..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > ömer akşahan




4 Temmuz 2003
Devlet Denen Ütopya...  
ömer akşahan
Ütopya, gerçekte var olmayan, ama gelecekte var olabileceği düşünülen devlet ve toplum tasarımıdır


:AIEG:

Ömer Akşahan

Ütopya, gerçekte var olmayan, ama gelecekte var olabileceği düşünülen devlet ve toplum tasarımıdır. Yazılı kaynakların günümüze ulaşan önemli yapıtlarının çoğunda devlet sistemi ve toplum yapısı üzerine ya ütopik yaklaşımlar vardır ya da var olan sisteme getirilmiş eleştiriler yer alır.

Bir dönem okullarımızdan felsefe, mantık ve sosyoloji dersini kaldıran bir yönetimle tanıştı ülkemiz. Ne yapılmak istendiği kısa zamanda anlaşıldı ve aradan geçen sekiz on yıllık kayıp bir zamanın ardından yeniden bu dersler lise müfredatına kondu. Bir okul ziyareti sırasında tanıtım amaçlı lise kitaplarından felsefe ve sosyoloji kitaplarını incelemek amaçlı temin ettim. Bu esasen dağınık okuma yaptığım iki alanda bilgilerin nasıl disiplin edildiğini anlamak için bir çabaydı. Hem elimin altında zaman zaman okumayı düşündüğüm bir kaynak olabilirdi, hem de bugün üzerinde uzun zamandır düşündüğüm bir konuda yazmamı sağlayan motivasyon aracı oldu.

Bir düşünüre göre,”Devletten söz edildiğinde, aslında devlet kastedilmez, çünkü böyle bir şey yoktur. Devleti yapan yurttaşlar, daha doğrusu, onlar arasında gücü kullanan bir yurttaş kastedilir. Dolayısıyla devlete karşı ödev, devlet başkanına, memurlara karşı ödevdir.”(1)

Her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının taşıdığı bir nüfus cüzdanından söz etmek istiyorum. Hemen her işlemde kimliğimizi belirleyen, zaman zaman da sıkıntıya sokan bir belge. Burada gözden kaçırdığımız önemli bir nokta var: Bu belge, taşıyanın aynı zamanda bir “Devlet Ortağı” olduğunu ispata yarar! Yani yurttaş, vergi veren, askerlik hizmetini yapan, kurallara uygun davranan gerçek kişidir. Devletse yurttaşlarına hizmetle yükümlü olan ve kendine özgü bir hiyerarşiye sahip bir üst yapı kurumudur.

Anayasada yazılı temel hak ve özgürlüklerin uygulanması sırasında yaşanan hakkın elde edilmesi için çaba harcayanlara karşı bu organizasyonda çeşitli unvanlarla görev alan kişiler, ki, aynı hak ve özgürlükler onlar için de geçerli olmasına karşın -haksız olduğuna inansalar bile- devletten yana tavır koyarak yurttaşları sert müdahalelere tabi tutarlar. Yaşanan tarih bir çok acı örneklere tanıktır. Eğer yurttaşların halen günümüzde süren bu amansız mücadelesinde bir gün nüfus cüzdanı diğer kimliklere üstün gelirse, o zaman bu ülkede gerçek bir demokrasiden söz edebiliriz.

Tüm filozofların birleştiği ortak nokta; devletin toplumsal yaşamı düzenleyen zorunlu bir kurum olduğudur. Ancak, “Devletin toplumsal ilişkileri düzenlerken amacı ne olmalıdır?” diye sorulduğunda birey-devlet ilişkisi bir sorun olarak karşımıza çıkar. Burada amaç, toplumun mu yoksa bireyin mutluluğu mu esas alınmalıdır? Bu önemli sorunun yanıtı cebimizde her geçen gün yıprattığımız nüfus kimliklerimizde yatmaktadır.

Kısaca bu ülkede yapay kimlikler yerine gerçek kimliğimiz olan T.C. NÜFUS CÜZDANI'nın her şeye egemen olmasına çalışılmalıdır. Bu özünde bireyin mutluluğunu öne çıkaran katılımcı, çağdaş ve sağlıklı bir yönetim anlayışını da beraberinde taşır. Ve bu haklı istemimiz de bir ütopya sayılmamalı!

(1) J.M. Bochenski, Felsefece Düşünmenin Yolları, (çev. Kurtuluş Dinçer), s.90-93, Ark Yay., Ankara 1994. (Liseler İçin Felsefe Ders Kitabı, DoçDr.Kurtuluş Dinçer,s.140, Doğan Yay., Ankara)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
İsimsizler
Okumadığım Her Şey, Bir Şenliktir!
Aforizmalar
Yaşamdan İlginç Kesitler

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonbahar Soloları
Köşe Yazarlığı
Efeler, Yörükler, Türkmenler
Sözlence
Aynı Dili Konuşmak
Kum Tanesi İle Yosun
Velad'la Mariya...
Sokrat Chat Yaparsa...
Okumaz Yazarlar
Şiir, Şair ve İklim

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


ömer akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.