Ölümden sonra yeni birşeylerin olduğu konusunda umutluyum. -Platon |
|
||||||||||
|
İslamda Kadının Rolü -1 ''Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik''108-1 Hamd bütün alemleri yaratan Allah’a mahsustur, selat ve selam onun resulü, Habibi, kullarının seçkini, alemlere rahmet olan Hz. Muhammed (s.a.a)’e ve onun pak ve pakize Ehl-i Beytine olsun. Ve yine selam hidayet ehline tabi olanlara olsun ki; onlar apaçık delillerle sapıklıktan uzaklaşıp hidayete erme aşk ve mücadelesiyle yanıp tutuşmaktadırlar. Kadın hakkında hazırlanan bu çalışma kalem değmemiş sayfa üzerine bırakılan bir nokta misalidir. Ancak tanım ve tarifi olmazsa olmazlardan olan kadını bu çalışmada beraber tanımaya çalışacağız. Elbette bunu söylerken kesin çizgilerle hatları belirlemek gibi büyük bir iddiaya sahip olmadığımızı belirtelim. Bu güne kadar bu konuda yazılan yüzlerce, binlerce kitap, makale ve hatta çeşitli dergi ve Mecmualardaki yazılardan sonra acaba hala buna gerek varmıydı sorusu akla gelebilir. Ne var ki Bir olgunun tanım ve tarifi yapılırken o olgudan olan kemal esas alınarak olgunun kendisi tanımlanmalıdır. Bu ölçü esas olarak alınmazsa, meğer olgunun kamil anlamda içeriğine vakıf olunamayabilir! Dolayısıyla ''İslamda kadının Rolü'' adlı bu çalışmada mihenk olarak yüce bir şahsiyete sahip olan Hz. Fatıma (s.a) esas alınmıştır. 1- Geçmişle günümüz arasındaki ilinti 2- Kadının gerçek misyonu 3- Kadının İslam dışı ekollerdeki yeri 4- Sorumluluk bilinci taşıyan kadınların toplumlarındaki etkileri gibi konular serpiştirci üslupla işlenecektir. Diğer bir amaç ise değerli (özellikle günümüz müslüman kadınlarına) müslümanlara. Zaman’dan ve mekan’dan münezzeh olan Yüce Allah’ın, önünden ve arkasından batılın girip tahrif edemeyeceği Kur’an-ı Kerim’deki buyurdukları '' Andolsun asra. Ki gerçekten insan hüsran içindedir. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.'' Asr suresi. Ayetlere binaen kendi zamanının sorumluluklarını üstlenmede yardımcı olabilmek! Çalışmanın referansı olan İslam’ın örnek kadını Hz. Fatıma (s.a)’nın hayatından kesitlerden ziyade Fedek hadisesinden dolayı( Fedek konusu gündemimize alınmayacaktır!) özelde o günün müslümanlarına genelde yeryüzünde insanlık var oldukça bütün müslümanlar tarafından ciddi derslerin çıkartılabileceği Mescid-i nebi'deki meşhur hutbesi esas alınmış. Özellikle İslam aleminde kanın akıtıldığı varolan bütün kutsalların zalimler tarafından çiğnenmek istendiği zamanımızda ve dünyalı olan insanın içinde bulunduğu toplumsal bunalım, hak ve özgürlük kavramlarının hummalı ve bir o denli insanlık değerlerinden uzak sayılan düşüncelerle tartışıldığı günümüze ışık tutabileceği temennisi ile Ayrıca hutbedeki belagat, kendisine ilham edilen nimetler, Tevhid, nübuvvetin açıklanışı, Kitabın hikmeti ve... Gibi inceliklerin ne tür zerafetle işlendiğini kısmen de olsa yakalayabilme ise ayrı bir konu olarak işlenmeli. Kimdir kadın? Kadın: Tarihin derinliklerinden gelip günümüze kadar, günümüzden tarihin son anına kadar tanımı tanımlanamayacak kadar zor, hatta muamma olan bir varlık. Kadın: Kah insanlığın yüz karası, kah medeniyet, bilim ve sanatın ilerlemesine en büyük engel teşkil eden uğursuz bir varlık. Kadın: Kah saray sultaniyesi, kah harem cariyesi, kah bereket tanrıçası, kah komon toplumların bileşke nüvesi, kah Emperyal sistemlerin üretim aracı. Kadın: İnsanla mal arasında bir varlık. Bazen malla birlikte alınıp satılabilinen, bazen de muazzam aşk tapınaklarında şehvestperestlerin ilahlarına sunuldukları yegane kurban. Kadın: Erkeğin bütün arzu ve isteklerine boyun eğip onun ev, eşya ve çocuklarına bakıcılık yaptığı sürece yaşama hakkına sahip güçsüz, zayıf, zelil ve horlanıp aşağılanabilinen iki ayaklı bir yaratık. Kadın: Zulüm ve zorba üzerine kurulu saraylarda eğlence aracı olan ve binbir gece masallarının maskarası. Kadın: Ensesi kalın, göbeği şiş kapitalist Siyonist kompradorların sahip olduğu Emperyal mal üretim fabrikalarında erkeğin sahip olduğu güç ve kuvveti harekete geçirici, tahrik edici manyetik mekanizma. Ve kadın..! Hayır, hayır. Bu tanımların hiçbirinde kadının yeri yoktur. Belki bunun zıddı sayılabilecek bir tanımı vardır kadının. İşte insanlık camiasının yarısını oluşturan kadını insaniyet mektebi olan İslam tanımalayabilir. İslamın tanımlamadığı veya tanımının kabulü esas olarak alınmadığı sürece bir keşmekeşlik, tarif ve tanım, terim ve telafuz kargaşası yaşanılacak, bu kargaşadan payına düşeni elbette alacaktır kadın. Kadın: Erkeğinin eşi Kadın: Erkeğin ninesi, annesi, Kadın: Erkeğin halası, teyzesi, ablası, bacısı. Kadın: Erkeğin kızı, kıztorunu, kız yeğeni ve … Kadın: ilahi şahsiyetlerin mürebbisi Kadın: Kelimenin tek anlamıyla insanlığın yarısı. Öyle ise: Bir kadın ki; değil sadece dünya ehli, bütün alemlerde örnek alınan şahsiyet. Bir kadın ki; cennet hurilerinin gıpta kaynağı. Bir kadın ki; meleklerin makamına ulaşamadığı ve ulaşamayacağı, bir kadın ki; ne anlatmaya güç yetirilebilir, nede yaşayarak makamına ulaşılabilinir, Yani? Yani gercek Kadın, İnkılapçı Hz. Fatıma-tuz Zehra (s.a) Yani peygamberin biricik kızı, cennet ve dünya kadınlarının seyyidesi, Hasan ve Huseyn'in annesi, peygamberin kendisini Fatıma'dan, Fatıma'yıda kendisinden saydığı peygamber kızı. Yani Nübuvvetle velayeti birbirine bağlayan yegane varlık! Kimsenin İmam Ali (a.s) gibi künhüne erişilemez bir şahsiyeti savunma cesaretini gösteremediği bir dönemde devrimci Ruhun taa kendisi olan Fatıma (s.a), taze İslam fidanını eski cahili düzene dönüştürme entikalarını anında gören Fatıma. Hayretamiz kişiliğiyle anında karşısına dikilmiştir toplumu taşlaştırmaya yönelen zihniyetin. Öyle bir zihniyet ki; örmekte olduğu ağın içeriğini, bir kadın alarak ancak Fatıma ifşa edebilmiştir, öyle bir ifşa ki; dünya döndükçe bütün zulüm saraylarının planlarını ifşa ettirecek ilahi ilhamlar birakmıştır, Fatıma. Yetinmemiştir bununla, üç günlük dünya hayatına bütün insanlık tarihinin kaderini sığdırmıştır Fatıma. Ve kendisini feda ederek insanlığa bu devrimden alınacak ilhamlarla Zehra gülleri toplatacak bahçeler bırakarak gitmiştir, Fatıma. Hasan’lar, Huseyn’ler, Zeynep’ler ve… Sonsuza dek devam edecek olan kıyam soyu bırakmıştır, Fatıma. Hutbeden; 1- ''... Ve adaleti, kalpleri birleştirmek ve bize itaati, dinin düzelmesi ve nizamı için farz kıldı. Ve imametimizi tefrikadan kurtulmak,...'' Şanı Yüce Allah'ın ''adalet''teki sırrını açıklayarak birliğin ve birleşmenin şartı olan, olmazsa olmazı olan diğer bir ilahi emirle pekiştiriyor Hz. Fatıma. Ve Ehl-i Beyte ''itaati'' Allah'ın farzı olarak açıklıyor. Dinin bozulmaması, hurafe, bid'at ve başkalarının arzu ve isteklerine yönlendirilmemesi. Yeryüzünde Ademoğullarının mutlu bir hayat yaşayabilmesi için gerekli olan yegane nizamda sapma ve kaymaların meydana gelmemesi için, Toplumun önde gelenleri, eşraf takımı ve sultanların, zer ve zor sahiplerinin bu ilahi nizamın yaptırım yapısına sızmamak, dinde din adına fesat çıkarmamak, güçlü olanların zayıfları ezmemek, haklarını gasp etmemek için Ehl-i Beyt'e itaatın farz kılındığını vurgulamaktadır. Ve imameti kendi kendi uhdesine alan Allah -Azze ve celle- bununla hak dinin bekçilerini görevlendirmek dinine karşı gelebilecek her türlü saldırı, hile, komplo ve tefrikadan beri kıldığını, hiçbir otorite ve siyasetin bun(dinin aslın)da tasarrufta bulunamayacağını belirtmek istemiş. Nitekim imam Ali (a.s)'ın değerli ashabından olan Kumeyl b. Ziyad en-Nehai'ye yaptığı tavsiye (öğüt)'lerde şöyle buyurmaktadır. < Ey Kumeyl, (rehberlik makamı) sadece, nübuvvet, risalet ve imamette sınırlıdır; geriye kalan ya tabi olup izleyen yahut da sapık ve bid'at ehli. ''Allah -amelleri- ancak takvalılardan kabul eder'' maide suresi-27>> (1) Kaynak: 1. Kumeyl ve tevessül Duaları Muhammed CAN Frankfurt 16.08.2007 mcan313@yahoo.de
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet CAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |