Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalınamayanı anlatıyor. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Bursa B.B. Yerel Gündem 21 Hemşehri Dayanışma Dernekleri Çalışma Grubu'nun organize ettiği bilgi yarışmasına Dağ-Der ile birlikte 19 hemşehri derneği katıldı. 8 hafta sonra Final bölümünde ise 7 dernek kaldı. Sonuç ne mi oldu? Yarışmayı, yıllarca ‘Bursa’nın üvey evladı’ konumundaki Dağlılar kazandı. Dışarıdan gelip dernek kuranlara bir diyeceğim yok ‘eyvallah’ derim. Ancak burnunuzun dibindeki bir yöre dernekleşmeye gidiyorsa bunun ‘sosyal acımışlığını’ sorgulamanız gerekir. Salt ‘Kültür Derneği’ fişlemesi de yapamazsınız. Zenginliklerin yoksulluktan doğduğu tarihini yadsıyamazsınız. Bursa ile sorulan birkaç soruyu bilmişiz, ödül almışız pek de mühim değil zaten Bursa biziz! Mühim olan Dağ-Der orada mıydı? Dağ-Der kilometrelerce uzaktaki ‘hemşehri’ dernekleri ile birlikte niye Bursa sorgulamasına tabi tutuldu. Bursalı olmak için elemeden mi geçirildik? Bunlar hep birer soru olarak kaldı akıllarda. Akıllarda bu sorular kaladursun Dağ-Der’in bu başarısını ‘sırtımızı’ ya da göğsümüzü gere gere övünelim. Hakikaten, fermana basılan tuğra gibi etkili bir damga oldu. Bir kez daha hatırladılar ki: Bursa demek, dağ demek, yöre demek, yeşil demek, su demek. Uludağ’ın tek yamacından salınanlara inatla hem de. Bazen böylesine inatları çok seviyorum. Gözünün önündekileri görmezler de gözleri önündeki kalabalıklar gözlerini oyar. Hepten göremezler kalabalıkları… Final gecesinde Bursa Erzurum Dernekleri Federasyonu, Giresunlular Kültür ve Dayanışma Derneği, Yenişehirliler Derneği, Yıldırımlılar Derneği, Edirneliler Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, Kosova Üsküp Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği ve Dağ-Der olmak üzere 7 ekip bilgilerini yarıştırdı. Bizim için bu başarı hoş bir anı olarak hafızamızda yer edecek. Bursa’yı elbette biliyoruz, bildiğimiz kadar da seviyoruz. Anlaşılan Yerel Gündem 21 bu işi diğerleri için biraz daha yoğun uygulayacak. Biraz avanaklığımız varsa da yine de Bursa’yız biz. ‘Soğuk çarpmışlığı’ndandır avanaklığımız. Avanak demişken Erdoğan Çokduru’nun ‘Avanak’ şiiri hatıramda canlandı, şiirde şöyle der: “Haa unuttum, bu şehir Bursa / Bursa demek yeşil demek su demek / Tekmil kadınlar sana benzer bu şehirde / Tekmil kızlar / Ben seni bilmem oysa / Gözlerin ya yeşil / Ya siyah / Ya mavi / Sen bana bakma emi. Camilerden ezan sesi gelir beş vakit / Allah’ımı, anamı hatırlarım. / Bildiğim dualardan okurum sonra / Ardından âmin ederim: / Seni isterim / Âmin. Şey... Sen bana bakma emi Ben her gün böyle değilim ha Haftada birdir bu avanaklığım Ve bakışlarımdaki bulanıklık “ Evet, sevgili Bursa, sen bize bakma emi? Avanaklığımız haftada birdir bizim. Bazen de bir seçim dönemi sürer. Sen bırak bizi, biz seni bilmesek de severiz. Bildiğimiz kadar da severiz. Yine de severiz işte. Kilometrelerce uzak olsak da gürültünü severiz. Dağın arka yüzünde kayan insanlarını severiz. Aklında olsun emi, bir gün bize de bekleriz…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yunus Emre Coşan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |