..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Çağdaş Sanat
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
M.NİHAT MALKOÇ
Deneme > Yaşam

M. NİHAT MALKOÇ Bundan 16 sene evvel büyük bir ses olan Erkan Ocaklı aramızdan ayrılmıştı. Türkülerini gönül heybesine doldurup genç denebilecek bir yaşta(59) bilinen meçhule yol almıştı. Karadeniz’in müzik üstadı, Karadenizlinin yürek sesi, gençliğimizi türküleriyle geçirdiğimiz Erkan Ocaklı "Ağla gozlerum ağla/Ben da ağlayacağum/Senun acilaruna nasil dayanacağum” diyordu bir güzel türküsünde. O ölünce Karadeniz türkülerini de yetim bırak

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Eleştiri > Çağdaş Sanat
41 
 "Kür Şad" İlk Kez Sivas’ta Sahneleniyor  (Hakan Yozcu)

Kür Şad, Çin sarayındaki Muhafız Birliğinde görevliydi. Bu cesur Türk yiğidi Göktürk Devletini tekrar canlandırmak için kendisi ile birlikte 39 arkadaşı gizli bir plan hazırladı. Çin İmparatoru Tay-Çung bazı geceler şehirde tek başına dolaşıyordu. Bu durum kollanacak, imparator yakalanıp Türklerin bağımsızlığını tanımaya zorlanacaktı. Çin sarayında esir bulunan Holuku Tigin de kağanlığa getirilecekti.
42 
 22. Uluslar Arası İzmir Festivali Bu Yıl Öksüz Kaldı  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

Paha biçilemez tarihi ve kültürel mirasıyla Muhsin Ertuğrul Sahnesi ve AKM’yi, yerine yeni bir bina koyamadan sudan sebeplerle yıkmaya kararlı olan zihniyetin bu tavrı akla tek bir seçeneği getiriyor. Her türlü kültürel ve sanatsal faaliyeti sanki destekliyormuş gibi görünerek, sanatı ve sanatçıyı içten içe baltalama girişiminin somut bir ifadesi olarak İzmir Uluslar arası Festivalinin değişmez bir simgesi haline gelen Efes Antik Tiyatro’yu her türlü sanat etkinliğine kapatarak çalışamaz hale getirmek! Efes Antik Tiyatro’yu “yıkamadığımız göre bari kapatalım” düşüncesiyle hareket edenler bilerek ya da bilmeyerek (!) 22 Temmuz 2008’de yapılacak olan efsane şef Zubin Mehta yönetimindeki, Musicale Fiorentino Orkestrası Festival Kapanış Konserini ve Festivali sabote etmiş oldular!
43 
 Ayıp Ettik  (Hakan Yozcu)

Cinsellik toplumumuzda hep bir tabu olarak kalmış bir konu. Konuşulmuyor, tartışılmıyor, hakkında görüş belirtilmiyor. Oysa insan yaşamında bir gerçek olgu. Vazgeçilmez bir unsur.
44 
 Yaşamak Nazım Gibi" Oyunu Üzerine  (Hakan Yozcu)

13 yıl hapiste yatan bir şairin, hapisten çıktıktan sonra askere alınmak istenmesi nedeniyle Moskova’ya kaçması ve bu nedenle kendine “Vatan Haini” dendiği eleştiriliyor. Oysa “Kendisine Mustafa Kemal’in şiir yazmasını söylediğini” belirtiyor.
45 
 Resim Piyasasında Çin Furyası...  (Yücel Dönmez)

Şimdilerde Çin’den fabrikasyon tuval resimleri ülkemize ithal edilmeye başlandı. Toptan 10 dolara alınabilen bu resimler Çin’de fabrikasyon olarak üretiliyor ve ülkemizde Çin’li ressamların sanat şaheserleri(!) diye pazarlanıyor.
46 
 "Gelecek 100 Yıl" Üzerine  (Hakan Yozcu)

