..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > derya eğilmez




15 Aralık 2010
Eyvah Texastayım  
derya eğilmez
Bizler,silah tutan eller yerine kalem tutan eller dedikçe,düğün ve maçlarda aman silah sıkmayın masumların canını yakmayın dedikçe birileri çocuklarımızın o saf ve masum yüreklerini ellerine tutuşturmak istedikleri silahlarla kirletmeye çalışıyor.


:AIIJ:
Pompalı silah bulundurma yaşını 18`e düşürmeyi amaçlayan yasa tasarısı,çok tartışılmakla beraber hükümet kanadının bu konuda taviz vermeyeceği kanaatindeyim.Bilindiği gibi daha önceden 21 olan yaş sınırı 18`e düşürülürken,altı doktor imzası ile tam teşekküllü hastaneden alınması gereken heyet raporu da tek doktor raporuna indirgenmeye çalışılıyor.Bununla beraber bir kişi beşe kadar silah alıp,iki tanede üzerinde taşıyabilecek.Anlayacağınız beşikteki bebeğe kadar her isteyen silaha rahatlıkla ulaşabilecek.İleriki günlerde sokakta veya evde oyuncak silahla oynayan çocukları gerçek tabanca ile oynar görürseniz sakın şaşırmayın.Uzunca bir süre Kurtlar Vadisi oyuncularını idol görüp onları taklit eden,diziyi gerçek hayata yansıtmaya çalışan gençleri bundan sonra taklit edenler olarak değil ellerindeki gerçek tabancalar ile birer Polat,Memati ve Abdulhey olarak görebilirsiniz.Bellerine kuşandıkları tabancalar ile (hani iki tane üstte taşınabilecek ya) herkes kendi adaletini uygulayıp,canını sıkanın kafasına silahı dayayacak ve biri mezara girerken diğeri hapishane veya ıslahevinin yolunu tutacak.
Türk insanı, öfkesini çok fazla kontrol edemeyen bir yapıya sahip.Sinirlendiği zaman ana avrat düz gidip,yumruklarını konuşturan bu insanlar silaha ulaştıkları anda yumruklarını değil de kurşunlarını konuşturacaklar.Açılacak davalar nedeniyle Adliyelerin yükü artarken,hapishanelerde tam kapasite çalışacaklar.İnsan hayatının en ucuz olduğu ülkelerden biri olan Türkiye, bu tasarı kanunlaşırsa insan hayatının ucuz değil bedava olduğunu,insanı insan olarak görmeyip hiçe saydığını tüm dünyaya göstermiş olacak.
Yaklaşık 1,5 yıl önce taşıma ruhsatı almak için yaptığım başvuru için hazırlamam gereken evraklardan en zorlusu muhakkak ki heyet raporu idi.Hastanede belirli doktorlara gidip isimlerinin altına imza attırabilmek için kah muayene olup,kah rica edip yarım günde işimi halletmiş ancak başka sebeplerden ötürü heyet raporu almak için bekleyenleri görünce halime şükredip inşallah bir daha işim düşmez diye kendi kendime temennide bulunmuştum.Heyet raporunun tek doktor raporuna dönüşmesi insanların ruhsat almasını kolaylaştırmaktan öte sadece bürokrasiyi azaltıp,harç için değişik bölümlere ödedikleri para miktarını belki düşürecek veya tek bir elden toplanmasını sağlayacak.Onun dışında ruhsat almayı kafasına koyan kişi her halükarda o raporu alacaktır.O nedenle heyet raporu alımının kaldırılması silaha yaklaşımı kolaylaştırmaz.Silah alımının farklı şekillerde zorlaştırılması gerekir.Mesela özel haller hariç silah alma yaşı 25`in üzerine çıkarılıp,ödenen harçlar artırılabilir.Onun dışında silah taşıma ve bulundurulması ile ilgili mevcut yasalar korunarak devam ettirilebilir.Tabi tüm bunlar silahsızlanmayı destekleyen,halkını koruyan,gözeten,değer veren,bilgiyi ve kalemi silahın üstünde tutan yönetimler ve yöneticiler için söylenebilecek öneriler.
Bu ülkede,lüzumsuz alınan harçlara,fazla alınan vergilere,bunlara her yıl rutin olarak yapılan zamlara hep karşı çıktım,hiç desteklemedim.Hatta taşıma ruhsatı aldığım zaman beş yıllığına ödediğim iki bin lira ruhsat harcıda çok zoruma gitti ve içime oturdu.Buna rağmen silaha ulaşmayı engellemek veya caydırmak adına gerekirse harçların artırılmasını,her yıl ödenmesini desteklerim.Yeter ki her isteyen istediği gibi silah alıp ortaya düşmesin.
Düşünün ki,mağazada,markette,lokantada insanlar alışveriş yapacak,yemek yiyecek ve hesap ödeneceği zaman cepten para yerine tabancalar çıkacak.Çocuğu için okula giden veli öğretmene sinirlenecek hemen silahına davranacak.Komşusu çocuğuna kızdığı için sinirlenen baba silahını çekip komşusunun üzerine yürüyecek.İstediği uyuşturucu maddeyi alamayan bağımlı, silahı eczacının kafasına dayayacak.Bu can sıkıcı ve ruh karartıcı örnekleri artırmak mümkün.Birde yaralama ve öldürmeden ötürü hapse giren kişi nefsi müdafaa diyerek kısa süre yatıp çıkacak yada akli muvazenesi yerinde değilmiş numarası yapıp tam yırtacak ki o zaman silah herkese daha da cazip hale gelecek.Söylediklerim şu an çok absürt gelse de kanunun çıkması halinde yaşamak zorunda kalacağımız acı gerçekler.
Çıkacak olan kanun silah üretici ve satıcılarının dışında kimsenin işine yaramaz,tabi daha fazla ruhsat daha fazla harç diye düşünmeyen(!) vergi dairelerini saymazsak.Hükümetin bu konuda geri adım atmayacağını başta söylemiştim ama yanılmayı çok isterim.Belki muhalefet partileri ve silahlanma karşıtı sivil toplum kuruluşları çok güçlü protestolar yaparak,paneller düzenleyerek,yetkililer ile bire bir konuşarak konunun ciddiyetini anlatıp onları bu saçma düşünceden vazgeçirebilirler.Yoksa çevrenizde dolaşan ve kendi mafyasını yaratan Polatlara,Mematilere,Robin Hoodlara karşı sizde hep tetikte olacak hem kendinizi hem ailenizi korumak zorunda kalacaksınız yani bir yerde toplum polisliğide yaparak oluşturulmak istenen Texasta ayakta kalmaya çalışacaksınız.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kendisi Dev Yüreği Küçük Adamlar
Bu Bono Başka Bono
Sağlıkta Özelleştirmenin Yeni Halkası Aile Hekimliği

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sağlığımız Nereye Gidiyor?
Erbekan Yeni mi Anlaşıldı?
Geçici 15. Madde Tozlu Raflara Kaldırıldı
Erbakan Yeni mi Anlaşıldı?
Muhaliflere Ders Olsun (!)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sevgili Günlük [Öykü]
Mahkemede Bir Gün [Öykü]
Ahmet Haşim ve Yalancı Ay [Deneme]
Gaziantep İzlenimlerim [Deneme]
Prangasını Kıran Kapalı Kadınlar [Deneme]
Bir Kadın Ne İster? [Deneme]
Bizler Gerçekten Çocuk Olmuşuz [Deneme]
Muadil İstemezuk [Deneme]
Belki Yarın Çok Geç Olabilir [Deneme]
Şaşmışım Bu Muadil İlaçtan [Deneme]


derya eğilmez kimdir?

eczacı,ressam,yazar

Etkilendiği Yazarlar:
Cengiz Aytmatov,Reşat Nuri Güntekin,,Yakup Kadri Karaosmanoğlu,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © derya eğilmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.