Mektubum sanırım fazla uzun oldu, çünkü daha kısa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
“Sevgili Dostum Ali Tuluk’un son eseri hakkında” İNCİRALTİ ŞİİRLERİ Şair ve yazar Ali Tuluk, 1962 yılında Afyon’a bağlı Dazkırı İlçesi’nin Yukarı Yenice Köyü’nde dünyaya geldi. Liseyi Gazimağusa Canbulat Lisesi’nde bitirdi. 1986 yılında KKTC’de polis olarak göreve başladı. 2011 yılında polis çavuşu rütbesiyle emekliye ayrıldı. Ali Tuluk şiire daha ortaokul ve lise yıllarında başladı. Onun kitap okumaya olan tutkusu, şiiri tanımasına ve bu türü sevmesine yol açtı. Şiir, onun hayatında önemli bir yere sahip oldu. Adeta tüm varlığını sardı. Durmadan, bıkmadan, usanmadan okudu ve yazdı. Sayısızca şiir ustalarını okudu. Şiirlerini ezberledi. Onların tarzında şiirler yazdı. Bu da şairin şiir anlayışını zenginleştirdi. Şiirini geliştirdikçe geliştirdi. Şiirle ilgili her türlü belgeyi okudu, kim varsa gitti, görüştü. Sordu, soruşturdu. Araştırdı… Tuluk, şiirin her alanında yazdı. Kelimelere, duygularını katarak hayat verdi. Hece, Serbest ve aruz ölçüleriyle şiirler yazdı. Her alanda da başarılı oldu. Şair Ali Tuluk, sanatsız bir milletin kültürel yönünden öksüz ve yetim olduğunu düşünüyor. Kendisi, şiirlerini sade, akıcı ve anlaşılır bir dille şiir tekniğine uygun olarak yazıyor. Şiirin pas tutan yürekleri açan bir anahtar olduğuna inanıyor. Tuluk, yaşamı boyunca şiirde bir arayış içinde olmuş. Yazdıklarıyla yetinmemiş ve hep en iyiyi, en güzeli bulmaya çalışmış. Onun tek derdi, tek amacı şiirde mükemmele ulaşmak ve okuyucuya kusursuz bir şiir sunmak olmuş. O, şiiri, akan bir nehre benzetiyor: “Akıp giden su gibi olmalıdır şiir, Okuyucuyu yormamalı, kulakları tırmalamamalı” diyor. Bu anlamda üreten bir şair ve sanatçı Ali Tuluk. Neredeyse edebiyatın her alanında eserler kaleme almış. Şiir, öykü, roman, tiyatro, derleme, antoloji türlerinde 50 tane eseri var. Yani 50 tane eser kaleme almak her babayiğidin harcı olmasa gerek. Bu kadar kitap yazmak, üretmek her sanatçıya nasip olmaz. Tuluk “Bu Allah vergisi bana” diyor. “Yazmadığım günler kendimde eksiklik hissediyorum, o gün bir işe yaramamış gibi hissediyorum kendimi. Yazmadığım günleri, boşa giden gün olarak sayıyorum.” diye anlatıyor. Ali Tuluk son olarak şiirlerini “Vefa Arayan’dan İNCİRALTI ŞİİRLERİ” adlı kitapta yayınladı. Kitapta, “Sevda Şiirleri”, “Sosyal Şiirler”, “Nazireler”, “Atışmalar” başlıkları altında 274 şiir bulunuyor. Sevda Şiirlerinden bir örnek verelim: Bakışını Özledim Senin Bir gün olsun çıkıp gelir mi diye An be an yolunu gözledim senin Zira kadir kıymet bilir mi diye Ceylan bakışını özledim senin. Sevgini coşturup çağlayan öz’le, Mutluluk kaynağı gülen bir yüzle İçimi kavurup dağlayan közle Yürek yakışını özledim senin. Mevsimler boyunca; bahar yazınla Verdiğin buseden kalan hazınla Bazen siteminle, bazen nazınla Tavır takışını