"Gelecek 100 Yıl” Adını taşıyan kitabında “21. Yüzyıl İçin Öngörüler” sunuluyor. Bu kitapta yazar, gözünü geleceğe dikiyor. 21. Yüzyıl boyunca Dünyada beklenebilecek değişimlerin net ve anlaşılır öngörüsünü sunuyor. Gelecekte savaşların nerede ve neden çıkacağını ve nasıl savaşılacağını, hangi milletlerin ekonomik ve politik güç kazanacağını; ya da kaybedeceğini ve yeni teknoloji ve kültür eğilimlerinin yeni yüzyılda yaşam biçimimizi nasıl değiştireceğini anlatıyor.
47 
 Solcu Efendi Üzerine Birkaç Kelam  (Hakan Yozcu)

"Barış İnşası” kavramı bu kitapta ele alınan diğer kavramlardan biridir. Yazar, burada yeni fikirlere yelken açma motivasyonunun Talat-Hrıstofyas müzakerelerinde sağlanan tüm ilerlemeler ve uzlaşma noktalarına karşın, her iki liderin bu süreçte başarısız olmakla kalmayıp hem süreç esnasında hem de toplum liderliklerinden düştükten sonra, birbirlerini acımasızca eleştirmeye devam etmelerinin nedenlerini anlamaya çalışma sürecinde keşfettiği olgular olduğunu belirtiyor:
48 
 Sanatçı Mehmet Samer İle Tiyatro Üzerine  (Hakan Yozcu)

Samer, “Dramanın eğitimde olması gerektiğini, öğrencilere küçük yaşlarda tiyatro eğitiminin verilmesi gerektiğini, böyle olursa kendilerini daha iyi hissedeceklerini, toplum içinde nasıl davranacaklarını öğreneceklerini” belirtiyor. Devam ederek “Çocuklarla çalışmanın farklı bir yöntemi vardır. O nedenle uzman kişilerle çalışılması gerekir. Tiyatroyu bilen ve o eğitimi alan kişilerle çalışılırsa başarı artar” diyor.
49 
 Çağdaş Sanatlar Müzesi Olmayan Ülke Çağdaş Sayılamaz...  (Yücel Dönmez)

Yıllardır üvey evlat muamelesi gören çağdaş sanatlarımız ve çağdaş sanatçılarımız, çağdaş bir sanat müzemizin olmaması burukluğunu yaşıyorlar...
50 
 "Yangın Yerinde" Kabare mi Komedi mi?  (Hakan Yozcu)

“Oyunda evlendirilen “ŞÜKRAN” VE “ŞÜKRETTİN” adlı iki tipleme yaratılmış… “ŞÜKRAN”, Mücahitler Derneği’nin her yıl yaptığı ŞÜKRAN etkinliklerinden hareket edilerek Türkiye’ye şükran duyan Kıbrıs Türk Halkını, oyunda adı geçen “ŞÜKRETTİN” ise, “Kıbrıs Türkleri ile evlenip mahvolmalarına sebep olan Türkiye’yi” kastediyor.
51 
 Uluslararası 27. Denizli Amatör Tiyatro Festivali"nin Ardından  (Hakan Yozcu)

Geçtiğimiz günlerde Denizli’de yapılan 27. Uluslararası Amatör Tiyatro Festivali’ne katıldık. Gerçekten büyük bir organize idi. Benim, bu festivale üçüncü katılmam idi. Daha önce de oyuncu ve gözlemci olarak iki kez katılmıştım. Bu sefer ise Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak konferans vermeye davet edilmiştim. Seve seve gittim. Çünkü Denizli’yi ve Denizlileri çok seviyordum.
52 
 27 Mart Kktc İçin Acı ve Buruk Bir Gün  (Hakan Yozcu)

