..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Meslekler & İş Yaşamı > Rüya Bayram




21 Nisan 2010
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (19) (Agah Efendi ile Söyleşirken... )  
Rüya Bayram
"Franklin bir çocuğa bir elma vermiş. Çocuk çok sevinmiş. Bir elma daha vermiş. Çocuk daha çok sevinmiş. Bir elma daha verince çocuk sevinçten deliye dönmüs. Ve bir elma daha verince, çocuk dört elmayı elinde zaptedememiş, sonuncusunu düşürmüs yere... Bu sefer ağlamaya başlamıs çocuk. Hayat böyledir işte... Hayal etmediğimiz bir saadete eriştikten sonra bile, onun bir lokmasını dahi kaybetmek bizi perişan eder. Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan." Hani masallarda da gökten 3 elma düşer ve mutlu sonla biter ya. Ama gerçek hayatta yetmez.Yaşamak ve keyif almak.. Keyif almak için yaşamak... Bu düşüncelerin ışığında bugün Agah efendi ile söyleşeyim dedim biraz. Kendileri vicdanıma taktığım isim olur. Aslında benim vicdanım bu Agah efendi gibi katı da değildir bana kalırsa ama kim kendine kötü der ki:) Tersine anlatımla konuyu neşelendirmek adına Agah efendiye bu rolü yazıverdim. Niye Agah efendi sormayın onu da bilmiyorum öyle esti:)


:BFIB:
Bizim Agah efendi psikolog gibidir mübarek, ne söylersen söyle vardır seni rahatlatacak bir karşıt cevabı. Bırakmaz öyle seni kendinle, geçirir ipleri ele. Kötü değildir niyeti. Seni mutlu görmektir tek dileği. Yani kendilerinin asli görevi yaşamdan maksimum faydayı sağlayabilmemiz, başlangıçta yazdığım internetten alıntı söze göre keyif almayı değerli kılan bir yaşam yaşayabilmemiz. Daha azına kanmaz 3 - 5 elma ile doymaz.

- R: Yaa Agah efendi açgözlü yaratıklar olduk vesselam , hem açgözümüz değil mi bak bizi asıl mutsuz eden şu dünyada.
- A: Aa olur mu hiç, ona azimli olmak denir yoksa hangi güdü ile çalışacaksın bu dünyada, çalışacaksın hep dahasını isteyeceksin, bu uğurda engel tanımayacaksın ki başarasın, sen devam et!
- R: Ama Agah efendi, engel tanıma derken, onun bunun hakkını yiyeyim, kalbini kırayım, sırada önlerine geçeyim, ofiste kuyularını kazayım, kandırayım aldatayım, yalanlar söyleyeyim, sevmediklerimi seviyor gibi yapayım, menfaatim neredeyse oraya koşayım bunu mu diyorsun?
- A: 3 günlük dünyada dert mi çekmek istiyorsun sen! Düşünme bunları gününü gün etmeye bak. Onlar seni düşünüyor mu ki sen düşünüyorsun, tabii ki gerekeni yapacaksın. Çelmeni de takacaksın, maskeni de gerektiği gibi. Başarısız olduğunda suçu başkalarına atacaksın. Başkalarının başarılarının üstüne çaktırmadan yatacaksın.
- R: Deme ya Agah efendi, bu haksızlık etmek olmaz mı? Hem yetinmeyi de bilmek lazım. Keyif almadan ömür tüketen bir tür haline geldik diyorum ne dersin?
- A: Boşversene sen kuzum ömür dediğin gelir geçer, sen elde kaç karı kız var, kaç parayı kolay yoldan, yorulmadan kazandın ondan haber ver.
- R: Yok be Agah efendi, ağlayan gözleri güldürmenin mutluluğu parayla satın alınır mı hiç?
- A: Yahu boşver gül geeç, görmezden gel, sen mi ağlattın ki sen güldüresin. Ağlamasaymış canım. Zincirin zayıf halkaları kopacak ki güçlüler ayakta kalsın.
- R: Olmaz Agah efendi elimizdekiler yeter, dahasına ne gerek?
- A: Ohoo sen hiç akıllanmayacaksın, başkalarının eli niye seninkinden dolu olsun, asıl o zaman tembelleşirsin, işe yaramaz hale gelirsin. Neden onlarda olan sende olmasınmış ki?
- R: Boşver Agah efendi, önemli olan sağlık, huzur, sevdiklerim, bu bana yeter de artar bile. Dostluk ve sevgi paradan önemli.
- A: Saf olma böyle, sağlık da huzur da para ile olur. İnsanı ne yapacaksın? Paran varsa herkes dostun. Neşeliysen herkes yanında. Aç gözünü aaç, sen açmazsan başkaları açar, sen öyle arkalarından ağzı açık bakarsın. Unutma kızım, parayı veren düdüğü çalar, dünya da düdük çalanlara koşar.
- R: Agah efendi böyle yaparsak etrafımızda kimse kalmaz, eş dost olmaz,yapayalnız kalırız.
- A: Boşver yahu ben sana yeterim ne yapacaksın onları? Seni benden iyi kim tanır?
- R: Dünyaya kazık çakacakmışız gibi konuşuyorsun Agah efendi.
- A: Bu kafayla sen zaten ancak kazık yersin, çakmaktan bi haber.
- R: Böyle konuşma Agah efendi , yapamam, kimsenin üzerine basamam, hakkını çalamam, kalbini kıramam, hakkım neyse kaderime de kederime de razı olurum.
- A: İyi o zaman ne halin varsa gör. Bak bana 1000 yaşıma geldim gayet de keyifliyim, senin gibi düşünsem 100 yaşımı bile bulamazdım.
- R: Küsme be Agah efendi, sensiz de yaşayamam ki, dur beni bırakıp gitme. Bilirsin işte ben gelmem gereken noktaya hep geç ulaştım çünkü iyi özelliklerimi kimsenin gözüne sokmadım, istedim ki onlar keşfetsin. Öyle pazarda elma satar gibi kırmızı kırmızı elmalarım var demedim. Rafta önümdekileri itekleyip öne geçmedim. Herkes olduğu yerde değerlendirilsin bunu görmek değerlendirenin görevi dedim.
- A: Gördün mü bak şimdi sen de benle aynı fikirde değil misin? Haklarını kimi zaman aldın, kimi zaman alamadın. Aldığında ise geç olmuştu. Beni baştan dinleseydin ya. Artık değiş diyorum anlamıyorsun ki.
- R:Sen de haklısın Agah efendi sen de haklısın!!

