• İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler |
101
|
|
|
|
İsrail’de 2019da yürürlüğe giren Apartheid-Siyonist rejimin tehdidi altında olanlar sadece o ülkede yaşayan non-Jews veya Filistinliler değildir: Tüm insanlık tehdit altındadır. Zira ABD ve Avrupa Birliğinin koşulsuz desteklediği bu ırkçı Apartheid sistemin yakın bir gelecekte Avrupa’ya ve tüm dünyaya ihraç edilebileceği ve insanlığa zorla dayatılabileceği olasılığını göz ardı edemeyiz. Böyle kuvvetli bir olasılık vardır. Böylece zamanla Avrupa Birliği aşırı sağın büyük güç kazanacağı Apartheid-Siyonist bir birliğe dönüşebilecektir. Bu gidişata derhal dur demek gerekiyor. Hem de çok geç olmadan. |
|
102
|
|
|
|
Yusuf Karadeniz diye birinin Oktay Sinanoğlu ile yaptığı röportaj dolaşıyor ortada. Bu video röportajda Sinanoğlu, İsmet İnönü'nün kurtuluş savaşına kendi isteğiyle girmediğini, Amerikan mandası taraftarı olduğunu ve 1945'te ülkeyi Amerikalılara peşkeş çektiğini anlatıyor. |
|
103
|
|
|
|
Merhaba. Günümüzde siyaset ve din ilişkilerine dair eleştirel bir yazı hazırladım.. Yorumlarınızı beklerim.. |
|
104
|
|
|
|
Rönesans'la başlayan, antik Yunan ve Roma esintileriyle dolu lâik, dinsiz bir süreçten sonra doyumsuz Batı, tekrar Ortaçağ'a, kiliseye ve ket vurulmuş özgürlüklere dönme eğiliminde. Hangi Avrupa ülkesine giderseniz gidin, kaldığınız otellerin odalarında bir İncil'i pekala bulabiliyorsanz, kiliselereskisinden daha fazla insanı çekiyorsa , İsa daha fazla sevilip, Meryem'e daha çok güveniliyorsa, Batı'nın her sokağında, her köşesinde, her yapıda, her ürününde, insanları inanmaya, yeniden inanmaya çağıran bir figür, bir sembol, bir renk bulabiliyorsanız; Batı Ortaçağ'ın kapılarını yüzyıllar sonra yeniden zorluyor demektir dostlar... Sömürgelerle zenginleşen, zulümle kibirlenen Batı artık bir bedel ödemenin eşiğine gelmiş demek ki şimdi de büyük bir telaşla bu beldeden kaçış yolunu arıyor kendine... |
|
105
|
|
|
|
Amacınız; daha çok para alabilmek için, Covid-19 daha çok yayılması ve daha çok insanların hayatını kayıp etmekse, o ayrı. |
|
106
|
|
|
|
Tamamen şahsi gözlemlemelerime dayalı, sade bir dille 10 maddede Cumhur İttifakı'nın hangi nedenlerle kazanacaklarını içeren yazı |
|
107
|
|
|
|
Bana bugün 7 aylığına geçici süre Chp'nin genel başkanlığını versinler... Bu seçimi ilk seferde kazanmazsam çeksinler vursunlar... Bunu başka gerçek Atatürkçüler de rahatça diyebilir, diyebilmeli. |
|
108
|
|
|
|
Efendim, memleketin birinde namlı bir kulampara varmış. |
|
109
|
|
|
|
Bu, bir bayram yazısıdır. Meşrebi hafif olmasa da, maksadı hafiften bir küçük tebessümdür. |
|
110
|
|
|
|
Akşener "Cumhurbaşkanı aynı zamanda imamlık yapmak durumunda olduğu için ben aday değilim" dedi.