Yıllar önce bir yangın ile kül olan Devlet Tiyatroları’nın salonu 20 yılı aşkın bir süre olduğu halde hala yapılamadı. Hala Devlet tiyatroları sağlıklı olarak seyircisi ile kavuşturulamamıştır. Devlet Tiyatroları, 20 yıldan fazla sürede göçmen kuşları gibi oradan oraya sürüklenmiştir. Oyuncular, nerede bir salon bulmuşlarsa orada oyun sergilemişlerdir.
53 
 Derman Atik İle Tiyatro Üzerine  (Hakan Yozcu)

Toplumcu gerçekçi algıyı alan bir seyirciye sahibiz. Geleneksel tiyatro ile bütünleştirebilirsek ortaya güzel bir eser çıkar. Kendi ülkemin kültürünün de diyaleğinin de bu sürece katılması gerektiğine inanıyorum. Bunu yaparken birini dışlamak doğru değil diye düşünüyorum.” diyor.
54 
 Şehre Fransa"dan Bale Kumpanyası Gelmiş  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

Dans başladıktan birkaç dakika sonra, kendimi ‘iyi niyetli bale öğrencilerinin dönem ödevi sınavı için hazırladıkları bir çalışmada’ buluveriyorum. Figürleri öğrenip ezberleyen dansçılar, arkadan kurulan porselen bebeklere benziyorlar. Bir türlü uyum yakalayamadan sahnede kendi halinde hoplayıp zıplayan bu altı porselen bebek, bana annemin mücevher kutusunu anımsatıyor. Kapağını açınca mekanik bir müzik eşliğinde dönen balerin misali sahnede dolanıp duruyorlar. Kurgulanmış içi boş bebekler gibi. Tamamıyla "ruhsuz". Öylesine zorlama dans ediyorlar ki çevremde dansı durdurup "Kesin, mola, kendinize gelin, tekrardan alacağız" diyecek bir koreograf, bir hoca arıyorum ama yok. Acaba ben bağırsam mı? En iyisi bu zorlama felaketin bir an önce sona ermesi. Gruptaki "iyi niyeti" Çinli çocuğa muhtemelen hep gülümsemesini söylemişler. Yüzünde bir Comedia d’el Arte maskesi takmış, pişmiş kelle gibi sırıtıyor. İçimden sahneye çıkıp yüzündeki maskeyi çekip almak geliyor. Acaba maskenin ardından ne var?
55 
 Hakan Tulumbacı İle Sanat Üzerine  (Hakan Yozcu)

Bu gün ülkemizde sanata ve sanatçıya gereken değer maalesef verilmiyor. Örnek verecek olursak müzisyenler sadece şarkıcı olarak düşünülüyor. Oysa sanat bir bütündür. Her sanat dalının ayrı sanatçıları vardır. Bunların hepsi kendi alanında ayrı bir değerdir. Edebiyatçılarımız, ressamlarımız, heykeltıraşlarımız, müzisyenlerimiz artık aklınıza ne geliyorsa yani sanatla uğraşan her kimseyi kast ediyorum. Bunların hepsi üretiyorlar. Topluma bir şeyler vermeye çalışıyorlar.
56 
 "Kırkından Sonra" Oyunu  (Hakan Yozcu)

Aşk, insanın yaşamında her zaman var olan, yaşanan bir olgudur. Küçük yaşlardan, ileri yaşlara kadar, insanın tattığı, asla vazgeçemediği bir duygudur. O nedenle insan hep “Aşkın yaşı var mıdır?” diye sormuştur. Oyun yazarı Alfonso Paso 1926- 1978 yılları arasında yaşamış bir yazar. Birçok tiyatro oyunları, televizyon film senaryosu ve sinema senaryoları ve hikâyeler yazmış biri. Oyun, önce bir doktor kliniğinde iki hasta yaşlının sıra beklerken tanışmalarıyla başlar. Dekor, bir hastane veya bir doktor kliniğidir. Koltuklar, telefon, duvarlarda resimler vardır. Basit bir dekor olmasına rağmen albenisi iyi olan bir dekordur.
57 
   (Hakan Yozcu)

