..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Geçmiş ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > derya eğilmez




5 Şubat 2011
Bizler Gerçekten Çocuk Olmuşuz  
derya eğilmez
Neredeyse on gündür hastayım.Önce grip ile başlayan rahatsızlığım nezle ile devam ediyor,sürekli burnumu çekiyordum. Geçirdiğim rahatsızlık psikolojimi de bozmuştu.


:BAEB:
Neredeyse on gündür hastayım.Önce grip ile başlayan rahatsızlığım nezle ile devam ediyor,sürekli burnumu çekiyordum. Geçirdiğim rahatsızlık psikolojimi de bozmuştu. Canım hiçbir şey yapmak istemiyor daha doğrusu içimden gelmiyordu.Yine böyle miskin miskin oturup,işyerimde pineklerken çalan cep telefonu ve telefonun öbür ucundaki tatlı,içten,kibar ses “ beni tanıdın mı”? diye sorunca,miskinliği bırakıp,antenleri diktim ve sesi tanımaya çalıştım,hayır tanıyamamıştım,hastalıktan mı yaştan mı bilmiyorum iyice çaptan düşmüştüm. Halbuki arayan ortaokul arkadaşım ve apartman komşumuzun kızı Firdevsdi.Yıllarca aynı binada oturmuş,ortaokula birlikte gidip gelmiş,birlikte ders çalışmış,apartmanın bahçesinde oyunlar oynamıştık.O Ankara`ya yerleşmiş,tatil için birkaç günlüğüne Mersin`e gelince beni aramıştı.Buluşup bir saat kadar görüştük.Eski çocukluk ve ilk ergenlik günlerimizi,ortak arkadaşlarımızı konuşup,gülüştük,şimdi aramızda olmayanlar için üzüldük,o günleri,komşularımızı yad ettik.Sürekli ders çalışıp,dersden başka konuşacak bir şeyimizin olmadığı,birbirimize ders hususunda sorular sorduğumuz,boş kalınca da oturduğumuz apartmanın bahçesinde oyunlar oynadığımız saf, masum,çocukça günler…
Sürekli ders çalışır,lüzumsuz işlerle ilgilenmezdik.Ancak Firdevs,bana göre daha çalışkandı.Ortaokul bitiminde birlikte girdiğimiz Maliye Meslek Lisesi sınavını kazanıp Ankaraya yatılı okumaya gitmişti.Ben ise kazanamadığım için düz liseye devam etmiştim.Tatile geldiğinde yine görüşüyorduk ancak sonrasında üniversite hayatı,evlilik,çoluk çocuk derken bir daha hiç görüşmemiştik ta ki telefon numaramı bir yerlerden bulup arayıncaya kadar.Konuştuğumuz o kısacık zaman dilimi beni geçmişte yolculuğa çıkardı. Firdevs gittikten sonrada ben yolculuğuma devam ettim.Arkadaşlıklarımızı,komşuluk ilişkilerimizi düşündüm de hakikaten ne kadar gerçekçi,ne kadar naifmiş. Hiçbir karşılık gözetilmeden,çıkarlar ön plana çıkarılmadan,acaba bundan nasıl faydalanırım diye düşünülmeden,şimdiki gibi karmaşık tuzakların olmadığı sadece Nuri Alço misali gazozlara ilaç atıldığı ve bizlerin, bilmediğimiz yerlerde,bilmediğimiz kişilerin ikram ettiği gazozları içmememiz hususunda tembihlendiğimiz,daha ötesinin olmadığı kızların ilaçlı gazoz ile kandırıldığı veya öyle bildiğimiz günler.
Bahsettiğim zaman dilimi otuz sene öncesine ait.Gündüzler TRT Çukurova radyosunun dinlenip,akşam televizyon izlendiği zamanlar.Şimdiki gibi bilgisayar,mp3,cep telefonu yok.Herkesin yaşam standartı hemen hemen aynı.Orta halli bir hayat.Herkesin evinde aynı şeyler var.Kimsenin kimseye üstünlüğü yok belki bir otomobil o da çok ama çok nadir.Hülasa özenilecek,gıpta edilecek,kıskanılacak,hasetlenip ortadan ikiye bölünecek hiçbir durum yok.Çocukları baştan çıkaracak,yozlaştırıp,asosyal yapacak hiçbir teknolojik alet yok.O nedenle çocuklar gerçekten çocuklar.
Yıllarca teknoloji çağı,bilgi çağı diye birileri bir yerlerini yırttı.Gelmesi için yırtındığınız o teknoloji çocuklarımızı iğfal etti,onların saflığını,onların masumiyetini onların çocukluğunu çaldı.Melek olması gereken çocuklarımızı küçük birer şeytan yaptı.Onlar arkadaşlarını arkadaş olarak değil hasım olarak görüyorlar.Birbirlerini sevmiyor sadece kıskanıyorlar.Beyinlerinde çocukça fikirler yerine şeytanca saçma sapan fikirler üretiyorlar.Karşılıklı ilişkileri,ebeveynlerinde olduğu gibi kişisel menfaatleri üzerine kurulu.Onu nasıl çarparım,şu kızı nasıl ayarlarım,babamın arabasını nasıl yürütürüm,annemin cüzdanındaki yüz kağıdı nasıl aşırırım,dersi nasıl kaynatırım,kendimi göstermek için kimi nasıl bıçaklarım,komşunun aracına,okula,devlet malına nasıl zarar veririm,etrafı nasıl kirletirim,kimi nasıl tehdit ederim gibi haince,şeytanca planlar yapıyorlar.Başta televizyon kanalları olmak üzere,kötüye kullanılan bilgisayarlar ve cep telefonları sayesinde çocukların ve gençliğin ırzına geçildi.
O nedenle şimdiki çocuklarda kendi çocukluğumuzu nafile arıyorum.Biz çok şanslıymışız ki bilgisayar,cep telefonu,ıpon gibi teknolojik saçmalıklar ile büyümemişiz.Çocukluğumuzu çocuk olarak yaşamış,arkadaşlıklarımızda zerre menfaat gözetmemiş sonuna kadar sahip çıkmışız.Büyüklerimize,komşularımıza,öğretmenlerimize saygı göstermiş kimsenin malına zarar vermeden yetişmişiz.Anlayacağınız bizler gerçekten çocuk olmuşuz.












Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ahmet Haşim ve Yalancı Ay
Gaziantep İzlenimlerim
Prangasını Kıran Kapalı Kadınlar
Bir Kadın Ne İster?
Muadil İstemezuk
Belki Yarın Çok Geç Olabilir
Şaşmışım Bu Muadil İlaçtan
Nerede O Eski Ramazanlar
Özgürlüğün Farkına Varabilmek
Dubai İzlenimleri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sevgili Günlük [Öykü]
Mahkemede Bir Gün [Öykü]
Sağlığımız Nereye Gidiyor? [Eleştiri]
Kendisi Dev Yüreği Küçük Adamlar [Eleştiri]
Erbekan Yeni mi Anlaşıldı? [Eleştiri]
Geçici 15. Madde Tozlu Raflara Kaldırıldı [Eleştiri]
Erbakan Yeni mi Anlaşıldı? [Eleştiri]
Muhaliflere Ders Olsun (!) [Eleştiri]
Bu Bono Başka Bono [Eleştiri]
Eyvah Texastayım [Eleştiri]


derya eğilmez kimdir?

eczacı,ressam,yazar

Etkilendiği Yazarlar:
Cengiz Aytmatov,Reşat Nuri Güntekin,,Yakup Kadri Karaosmanoğlu,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © derya eğilmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.