Sayın Akşener'in bu açıklamasının ya da fetvasının kaynağı nedir, bilemiyorum, ama bunun dini bir dayanağı yoktur. |
|
111
|
|
|
|
Sayın Bakan'ın toplu gönderdiği Nabi Avcı vari güzel bir mesaj... Kendisine teşekkür ediyorum. Ancak bugün gelinen noktada değeri sıfırlanmış bir varlıktan söz ediliyor; kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen. |
|
112
|
|
|
|
Ülkemizde halen 1982 anayasasının hangi maddelerinin değiştirilip hangi maddelerinin değiştirilmemesi gerektiği şeklinde beyhude bir tartışma sürmektedir. Gerçek anlamda 12 Eylül’den çıkışın sivil bir anayasa ile mümkün olabileceği birçok kesim tarafından bilindiği halde, böylesi bir girişime karşı soğuk bakılmakta, müstahkem mevkilerin kaybedilebileceği düşüncesi ağır basmaktadır. Bu durum göstermektedir ki anti-demokratik bir politik metin olan 1982 anayasası içselleştirilmiştir. Hedeflerinden biri de insanları siyasetten soğutmak olan 12 Eylül zihniyeti bu anlamda da başarılı olmuştur. Değişimin ve gelişimin ancak ve ancak insanların siyasal katılımıyla birlikte anlam kazanabileceği ve mümkün olabileceği çoktan unutulmuştur. Siyasal iktidarlar da insanların yönetiminin anti-demokratik anayasalarla daha kolay olduğunu çok iyi bildiklerinden seslerini çıkarmamaktadırlar. Kısa vadede darbe anayasasından kurtulmak mümkün gözükmemektedir. Fakat buna rağmen demokratik ve halkın katılımıyla oluşturulan bir anayasal sözleşmenin ülkemiz demokrasisi açısından elzem olduğu her fırsatta dillendirilmeli ve bu yolda gereken çaba harcanmalıdır.
|
|
113
|
|
|
|
Yozgat’ın Sarıkaya ilçesindeki bekçi Memed’i biliyoruz da…
Fransa’nın köylüğünden Parisli Jean-Paul Sartr’ı bilmiyoruz…
Ali Şeriatî denildiğinde tüylerimiz diken diken oluyor. Zira adamcağızı bizzat “şeriat” zannediyoruz…
|
|
114
|
|
|
|
İşte otuz yıllık başöğretmen maaş bordrosu... Memur Sen ve Kamu Sen götlerine kına yaksın dolansınlar.
|
|
115
|
|
|
|
Sadece Türkiye değil, şimdilerde Avrupa da sık sık aynaya bakıyor. Şimdi ciddi ciddi sormak durumunda: ‘Ben kimim?’ Ön kabullerini, ‘eleştirel’ ve ‘demokratik’ yanının deşifre etmeye elvermediği arkaik yanlarını görüyor aynada. |
|
116
|
|
|
|
Haktan yana olup, tam ortada durarak kendi doğrularını yazamazsın bu ülkede. Anında infaz ederler seni; derhâl kelimelerden diktikleri dârağacına asarlar... |
|
117
|
|
|
|
Richard Bach tarafından kaleme alınan ”Meraklılar” adlı romanı okuyorum. Hayatımda okuduğum en kötü çeviri. Eğer Richard Bach'ı bu çeviri kitabıyla tanısaydım vallahi bir daha okuyamaz ve dünyanın en kötü yazarlarından biri sanırdım. April Yayıncılık’tan çıkan bu kitabın çevirmeni Aslı Esen Arslan. |
|
118
|
|
|
|
Merhaba.. TÜRKİYE YÜKSEK / BÜYÜK ADALET / HUKUK MECLİSİ başlıklı yazımı görüşlerinize sunarım . |
|
119
|
|
|
|
Piyanist Fazıl Say' ın gayri milliliği üzerine bir yazı.. |
|
120
|
|
|
|
MEB Sayın Özer'in konuşmalarını eleştiren bir yazıyı yeni yazdım. Yaptığı konuşmaların insani ilişkiler taşımadığı gibi, Sayın Özer'in narsist açıklamalar yaptığından söz etmiştim. İddialarımın tamamından vazgeçiyorum. Sayın Özer, düşünme becerisinden yoksun birinin tavrını sergiliyor. |
|