Oyun, Salamis Harabelerinin büyülü ortamında loş ışıklar altında bir savaş sahnesi ile başladı. Burada iki kardeş karşı saflarda savaşıp Thebai için dövüşür. İkisi de ölür. Kral, ülkeye saldırdıkları için gömülmelerine izin vermez. Çünkü düşman, ne olursa olsun düşmandır.
58 
 Sanatın Türk Milli Takımı Paris Kapılarını Kırdı  (Seval Deniz Karahaliloğlu)

Türkiye’nin gündem maddesi belli. Cinayetler, suikastlar, siyasi belirsizlik, komplo teorileri, ekonomik ve siyasi istikrarsızlık derken toplumda hat safhada yaşanan gelecek korkusu. Haber bültenleri, insanın içini karartan haberlerle dolup taşıyor ama bu ülkede sesiz sedasız güzel şeyler de oluyor. Her türlü olumsuzluğa karşın; inançlarını, sanatsal üretimleri ve umutlarını bir çıkına koyan, bir avuç “sanatçı cengaver” Paris yollarına düşüyor. İzmir, İstanbul ve Eskişehir’den resim, heykel, seramik ve özgün baskı dallarında çalışan 10 sanatçı “kendi kişisel çabaları” ile Türkiye’yi temsil etmek için gittikleri Paris’te, uluslar arası sanat platformunda büyük başarı kazanıyor. Tabii bundan hiç kimsenin haberi yok. Çünkü Pop Starların yüceltildiği, sözde sanatçıların meydanları boş bulduğu, ciddi bir “kültür, sanat erozyonun” yaşandığı ülkemizde, Fransa’da kazanılan bu başarının haber değeri bile yok.
59 
 Tarihi Bir Gerçeği Daha Öğrendik; Meğer "" Türk Mûsıkîsi "" Yasağı Bir Efsâne, Hatta Efsâne Bile Değil Sadece Bir Dedikodu İmiş (! )  (Salih Zeki Çavdaroğlu)

Geleneksel Mûsıkîmize yapılan asılsız ve mesnetsiz iddialara bir cevap...
60 
 Terapi Üzerine  (Hakan Yozcu)

Terapi romanı iç içe giren olaylarla okuyucuyu büyük bir gerilime sokan bir eser. Adeta bir korku filmi izler gibi geriliyorsunuz sayfalar ilerledikçe. Ve hep kafanızda ne olacak diye sorular soruyorsunuz. En önemlisi de “Kim bu Annan Spiegel?” demekten kendinizi alamıyorsunuz. Kitap boyunca kendinizi hep bir bilmece oyunu içinde buluyorsunuz. Durmadan bu bilmeceleri sorup duruyorsunuz kendi kendinize…




son eklenenler
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Hakan Yozcu
Eleştiri > Çağdaş Sanat
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Hakan Yozcu
Eleştiri > Çağdaş Sanat
Bir Bahar Bekliyorum Üzerine
Hakan Yozcu
Eleştiri > Çağdaş Sanat
Her Şey Gülüşünde Saklı
Hakan Yozcu
Eleştiri > Çağdaş Sanat
İnciraltı Şairleri
Hakan Yozcu
Eleştiri > Çağdaş Sanat
Sessiz Çığlık Üzerine
Hakan Yozcu
Eleştiri > Çağdaş Sanat
"Gelecek 100 Yıl" Üzerine
Hakan Yozcu
Eleştiri > Çağdaş Sanat

Hakan Yozcu
Eleştiri > Çağdaş Sanat
Derman Atik İle Tiyatro Üzerine
Hakan Yozcu
Eleştiri > Çağdaş Sanat
Terapi Üzerine
Hakan Yozcu
Eleştiri > Çağdaş Sanat

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.