• İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler |
321
|
|
|
|
Dünya bize saldırken karşımızda duranlar savaşa hayır naraları atanlar terör örgütü sempatizanları sırtını oraya buraya dayayanlar
devletin azami müsamahasını gaflet sananlar
Ve malazgirte alparslana 70bin kürt askeri ile yardım eden yiğit mervanın torunlarını hazırmısınız |
|
322
|
|
|
|
Bu sefer oyun büyük plan büyük oyuncu daha büyük israil açık kart oynuyo piyonsuz eldivensiz ben burdayım ben dercesine yiyorsa bozun da göreyim dercesine hira dağının çocukları sessiniz gelmiyor dercesine |
|
323
|
|
|
|
1924 yılında Isparta’nın Atabey İlçesine bağlı İslamköy’de doğmuştur. Üniversiteyi İstanbul’da bitirdi. 1949 yılında Elektrik İşleri Etüd İdaresi’nde göreve başlayan Demirel aynı yıl ABD’ye Sulama ve elektrik konularında araştırma yapmak üzere gönderildi. Dönüşte Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne atandı. Çok sayıda baraj ve su projesini hayata geçirdi.
Daha sonra ODTÜ’de öğretim görevlisi olarak çalışan Demirel 1962 yılında siyasete atıldı. 2 yıl içinde Adalet Partisi Genel Başkanlığı’na seçildi. 1965’te milletvekili oldu. Seçimlerden birinci olarak çıkan Demirel Başbakan oldu. |
|
324
|
|
|
|
Mudurnu ağzıyla yazılmıştır. |
|
325
|
|
|
|
Kuşkusuz SYRİZA'nın işi zor. Kapitalizm canavarının tuzakları, dümenleri pek çok. Onlar çocukları doğmadan boğmayı iyi bilirler. Ne var ki insanlık da boğulmakla tükenmiyor, sürekli kurtuluşun yolunu aramaktan vazgeçmiyor.
|
|
326
|
|
|
|
Gerçekten de ülkemiz önü kesilemez bir yükselişin ve bağımsızlığın osmanlının en güçlü dönemlerine yakın dönemini yaşıyo bakmayın siz onun bunun ne dediğine hepsi hayranlıkla izliyor ve tabi izlerken plan yapmayıda unutmuyorlar |
|
327
|
|
|
|
Ülkemiz kendi kabuğunu kırmada ne yazık ki, Doğu Avrupa ülkeleri kadar başarılı olamadı. Sürekli devekuşu gibi kafamızı kuma sokup, “EN BÜYÜK TÜRKİYE!” sloganlarıyla yıllarca kendimizi avuttuk durduk. Dışarda ne olup bittiğini, hakkımızda ne tür planlar kotarıldığını, bunlara karşı ne tür önlemler alınması gerektiğini bir türlü göremedik ya da bilinçli olarak gösterilmedi! Ne zaman ki, bilgisayar ve internet yaygınlaştı, bu savsözlerin koca bir yalan olduğu anlaşıldı. |
|
328
|
|
|
|
Kendi vatandaşının karnını doyuramayan bir hükümet, kaç yıldır Suriyeli besliyor, hem de 100 metre kare evler yetmeyip, 200-300 metre kare evler yapılması için emir ve tavsiyelerle.. |
|
329
|
|
|
|
Ortadaki asıl pasta zaten o topraklar. Size yedirceklerine saflıkla inanıyor musunuz? Cidden? Açık konuşalım lütfen cevap verin, cidden bu coğrafyada bir Kürdistanın var olabileceğine inanıyor musunuz? Siz ne içtiniz? |
|
330
|
|
|
|
Bir dönemin kudretli paşaları, kodamanları... Son günlerde bazıları bir hayli sıkıntı yaşıyormuş. Çok yazık. Bir ömür boyu bu devlete, bu millete hizmet et dur, sonra da bu hallere düş. Olacak şey değilmiş. Hasdal Askeri Cezaevinde yatan muvazzaf paşalar da dert yanıyormuş. Yemeklerden şikayetçilermiş. Kuru fasulye, nohut yemekten helak olmuşlar. |