Aa dünya yanıyor Agah efendi, boşveeer senin eski hasırın sağlam düşünme gerisini:)

İşte böylee. Zaman zaman söyleşiriz Agah efendi ile. Ben yaşadıklarımı ona anlatırım o yaşadıklarımı beni tersine ikna için kullanır. Agah efendi ile iyi dost olabilirsek birbirimize ve kimseye zarar vermeden yaşar gideriz. Onsuz olmaz ama Agah efendinin bizi kandırmasına çok fazla müsade edersek farkında olmadan vicdansızın teki olur çıkarız. Her ettiğimiz kötülüğe Agah efendinin elinden çıkma güzel maskeler takıp, yaptıklarımızı sevimli görür kendimizi kaybederiz.

Mutlu olmamız gereken bir sürü şeyi mutsuzlukla gölgeliyoruz. Mutsuz olmamız gereken bir çok şeyi de Agah efendilerimiz sayesinde yenip dert etmiyoruz.

Yaşarken bir sonraki adımdan korkmaktan, atmış olduğumuz adımı yaşayamıyoruz. Oysa atmış olduğumuz adım da bir önceki adımımızın bir sonrası idi.Ee öldük mü onu atınca.. Hala nefes alıyorsak bu kadar korku niye?

Agah efendiyi dizginleyip yola getirene ne mutlu..

Agah efendinin dizinin dibindeki sahte huzurun kucağında.

Rüya
21 Nisan 2010

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Yorumunuz için teşekkürler
Gönderen: Rüya Bayram / , Türkiye
21 Nisan 2010
Agah efendi yanımızda arada elimizi koyduğumuz yerdeki vicdanımız olması gerekirken, zaman zaman nasıl da ustalıkla rolleri değiştirip biz oluyor önümüze geçiyor değil mi? Saygılar

:: Agah Efendiler mantar gibi bitiyor...
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
21 Nisan 2010
Agah Efendi'nin yanlışları çok fazla,ama az da olsa doğruları da var.Hem gerçek yaşamda o kadar çok Agah Efendi'ye rastlamak mümkün ki...Şaşırıp kalıyoruz doğrusu.Bir yandan çocuğumuza "dürüst ol,kimseyi aldatma,her şeyi çalışarak kazan" diyoruz,öte yandan hırsızlar,vurguncular malı götürüyor.Yani çocuğumuzu yarışa birkaç yüz metre geriden sokmuş olmuyor muyuz böylece?Paylaşım güzeldi.Ellerinize sağlık.Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın meslekler & İş yaşamı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (17) (Labirentlerden... )
İş Hayatı İşler Hayatı...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
En Kusursuz Cinayet Yaşama Sevincini Öldürmektir
Hani Tek Bir Kişiyi Özlersiniz Her Yer Issız Gelir Derler Ya...
Uzun Metraj Korku Filmi, Bol Kan, Bol Siyaset, Bol Kavga, Boş Hayat!
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (10) (Sıradan Bir Masaldan... )
Mutluluk
Hayatı Kuralına Göre Oyna!
Herşeyin Bir Nedeni Var Ama Unutmayın Bir de Sonucu...
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (11) (Çocukluğumdan... )
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (9) (Kalpten Kalbe Nasihatlerden... )
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (21) (Kimi Zaman Giden, Kimi Zaman da Gidilenin Yüreğinden... )

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çelişki [Şiir]
(Kürtaj) Olmak Ya da Olmamak, İşte Bütün Mesele Bu... [Eleştiri]


Rüya Bayram kimdir?

Yaşamayı tüm anları ile seviyorum. Bazen acıtıyor her yanımızı hayat, bazen güldürüyor yüzümüzü beklemediğimiz bir anda. Yaşanmışlıklar anılarımız oluyor ve ben uslanmaz bir anı biriktiricisiyim. Hayat biriktirdiğimi ve kaçırdığım tüm zamanları yazıyla bir yerlerde sakladığımı düşünüyorum yazıya döktüğümde kendimi. . . Ve bir gün bir yerlerde onların içinde barınan herşeyin beni bulup kucaklayacağını hissediyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Can Dündar,Ahmet Altan,Paolo Coelho,Goethe,Shakespeare,J.J.Rousseou


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Rüya Bayram , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.