet sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, Kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, Mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer! Ne güzel demiş Can Yücel. Allah rahmet eylesin. Kimileri sürekli gitmek istiyor..Sevse de sevmese de .. En mutlu olduğu insanların yanında bile olsa hep gidesi oluyor. Birşeyler sürekli dürtüyor. Bence gitmek istedikleri aslında memnun olmadıkları kendileri.. Kendilerinden kaçamadıkları için herşeyden sıkılıyorlar.

  Adresi Belli Olmayan Mektuplar (22) (Bir Dizinin Ardından Aldanmaların Sorgulanışından... ) (Rüya Bayram ) 19 Temmuz 2010 İlişkiler 

Konuşmazsak çatlarız derler ya hani sanırım bazen ben de yazmazsam çatlayabilirim:) Bu kez mektup eski bir romanın dizi finalinin ardından aldanışların sorgulanışından yola çıkıyor ve yine birilerinin hayatından izlere dalıp devam ederek uzuyor.

  Hani Tek Bir Kişiyi Özlersiniz Her Yer Issız Gelir Derler Ya... (Rüya Bayram ) 25 Ağustos 2011 Anılar 

Öyle çabuk geçiyor ki günler Hele sen de bir bak hayatına. Daha dün doğmuşuz sanki... Yeni okula başlamışız, yeni sevmişiz Öyle çabuk geçiyor ki günler Hele sen de bir bak hayatına Yarın bitecek sanki her şey Yarın ölecek gibiyiz. Daha doymamışız yaşamasına Günlerimiz dün bir, bugün iki Sakın bir şey bırakma yarına Yarın yok ki. ÖZDEMİR ASAF

  Tüp Bebekler ve Çöp Bebekler (Rüya Bayram ) 30 Kasım 2011 Toplum 

“Yaşamak, ilkin sevgi ile, sevmek ile başlar, Doğumla, doğmakla değil. Yaşam da sevgisizlikle biter, Ölümle, ölmekle değil.” ___Özdemir Asaf Ama yaşama sevgi ile başlayamayanlar da var, ya da sevgisizlikten ölse de yaşamaya devam etmek zorunda olanlar.

  En Kusursuz Cinayet Yaşama Sevincini Öldürmektir (Rüya Bayram ) 20 Ocak 2012 Yaşam 

Hayatımızdaki en önemli şeylerin bir anda yok olup gittiğini görmenin acısından kaçımız kurtulacağız? Yalnızca bizim için çok önemli olan insanlardan değil, düşüncelerimiz ve düşlerimizden de söz ediyorum. Bir gün, bir hafta, birkaç yıl daha dayanabiliriz, ama eninde sonunda yitirmeye yazgılıyız. Bedenimiz sağ kalır, ama ruhumuz er geç ölümcül darbeyi yer... En kusursuz cinayet budur. Yaşama sevincimizi kimlerin öldürdüğünü, bunu hangi güdüyle yaptıklarını, suçluların nerede bulunacağını bilemeyiz. (Paulo Coelho)

  Hayatı Kuralına Göre Oyna! (Rüya Bayram ) 25 Mayıs 2012 Yaşam 

Bugünlerde özgürlüğe yaktım abayı. O kaçıyor ben kovalıyorum, ama nefesim yetmiyor yakalamaya...İnsan olmak bir sürü esaretin zincirini bilerek, isteyerek boynunda taşımak demek..Canım ne isterse yapabileceğim bir dünyayı düşlerken, gerçeğe uyanıyorum ve başlıyorum bu gerçek de nedir demeye..Gerçek şu ki; bir hayat var ve onu yaşıyoruz.. Akıllı olursak veli, akılsız olursak deli ediyor hepsi bu!...

 

 



SIRÇA SARAYIM..

Dokunur bazen yumuşak bir ses
Basar tuşuma açılır sırça sarayım
Yaşar orada en kaçılmaz aşklarım
En başa çıkılmaz hayal kahramanlarım
Görünür bazen uzaktan tanıdık bir yüz
Başlar sarayın içinde onlarca sallantılar
Belirir kör kuyuların derininde kalmış anılar
Panikler koştururum oradan oraya ama
Geç kalırım hep oynamış yerinden taşlar



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rüya Bayram , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 21.11.2024 16:30:01