|
331
|
|
|
|
Osmanlı İmparatorluğunun Duraklama ve Gerileme dönemlerinde ordu herzaman gericiliğin ve tutuculuğun kalesi olmuştur. Yeniçeri ayaklanmaları ve isyanlar gavurlaşma olarak görülen modernleşme ve yenileşmeye karşı eylemlerdir. Atatürk sonrası Cumhuriyet döneminde de, ordu tarafından gerçekleştirilen askeri darbelerin genelde modernlik demokrasi karşıtı ve karşı devrimci bir yapıda olduğu gözlemlenmiştir. |
|
332
|
|
|
|
Tunus ve Mısır' da başlayan halk hareketleri ve devrim sürecinin değerlendirilmesi... |
|
333
|
|
|
|
Konuşmacıların üzerinde durdukları noktalardan biri, toplantıya genç kuşaktan pek az kişinin katıldığı yönündeydi. Aynı benzer durumun Ödemiş ADD toplantısında da dile getirilmesi gösteriyor ki, 12 Eylülcü Paşalar amaçlarına ulaşmışlar! Gençliği siyasetten uzaklaştırmışlar. Ya bizim kuşak da giderse ne olacak, bir bilen varsa çıksın ortaya. |
|
334
|
|
|
|
Hâlâ İsrail’in masumluğunu, ya da güçlülüğünü/otoriterliğini savunan Garkad ağaçları… Yazıklar olsun sana ey “Garkad ağacı”
Her nerede oturuyor ve nerede duruyorsan lanet olsun sana “Garkad ağacı”
|
|
335
|
|
|
|
Halka fazla özgürlük tanımayan rejimler hem bir açıdan değiştirilemeyecek kadar kökleşip gerektiğinde efendilerinin dediklerini yapmayacak bir konuma gelirken bilişim teknolojisinin artık sınır ve rejim tanımadığı günümüzde halkların ‘Batılı Sahip’lere bağlanıp daha rahat yönetilebilmesi için bir miktar demokrasi gerekiyordu. |
|
336
|
|
|
|
Merhaba. Milletvekilliği Adaylarının Belirlenmesi başlıklı yazımda ülkemizde bu konudaki genel durumu ve gelişmiş demokrasilerdeki durumu değerlendirmeye çalıştım, yorumlarınızı beklerim. |
|
337
|
|
|
|
Merhaba. Yap, İşlet , Devret Modeli Hakkında Değerlendirmeler başlıklı yazımı bilgilerinize sunarım .. |
|
338
|
|
|
|
Ferah Otay bu yazısında mealen; "Öğrenciler altmış kişilik sınıflarda, siyah önlük, beyaz yakalı, yamalı pantolonla karatahta beyaz tebeşirle eğitim alırlardı, ama "Büyüyünce ne olmak istiyorsun? " sorusuna, doktor, avukar, Savcı, kaymakam, öğretmen, mühendis gibi meslekleri sıralarlardı. Oysa şimdi renk renk marka kıyafetler, yirmi, yirmi beş kişilik sınıflarda akıllı tahta, tablet gibi imkanlar içinde "Ne olmak istiyorsun? Sorusuna, verilen cevap, derin bir sessizlik." |
|
339
|
|
|
|
Dünyada savaşlar ve fakirlik hiç eksik olmuyor... Bizler, yani gelişmekte olan bir çok ülke ise bu duruma kayıtsız kalsak da fazla bir şey elimizden gelmiyor... Bu gün dünya üzerinde Birleşmiş Milletler Topluluğuna üye olmayan ülkeler yok denecek kadar az. Süper Güçlerin beş daimi üyesi içinde, ne yazık ki hiç bir Müslüman Ülke yok, ne kadar hazin ve bir o kadar acıdır... |
|
340
|
|
|
|
Fatman Nine gündemi çok iyi takip ediyor. |
|