özledim senin. “Sevdamsın” demiştin, bana, hatırla! Şiirler yazmıştın nice satırla Kalbinde gizlenip duran bir sırla Duygu akışını özledim senin. Vefa arayanı sevgili gören Bir gölge misali peşinden süren Sanki dantel gibi desenle ören Sevda nakışını özledim senin. Sosyal şiirlerinden bir örnek: Aybala Yumuk yumuk gözlerin var Ne hoş bakarsın Aybala… Dilde tatlı sözlerin var Yürek yakarsın Aybala Sen, bozkırların kızısın Sanki bir ince sızısın Silinmez alın yazısın Gönle akarsın Aybala Kirpiği ok, kaşların yay Kıskanır seni gökle ay Bir yıldız gibi sen de kay Yâre takarsın Aybala… Asil Türk’tür o duruşun Okla hedefi vuruşun Asena mı? Oturuşun Cenge çıkarsın Aybala… Şair Ali Tuluk, emekliye ayrıldıktan sonra ailesi ile birlikte Kıbrıs’tan Denizli’ye gitti ve oraya yerleşti. Denizli’de kısa adı Yaz-Ar Bir olan Egeli Araştırmacı Yazarlar ve Şairler Birliğine katıldı. Burada Usta şairlerle tanıştı. Kısa zamanda kendini kabul ettirerek bu birliğin bir üyesi oldu. Önce genel koordinatör ve sonra genel sekreterliğe getirildi. Burada usta şairlerle fikir alışverişi yaparak şiir anlayışına zenginlik kattı. Şairlerle neredeyse her gün bir araya geldi. Onlarla şiir hakkında sohbetler etti. Bıkmadan usanmadan sordu ve öğrendi. Çünkü bilmemek değil, öğrenmemek ayıptı. O da bunu yaptı. İşte bu usta şairler, Denizli’de İnciraltı denen bir mekânda bir araya geliyor, edebiyat, sanat ve kültür hakkında sohbet ediyorlar ve şiir yazıyorlardı. Öyle ki burası onlar için adeta bir okul oldu. Özellikle öğleden sonra şairler, burada buluşmuş, her konuda sohbet etmiş, şiir konusunda tartışmış, şiiri konuşmuş ve şiirler kaleme almışlardır. Onlar için İnciraltı mutlaka uğranılan bir yer, çaylarını yudumlayarak şiir yazdıkları mekân olmuştur. Ali Tuluk, ilk defa İnciraltı şiirleri deyimini kullandı. Okul olarak nitelendirdiği İnciraltında yazdığı şiirleri son kitabında topladı. Ve eserine de “İnciraltı Şiirleri” adını verdi. Her şiirinde olduğu gibi bu şiirlerinde de temiz, arı bir dil kullandı. Herkesin anlayabileceği kelimelerle şiirlerini bir araya getirdi. Böylece İnciraltı Şiirleri hayat buldu. Şair Ali Tuluk Denizli’de günlük çıkan Horoz adlı gazetede şiirlerini yayınlamaktadır. Ayrıca Yazar Bir’in çıkardığı aylık dergide de şiirleri yayınlanmaktadır. Sayısız derecede şiire imza atan Tuluk, bunların yanı sıra, “Hayatımın Püf Noktası”, “Madalyonun Arka Yüzü” adlı öykü kitaplarını, “Kalbim Senindi” isimli romanını “Bir Ahi Zaman” adlı tiyatro oyununu ve derlemesi olan “Bir Kaptanın Seyir Defteri” adlı eserleri yayımladı. Dediğimiz gibi yazar o kadar çok esere hayat verdi ki hepsini buraya almamıza imkân yok. O nedenle başlıcalarını yazıp bırakıyoruz. Sayın Ali Tuluk beye başarılar diliyor, daha nice 50 eserlere diyoruz… Hakan Yozcu 07.10.2024 Gazimağusa KKTC
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |