Bu kitap çok gerekli bir açığı dolduruyor. -Moses Hadas |
|
||||||||||
|
Dün iki Türk takımının maçı Arabistan'da oynatılmak istenmiş. Takımlar Arabistan'a gitmişler ve Arap yetkililer "Türk Bayrağı, İstiklal Marşı ve Mustafa Kemal Atatürk posterleri açılmayacak" diye şart koşmuşlar. Bizim, Araplarla yapmamız gereken bir maçımız yok. Oynayacak takımların her ikisi de Türk takımı. Bizim ülkede stad yada şehir mi kalmadı ki, Arabistan'a gidiyoruz. Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarının başkanları, Futbol Federasyonu Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı arasındaki bir mutabakat sonucu alınmış bir karar gözüyle bakıyorum ben bu derbinin Arabistan'da oynatılmak istenmesine. Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarının başkanları, sizler bu maçın Arabistan'da oynanması isteğini hangi kafayla kabul ettiniz? Futbol Federasyonu Başkanı, kendi akıl ve mantığıyla hareket edebilecek biri değil. Aldığı emirleri bir kapıcı mantığı içinde yürütmeye çalışan biri. Gençlik ve Spor Bakanı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan neden böyle bir girişime gerek gördüler? Herhangi bir Arap ülkesinin iki derbi takımının Türkiye'de maça çıktıklarını ben duymadım. Biz neden oradayız? Birkaç yıldır okullara gönderilen yönetmeliklerde, seçmeli derslerin değerler eğitimi kapsamında seçilmesi ve okullarda mutlaka değerler eğitimi verilmesi konusu üzerinde ısrarla duruluyor. Oysa bu Araplar, bizim ülkemiz için mutlak değer olan vazgeçilmezlerimizin yapılmamasını şart koşuyorlar, takım başkanları maça çıkmayı reddederken, devlet erkânı maça çıkma konusunda ısrar ediyor. Siz devlet olarak devletin değerlerine değer vermiyorken, öğretmenlerden hangi mantıkla değerler eğitimi vermesini istiyorsunuz? Bu gerçekten akl-i selim bir düşünce mi? Yarın ülkemizde bulunan ve vatandaşlık hakkı almış olan Araplar da, ülkenin belirli bir yüzdelik dilimine ulaştıklarında, Arap yetkililerin dayatmasına benzer isteklerini meclis kürsülerinden gözlerimizin içine bakarak haykıracaklar. O zaman kimin görevine son verilerek bu istekler durdurulabilecek? Bugün ısrarla üzerinde durduğumuz, sığınmacıların gönderilmesini isteme gerekçemiz de bu. Bizim Araplara bu kadar samimiyet göstermenizin gereği yok. Devletler kendi varlıklarını sürdürecek dinamik yapı doğrultusunda kararlar almalılar. Biz belki de, Arap yetkilisi ölümünde bayrağı yarıya indirip ulusal yas ilan etmeseydik, bugün bu küstahlık karşımıza çıkmamış olacaktı. Bu arada doğruluğunu bilemiyorum, şayet doğruysa, derbi takımların maça çıkmasında ısrar edenlerin Cumhurbaşkanımız tarafından istifaların istenmesini çok isabetli ve yerinde buluyorum. Her kim ya da kimler karar aldıysa, yerinde bulmadığım bu karar, bizim derbi maçı için Arabistan'a gitme kararıdır. Neye, niçin inandığımızı sorgulamamız ve değerlerimizden asla taviz vermememiz gerekir. Kendi değer yargılarımızı artırmak ve azaltmak kendi irademizle olmalı ki, bağımsız ve özgür millet olmayı sürdürebilelim. 30 Aralık 23 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |