..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! > Kâmuran Esen




9 Şubat 2009
Dün Gece Bir Rüya Gördüm / Tunceli' Ye Taşınıyoruz. - 2  
Kâmuran Esen
Saçma bir rüya işte.


:AGDE:
- 1.Bölümün devamı-

Ayol ben boşuna bayılmışım. Arabamız çalınmamış. Amca oğlumuzun yardım sever oğlu, benzin almaya gitmiş. Şöyle okkalı bir tokat atınca eşim, ayılıyorum. Bedava eşyaları almak için Tunceli’den ayrılıp Sivas’a doğru çıkıyoruz yola. Şehre girmek üzereyken, büyük oğlanın cep telefonu çalıyor. Bizim amca oğlu arayan. Ne vefakâr, ne cefakâr bir akraba. Şakıyor bülbül gibi:

- Müjdemi isterim yeğenim. Devlet - ay pardon iktidar partisi- Mudurnu’ya yardım dağıtıyor. Çabuk geri dönüüüün, yetişiiiiin. Bizim oğlan ani bir fren yapınca, yüzümüz arabanın camına yapışıyor. Bedava eşyanın sevincinden dolayı, yüzümüzün acısını falan duymuyoruz. Hakikaten de “ Bedava sirke baldan tatlıymış.”

Ben inanamıyorum bir türlü Mudurnulular’a bedava eşya dağıtacaklarına. Diyorum ki:
-İnanmayın, yalandır . İktidar partisinin oylarını tırtıklayacak Mudurnu doğumlu belediye başkan adayı yok ki rakip partiden. Ne diye Mudurnu’ya yardım dağıtsınlar? Yoksa Mudurnu’da Karayalçın’ın akrabaları var da biz mi bilmiyoruz?

Derken birden Kılıçdaroğlu’nun yüzü gözümün önüne geliyor. Diyorum ki:
-     Valla Kılıçdaroğlu, bizim yörenin insanına çok benziyor. Belki babası Mudurnulu, ya da annesi. Bu sebeple, Mudurnulular oylarını Kılıçdaroğlu’nun partisine vermesinler diye yardım dağıtıyorlardır.

Bu kez de küçük oğlan salak salak fikir yürütüyor:
-     Anne! Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi, yoksa Ankaralı mı?

-     Saçmalama salak oğlum, diyorum. Yardım, Ankara’ya değil Mudurnu’yaymış.

Devam ediyor bizim akılsız:
-     Olsun anne. Ankara, bizim sınır komşumuz. Ha Ankara, ha Mudurnu….
İşte tam bu sırada şöyle okkalı bir tokat atıyorum oğluma. Çok sinirleniyor.
-     Anne, bugüne kadar bana elini gölgelendirmedin. Neden bana tokat atıyorsun? Ben çocuk muyum?
Rüya bu ya, tam bu sırada ellerim büyüyor kürek gibi, parmak uçlarımdan dikenler çıkıyor adam boyu.

Dönüyoruz gerisin geri. İstikamet, Mudurnu. Yardımı kaçırmayalım diye süratle gelirken, başlıyor arabanın ön kaputundan duman yükselmeye. Araba su kaynatmış meğer. Uğraş bakalım, arabanın orasını burasını kurcala bakalım. Yok, çalışmıyor meret. Arabayı tamirciye götürmeye zaman yok ki, bedava eşyalar gene tükenecek biz varıncaya kadar.

Diziliyoruz yolun kenarına. Yanımızdan her araba geçişte “ Mudurnu Mudurnu !” diye bağıyoruz. Bir otobüs duruyor sonunda. Arabayı yol kenarında bırakıp, otobüse atlıyoruz. Rüya bu ya, yol sanki iplik gibi. Ve biz, her an kopabilecek kadar ince bir ipin üstünde ilerliyoruz. Yorgunluktan uyuyup kalıyoruz hepimiz otobüste. Bedava dağıtılan keklerden, meşrubatlardan haberimiz olmuyor. Bizim küçük oğlan basıyor yaygarayı:

- Ulan, ne şansızız biz ya! Bir gün olsun, bedava bir lokma geçmeyecek mi boğazımdan?

Ne kadar zaman geçiyor, bilmiyorum. Bir el dokunuyor omzuma:
- Teyze, uyanın. Mudanya’ya geldik.
- Ne ? Mudanya’ ya mı geldik ? Ay Mudanya’da da yardım dağıtıyorlar ? İşte şimdi yaşadık.
Arabanın muavini :
- Ne yardımı, ne yaşaması ?
Rüyamın burasını tam seçemiyorum ama galiba muavin, bizi Mudurnu’ya değil de Mudanya’ya gidiyoruz sanmış. Anlatıyoruz olayı. Diyor ki muavin, sigaranın dumanını yüzümüze üfürerek:

- Yani bedava mezar bulsanız, gireceksiniz. Bedava eşya için Mudanya’ya gelinir mi?

Biz bu salak muavinle anlaşamayacağız anlaşılan. Ayrılıyoruz oradan ve Bolu otobüsüne biniyoruz. Eşim yolda cep telefonundan komşumuz Asuman Hanım’ı arıyor:
-     Biz eşya yardımına yetişemezsek, bizim yerimize siz alın bedava eşyaları, bizim eve taşıyın. Anahtar paspasın altında.

Uzun bir yolculuktan sonra, geliyoruz Mudurnu’ya. Vakit gece yarısı. Herkes uykuda. Yıldızlar parlıyor gökyüzünde.Sanki sevincimizi paylaşıyorlar. Heyecanla, kapımızın anahtarını çeviriyoruz. Bu arada ben de, koltuklar ne renk acaba diye merak ediyorum; buzdolabı inşallah parmak izi bırakmayan cinstendir diyorum. İçeri girince bir de ne görelim? Ev tamtakır, kuru bakır. Rüya bu ya; hırsız girmiş eve, olanı biteni alıp gitmiş. İşte tam bu sırada ben kendimi yerden yere atıyorum.

Hırsızlar, kaplama halıyı bile söküp götürmüşler. Olan hızımla kendimi yere atınca; başımı çarpıyorum küt diye. Çok canım yanıyor. Bu acıyla uykudan uyanıyorum. Bir bakıyorum, sıcak yatağımdayım. Ama ter içinde kalmışım.

İstemeden gördüğüm bu rüyadaki kimliğimden utanıyorum, sanki gerçekmiş gibi.

Gerçek yaşamımda oyunu satan karaktersiz bir seçmen olmadığım için Allah’a şükrediyorum.

( Bitti.)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın kesinlikle karşıyım! kümesinde bulunan diğer yazıları...
Toplumumuzun Kadına Verdiği Değer
Kâmuran Esen Shov (!)
Kitap, Sehpa Olarak Nasıl Kullanılır!
Şarkı Sözü Yazarı Olmaya Karar Verdim
Bir Köşe Yazarının Özellikleri
Bir Erkeğin Birkaç Eşinden Biri Olmak
Mudurnulu Fatma Nine"nin Günlüğü / Ne Günah, Ne Günah Değil?
Erkekler Şalvar ve Cüppe Giysin
Rtük'ün Saçmalıkları
Moraliniz mi Bozuk?o Halde Gazete Okuyun!

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atatürk'ü Anlatabilmek
Kütüphanelerimizin Hazin Durumu
Ahilik ve Düşündürdükleri
Evli Çiftler Nasıl Piknik Yapar
Bir İzedebiyat Yıllığı Alır Mıydınız?
Dünya Kadınlar Günü
Alanya'da Turizm Suratımda Nasıl Patladı!
Mudurnulu Fatma Nine"nin Günlüğü / Güle Güle 2014
Yaşadığımız Ama Artık Alıştığımız Garip Olaylar
Dün Gece Bir Rüya Gördüm - Oy Arttırma Taktikleri Kursu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.