Tüm mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan gelir. -Tolstoy |
|
||||||||||
|
Güzel ve klasik bir soru değil mi? Bir kadın ne ister?Erkeklere sorarsanız çok şey ister. Bir dokun bin ah işit misali, soruya destanlar yazarak cevap verirler. Kadınlar her şeyi ister,doyumsuzdurlar, tatmin olmazlar,isterler,isterler,isterler,hep isterler. Birde çeneleri yok mu,hiç susmayan ha bire dırdır yapan çeneleri. Usanmış,bıkmış,bizar kalmışlardır bu kadınların elinden ah bu kadınlar!deyip dururlar. Aslında hiçte öyle değildir.Erkeklerin abarttığı gibi çok şey istemez kadınlar. Peki ne ister bu kadınlar arkadaş. Biraz sevgi ister, onu da çok istemez az bir kırıntı bile onlara yeter,avunurlar. Biraz saygı ister, öncelikle eşi tarafından sayıldığını bilmek,hissetmek,hissettirilmek onu dünyanın en mutlu kadını yapar. Evinde ve toplumda insan gibi muamele görmek ister,önce insan olduğunun hatırlanmasını ister. Şiddetten,darptan uzak olmak ister. Kadının sırtından sopayı,karnından sıpayı eksik etmeyeceksin diyen erkeklerin şiddetine maruz kalmadan yaşamak ister. Kadını,saçı uzun aklı kısa olarak niteleyen erkeklerle, mümkünse aynı kareye gelmemeyi ister. Kadını,ticari bir meta olarak gören, onun bedenini satarak kazanç elde eden erkeklerin toplumdan temizlenmesini ister. Taciz görmeden, tecavüze uğramadan hayatını idame ettirmek ister. Bu çirkin eylemi gerçekleştirenlerin de en ağır şekilde cezalandırılmasını ister. Kadına uygulanan şiddetinin son raddesini yaşadığımız günlere denk geldi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Yine konuşmalar,toplantılar,konferanslar.Peki netice nedir? Kocaman bir sıfır. Yapılan etkinlikler, kocaları tarafından öldürülen kadınları,kaçırılarak tecavüze uğrayan ve hunharca öldürülen genç kızları geri getirecek mi? Önemli olan günü anmış olmak için anmak değil kadınlar adına bir şeyler yapabilmektir. Öncelikle kadının duyguları olan bir varlık olduğunu, kullanabileceği bir beyne sahip olduğunu, etten kemikten yapılmış anatomik yapıya sahip olduğunu,canının acıyabileceğini, üzülüp kırılabileceğini, kısaca insan olduğunu kabul etmek gerekir. Çalışan eşlere baktığımızda, erkek ve kadın akşama kadar çalışır. Eve gelindiğinde erkeğin mesaisi bitmiş,ayaklarını uzatıp yemeğin hazırlanmasını bekleme ve dinlenme moduna geçmiştir. Oysa kadın için öylemidir ya, kocanın aksine onun için yeni bir raunt başlar.Çocuklar ile ilgilenme,yemek hazırlama,bulaşıkları toplama,çay yapma,meyve hazırlama sanki bunlar kadının olmazsa olmaz göreviymiş gibi erkek yan gelip yatarken kadın devamlı koşturur. Hayatın müşterek olduğu, erkeğin eşine her fırsatta yardımcı ve destek olması gerektiği gibi ütopik sözlerse ancak 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde söylenen temenniler olarak kalır her zaman. Kadın, çocuk doğuran,büyüten bir anne,kocasının isteklerine boyun eğen bir zavallı, evin her işini yapan hizmetçi kimliğinin dışına çıkamaz. Erkeklerin kurduğu hegemonyada kendileri için reva görülen fatalist düzene rıza göstermenin ötesine geçemezler. Kadınlar toplumun bir parçası,elmanın diğer yarısı gibidirler.Bizim olmazsa olmazımızdırlar. Yeri gelir akademisyen,doktor,öğretmen,hakim,bilim insanı olur yeri gelir mükemmel bir eş,müşfik bir anne olurlar. Ancak hiçbir zaman erkek sömürü düzeninin bir parçası olarak veya Türk toplumunun Kunta Kinteleri olarak görülemezler,görülmemelidirler. Kadın cinayetlerini,uygulanan şiddeti ne zaman radikal bir şekilde telin edersek ve gerekli yasaların çıkmasını sağlayıp,hukuki prosedürü asgariye indirirsek o zaman 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayabiliriz. Onun ötesinde hepsi laf-ü güzaf…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © derya eğilmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |