..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Toplumbilim > Mehmet Sinan Gür




16 Şubat 2002
İnsan Neden Sanat Yapar?  
Mehmet Sinan Gür
İnsan neden yazar? Bu soru daha büyük bir sorunun bir boyutudur. Büyük soru: İnsan neden sanat yapar? Sonra da neden ürünlerini başkalarıyla paylaşmak ister?


:ABEIC:
İnsan Neden Sanat Yapar?

İnsan neden yazar? Bu soru daha büyük bir sorunun bir boyutudur. Büyük soru: İnsan neden sanat yapar? Sonra da neden ürünlerini başkalarıyla paylaşmak ister?

İnsan, doğar büyür ve ölür. Bu süre içinde dışarıdan beslenme yoluyla yaşaması için gerekli olan bir enerji alır. Kazandığı enerjiyi çeşitli şeylere, en büyük bölümünü yaşamını sürdürebilme amacına yönelik olarak, yani yeniden enerji kazanabilmek için harcar. Bununla birlikte geride hayatta kalmak için değil de biraz eğlenmek, hoşça vakit geçirmek, bazen de üzülmek, ağlamak için harcayabileceği bir miktar enerjisi kalır. İnsan bir böcek olmadığı için bunlara da enerji harcamak zorunda hisseder kendisini. Zaman zaman bu olay kendiliğinden olur. Doğuştan yetenekli olanlar bazı şeyleri daha kendilerine öğretilmeden yapmaya başlarlar. Bazı insanlar bir müzik aleti çalmak, resim yapmak, dans etmek vs. konusunda, sanatın bütün dallarında doğuştan yeteneklidirler. Bazı insanlar da bu sanatları yaşamları içinde eğitilerek öğrenirler.

Sanat neden insanlık tarihi kadar eskidir? İnsan insan olduktan sonra bu duyguyu hep içinde taşımıştır da ondan. İnsan üzerindeki fazla enerji sayesinde ve iç dünyasındaki değişiklikleri dışa vurma çabası içinde sanat yapar. Resim yapar, bir müzik aleti çalar, dans eder, şiir yazar, öykü, deneme yazar.

Yazının keşfi insan yaşamında çok büyük değişikliğe yol açmıştır. Çünkü düşündüklerini biriktirerek kendinden sonra gelecek nesle aktarma şansı doğmuştur. Birikim, toplumların kültür sahibi olmalarına neden olmuştur. Yazı insanı gerçek insan yapmıştır. Bir inceleme yazısı, bir aletin nasıl kullanılacağını anlatan bir yazı, bazı şeylerin daha iyi anlaşılmasını, bilimsel konularda ilerlemeyi sağlamıştır. Başınıza gelen heyecanlı bir olayı anlatırsınız. Dinlemeyi sevenlere masallar uydurursunuz. Birinin hile yaptığını görürseniz onu söylemek ya da yazıya geçirmek ihtiyacı duyarsınız. Aslında bu şekilde başka insanları kendinize benzetmeye çalışırsınız. Her insan doğruyu kendisinin bildiğini sanır. Bu da yazmak için çok önemli bir nedendir.

Yazı sanatın bir parçasıdır. Bir sanatçı için ne düşünülüyorsa yazar için de aynı şey düşünülmelidir. Sanatçıya göre yaptığı iş güzeldir. Sanatta beynin ürettiği bu güzel ürünün paylaşımı esastır. İnsan bir şiir yazarsa şiirini en azından şiiri yazdığı sevgilisine okumak ister. Resimleri kuytuluk yerlere değil, herkesin görebileceği yerlere yapar. Herkes duysun diye bağıra bağıra şarkı söyler. Bu duygu az ve çok olmak üzere her insanın içinde vardır. Sanatçı – kişi de diyebiliriz – sanatını yaptığı zaman fazla enerjisini boşaltabildiği için kendisini daha iyi hisseder. Ruhsal tatmin denen şeydir bu. Böylece yaşaması ve üremesi için gerekli olan enerjiyi kazanma işine daha kolay devam eder.

Sanat bir beyin işidir. Sanat eğitim işidir, yetenek işidir. Sanat yapabilmek için istemek gerekir. Çoğu zaman bunların hepsi bir insanda bir araya gelmez. Bu yüzden herkes sanatçı olamaz. Buna karşılık birçok insan da sanatçıların ortaya koyduğu ürünleri eleştirir. Beğenir, beğenmez, sanat yapamasa da sanat konusunda bir fikri vardır. Onlar da fazla enerjilerini boşaltma yoluna sanat eserlerini izleyerek giderler. Böylece insanlar arasında sanat yapan ve sanattan hoşlananlar olmak üzere iki grup oluşur. Bu konuda kültür boyutu devreye girer. Çünkü her insan her sanattan hoşlanmaz veya hoşlanmayabilir.

Okumaktan, dinlemekten hoşlanan kesim bazen yazmanın sebebi olur. Burada yazar ve okuyucu arasındaki ilişki aynı diğer sanat dallarındaki ilişki gibidir. Yazı düşünceleri toparlar. İnsan kitlelerini bazen harekete geçirir, bazen durdurur. Bir büyük yazarın dediği gibi, “Bir kelime bazen dünyayı değiştirir.”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplumbilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yeni Bir Vatandaş Tanımı 2
Zaman Çizgisi
Hiçbir Şey Değişmez, Her Şey Değişir
Homojen Toplum
01 12 Küreselleşme
Anti Küresel bir mektup, yanıt, öykü, şiir

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gizemli Mısır - Tek Tanrılı Firavun Akhenaton
Müzik - Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz
Kitap - Martı Jonathan Livingston
Kitap - Suyu Arayan Adam - 1
Neanderthal İnsanı
Google Earth - Moskova'da Bir Araştırma Öyküsü
Antakya’da Bir Çiftlik ve İzlenimler
Orhan Gencebay Trt1'de
Milliyetçilik Üzerine
Nuh Tufanı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Nazım Hikmet'ten Çanakkale Şiiri [Şiir]
Ateş ve Ölüm (Bütün Şiirler 16. 07. 2009) [Şiir]
Seni Seviyorum Bunalımı [Şiir]
İncir Ağacı [Şiir]
Bir Dosta E - Mektup [Şiir]
10 Ağustos 1915 Anafarta Ovası [Şiir]
Sevgisizlik [Şiir]
Mor Çiçekler [Şiir]
Eskiden [Şiir]
Bir Ruh Çağırma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayı seviyorum. Bir tümce, bir satır, bir sözcük yazıp altına tarihi atınca onu zaman içine hapsetmiş gibi oluyorum. Ya da akıp giden zamanı durdurmuş gibi. . . Bir fotoğraf, dondurulmuş bir film karesi gibi. Her okuduğunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman aynı tadı veriyorlar. Siz de yazın, zamanı durdurun, göreceksiniz, başaracaksınız. . . . Savaş cinayettir. Savaş olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanları ölenlerin ardından ağıt yakmayı edebiyat olarak kabullenmiş. Yazgımız bu olmasın. Biz demiştik demeyelim. Yaşam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceğimiz, dolarla, altınla ölçülemeyecek bir değer. (Ancak başkaları için değeri olmayabilir. ) Nazım Hikmet’in 25 Cent şiiri gerçek olmasın. Yaşamı ıskalamayın ve onun hakkını verin. Başkalarının da sizin yaşamınızı harcamasına izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karşımıza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldırmamak, bazen savaşa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çıkar. Nasıl oluyor da çoğunlukla siyasi yazılar yazarken bakıyorsunuz bir kedi yavrusu için şiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranışımı yadırgıyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her şey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarını çırpan bir kelebek İtalya’da bir fırtınaya neden olur. Ya da tam tersi. İtalya’daki bir fırtınanın nedeni Çin’de kantlarını çırpan bir kelebek olabilir. Bu düşünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaşır, kaynağına geri gelir. "Düşünüyorum, peki neden yazmıyorum?" dedim, işte böyle oldu. .

Etkilendiği Yazarlar:
Herşeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanık, Tolstoy ilk aklıma gelenler.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.