Geçmiş ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner |
|
||||||||||
|
Sürekli ders çalışır,lüzumsuz işlerle ilgilenmezdik.Ancak Firdevs,bana göre daha çalışkandı.Ortaokul bitiminde birlikte girdiğimiz Maliye Meslek Lisesi sınavını kazanıp Ankaraya yatılı okumaya gitmişti.Ben ise kazanamadığım için düz liseye devam etmiştim.Tatile geldiğinde yine görüşüyorduk ancak sonrasında üniversite hayatı,evlilik,çoluk çocuk derken bir daha hiç görüşmemiştik ta ki telefon numaramı bir yerlerden bulup arayıncaya kadar.Konuştuğumuz o kısacık zaman dilimi beni geçmişte yolculuğa çıkardı. Firdevs gittikten sonrada ben yolculuğuma devam ettim.Arkadaşlıklarımızı,komşuluk ilişkilerimizi düşündüm de hakikaten ne kadar gerçekçi,ne kadar naifmiş. Hiçbir karşılık gözetilmeden,çıkarlar ön plana çıkarılmadan,acaba bundan nasıl faydalanırım diye düşünülmeden,şimdiki gibi karmaşık tuzakların olmadığı sadece Nuri Alço misali gazozlara ilaç atıldığı ve bizlerin, bilmediğimiz yerlerde,bilmediğimiz kişilerin ikram ettiği gazozları içmememiz hususunda tembihlendiğimiz,daha ötesinin olmadığı kızların ilaçlı gazoz ile kandırıldığı veya öyle bildiğimiz günler. Bahsettiğim zaman dilimi otuz sene öncesine ait.Gündüzler TRT Çukurova radyosunun dinlenip,akşam televizyon izlendiği zamanlar.Şimdiki gibi bilgisayar,mp3,cep telefonu yok.Herkesin yaşam standartı hemen hemen aynı.Orta halli bir hayat.Herkesin evinde aynı şeyler var.Kimsenin kimseye üstünlüğü yok belki bir otomobil o da çok ama çok nadir.Hülasa özenilecek,gıpta edilecek,kıskanılacak,hasetlenip ortadan ikiye bölünecek hiçbir durum yok.Çocukları baştan çıkaracak,yozlaştırıp,asosyal yapacak hiçbir teknolojik alet yok.O nedenle çocuklar gerçekten çocuklar. Yıllarca teknoloji çağı,bilgi çağı diye birileri bir yerlerini yırttı.Gelmesi için yırtındığınız o teknoloji çocuklarımızı iğfal etti,onların saflığını,onların masumiyetini onların çocukluğunu çaldı.Melek olması gereken çocuklarımızı küçük birer şeytan yaptı.Onlar arkadaşlarını arkadaş olarak değil hasım olarak görüyorlar.Birbirlerini sevmiyor sadece kıskanıyorlar.Beyinlerinde çocukça fikirler yerine şeytanca saçma sapan fikirler üretiyorlar.Karşılıklı ilişkileri,ebeveynlerinde olduğu gibi kişisel menfaatleri üzerine kurulu.Onu nasıl çarparım,şu kızı nasıl ayarlarım,babamın arabasını nasıl yürütürüm,annemin cüzdanındaki yüz kağıdı nasıl aşırırım,dersi nasıl kaynatırım,kendimi göstermek için kimi nasıl bıçaklarım,komşunun aracına,okula,devlet malına nasıl zarar veririm,etrafı nasıl kirletirim,kimi nasıl tehdit ederim gibi haince,şeytanca planlar yapıyorlar.Başta televizyon kanalları olmak üzere,kötüye kullanılan bilgisayarlar ve cep telefonları sayesinde çocukların ve gençliğin ırzına geçildi. O nedenle şimdiki çocuklarda kendi çocukluğumuzu nafile arıyorum.Biz çok şanslıymışız ki bilgisayar,cep telefonu,ıpon gibi teknolojik saçmalıklar ile büyümemişiz.Çocukluğumuzu çocuk olarak yaşamış,arkadaşlıklarımızda zerre menfaat gözetmemiş sonuna kadar sahip çıkmışız.Büyüklerimize,komşularımıza,öğretmenlerimize saygı göstermiş kimsenin malına zarar vermeden yetişmişiz.Anlayacağınız bizler gerçekten çocuk olmuşuz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © derya eğilmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |