Öyle yaşamalısın ki ölünce mezarcı bile üzülsün. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Neyin Korkusu? Müslüman'ların sürekli Amerika'nın İslam'i İrana' savaş açacak demesi bir türlü anlaşılmadı. Günümüz de savaş versiyonlarını değerlendirdiğimiz de Siyasi, Psikolojik, Ekonomik sosyolojik -Kültürel- ve diğer etkinlikleri ile ABD 1979'dan bugüne kadar zaten bu savaşı sürdürüyor. Yok savaş kavramından anladığımız askeri operasyon eylemleri ise 1980-1988 İslami İran ve Irak savaşı ile Irak'ın şahsında başta ABD SSCB İngiltere, İsviçre Almanya, Fransa İtalya Hollanda ve daha bilinen -toplam 17 ülke Iraka kimyasal silah yardımı yapmıştır-nice ülkeler Kimyasal silahlar dahil en gelişmiş modern ve Teknik silahlarla Tek suçları Kerbelada düştü sanılan Bayrağı Ülkelerine dikmeleri idi. Bize getirisi...! $ Tarih sayfasına ilk adım atan hemen bütün Haklı mücadeleler, ilk ortaya çıktıklarında, zamanın Erk ve otorite sahipleri bu çıkışları sorgusuz sualsiz illegal kabul etmiş ve aleyhte amansız bir mücadele vermişlerdir. İstisna (bulunurmu bilmem ki, kaideyi de bozmaz) lar hariç. Musa'nın Firavun'a, İsa'nın Haham-lara ve Roma'ya, İslam peygamberi -s.a.a-'nin Mekke Uluları ve dünya ya sunmak için kutlu mesajını sunduklarında dönemin Ekabirleri, Yahudi Hahamlar, Bizans ve... Birlikte inceleyelim acaba aynı sonuca ulaşabilecek miyiz? Hürriyet ve Adalet'in Tarihi akibeti: Serüven yeryüzün deki ilk İnsanla başlar, günümüze kadar ulaşmış ve tarihin sonuna kadar da gidecektir. Nihayet bu iki kavram tarihi sonlandıracak! Bu ikili ayrılmaz kavramın belirli bir fert, toplum ya da cografya için sunulması pek fazla önem arz etmezler. Elbette bulundukları yer için belirli bir tehlike ve tehdittirler. Ancaak; Atağa kalkmış bu tür hareketlerin Felsefesin de coğrafyalar ve ırklar üstü temel değerler varsa ( ki, buda olgun anlamda ancak İlahi orijinal mesajlarda var) işte bu noktada mevcut yeryüzü'nün bütün ideologları tarafından alternatifsiz potansiyel tehdit olarak algılanırlar. Zira olası başarıda yerine koyacakları hiçbir Felsefe kalmamıştır anlamını çok iyi bilen salt akılcı ideologlar, mensubu oldukları rejimler vasıtası ile harekete geçerek Tedrici veya bütünsel imha eylemine girişirler. 1- İzolasyon 2- Manüpülasyon 3- Toplu İmha Eskisi: 1- İzolasyon: İslam peygamberi kutlu mesajını sunduğu (Mekke'lilerin fikri ve ruhi kuraklık) dönemde karşılaştığı ilk olumsuz eylemdir. Nihayet mesajın birey ve kitle tarafından algılanmaması için öyle ki kulakları tıkatma politikası izlenmiştir. Olmadı, ideolojinin ilkleri ve öncü kadro işkence ve imhası,anbargo, olmadı, başka bir yöntem nihayet hiç bir kural tanımadan kendi alanında bütün tedbirlere yönelir. Öncü -Resul- nün kendisine Fa'il'i meçhul cinayet! ama tutmaz. 2- Manüpülasyon (Başkalaştırma): Mekke'nin Uluları birinci aşamadaki önlem ve savunma stratejilerinin başarıya ulaşamadığı şöyle dursun belki kutlu mesaja olan ilgiyi daha da artırdığını farketmiş; o halde yeni bir metod denenmelidir. Gerekli bütün önlemler alınır ve uygulanır. Edebiyat, Şiir, çeşitli firki etkinliklerle Kutsal mesaja alternatif arayışı! Hayır hayır, çözüm bulunmuştur." İkili Tanrı metodu!" sonuç: 6 Ayet'le* son bulur! 3- Toplu imha: İslam peygamberi ve Kutlu mesajına karşı başlatılan ciddi imha eylemleri; Bedr,Hendek, Uhud ve...Sonuç: Mekke,Kayzer ve Kisra'nın sonu! Yenisi: İzolasyon,Manüpülasyon ve Toplu imha'nın birlikte Uygulanması: Ne var ki; Yeni ve tek dünya düzeni öncüleri eski Seleflerinden daha akıllı hareket etmesini biliyorlardı, hem seleflerinin tarihlerini çok iyi tahlil etmiş ve onların geçmişteki hatalarından yüklü bir tecrübe elde etmişlerdi... İslam inkılabının ilk yıllarında dünya dengesini sağlayan güçler eskinin yenisi! olan mesajin tehdit'ini algılamada gecikmedi! Ve istisnasız dünya medya'sı bu görevi üstlenerek temiz akıl ve fıtrat sahipleri ve kitlelerine hitap eden bu mesajı yerine ulaşılmaması için en olunmadık seviyesiz eylem ve propagandalara girişmiş - 2006 İIsrail-Hizbullah savaşında da durum aynıydı- bu arada ikinci aşamayı da ihmal etmiyor. Mekke ve Moskova yada Mekke ve Washington menşe'li bir bileşkeyi din olgusu adına seçmesi İslam'i toplumların en tabii hakkıdır, ve bu seçime itiraz sözkonusu bile değildir. Nitekim Demokrasi -batılı anlamda-ye kaydı kayacak hezeyanları yıllarca dünya'nın dörtbir köşesinde Raks etti. Bunun anlamı İ. Huseyn'nin Yezid'in önerisini kabul edip dilediği biryerde ömrünün sonuna kadar rahat! bir hayat sürmesi idi. Elbette farklı boyutta tezler antitezler hatta sentezler geliştirildi ve eyleme konuldu..... Peki bunun ortadoğu ile ne alakası var! Ortadoğu'ya bugüne kadar çözümler Atlantik ötesinden gelirdi. Özellikle Irak,Filistin, Lübnan ve diğer ülkelere. Çözümü kendisinin olan, ama daha tam keşfedememiş öz değerleri ile kendi yörüngesine oturmak isteyen ortadoğu. Evet halklar bunu anlamış ve dinamiğini harekete geçirmiş, bunu başarmak zorunda başka bir alternatif de yok. Atlantik ötesi'nin ne kaybı var bunda? Kaybı yok-ekonomik hariç- Ancaak! Sorun otadoğu nun halledilmesinin ötesinde kozmik ve evrensel bir tehlike yi beraberinde taşıyor!. Mikro yada bölgesel olan bu çözüm Makro'laşırsa, varın gerisini siz düşünün! Neden? Transatlantik'ten ziyade Atlantik ötesi berbat olur da ondan! sonuc: Eski'nin sonucu ile aynı olur!!! Düşünce, idrak ve Akl'ın Us vurma yetisi İlah'i Adalet`'in taksimi gereği kişioğlu arasında eşit orantılılığı gerektirir. Ve bu sahada inançlı inançsız fark etmez diye düşünelim! * Kafirun Suresi Muhammed CAN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet CAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |