"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
*Doğru akıl, her zaman doğruyu işaret etmez. *İnsan bir hayvan türünü yok edebildiği halde yırtıcı hayvan türleri nasıl oluyor da insan türünü yok edemiyor? Bunu akılla açıklamak gereksiz bence; yırtıcı hayvanlar doğanın kendisine verdiğini alır, geride kalanların yaşaması gerektiğini bilir. İnsana ise doyma duygusu doğuştan verilmemiş. *Yaprakla ellerimiz arasında ne benzerlik var derseniz, özellikle kurumuş çınar yaprağına dikkatle bakmanız gerekir. Rengi, güneş kavruğu bir eli, damarların belirginliği ve çıkıntılarıysa insan parmağı; sonbaharını yaşayan bir insanı anlatmıyor mu? *Kara üzüm şerbetini hiç karla yediniz mi bilmem? Çocukluğumda, oturduğumuz kasabada Cuma günleri büyük halk pazarı kurulurdu. Mayıs ortalarından itibaren babamın sergisine çok yakın yerde sergi açan, palabıyıklı, siyah önlüklü, babam gibi uzun boylu ve kalın kaşlarıyla unutulmaz bir yeri vardı kar helvacısının. Onun kara üzüm şerbetiyle yaptığı kar helvasını yemekse, benim için özel bir ayrıcalıktı. Günümüzde Adana’da bu gelenek “bici bici”yle sürdürülüyor. Ancak kar helvası satan palabıyıklı kar helvacıları şimdi nerede? *Lider olamayacak bir kişinin oluşturduğu grup, kağıttan yapılmış bir kuleye benzer. En küçük bir darbede kolayca yıkılır. *Dünyada ele alınmamış konu yoktur; ancak, onu farklı yorumlayanlar vardır. *Suya rengini veren nesneler arasında beni en çok etkileyen bakır minerali oldu. Çünkü, Tortum’da gördüğüm turkuvaz renkli göl öylesine muhteşemdi ki! O göl üzerine ne hoş masallar yazılırdı… *Van gölü canavarı heykelini dikenler, biraz da çevrelerine fidan dikse ne iyi olurdu. *Bazen okuduğun bir metnin bitmesini hiç istemezsin. Ancak yazarın niteliği de buradan anlaşılıyor. Eğer o yazar bunu size dedirtebilmişse, işini başarmış demektir. Alın size işte bir örnek: “Baba: Canım kızım, Süleyman peygamber ne demiş biliyorsun:’Kötü çocuklar seni ayartmaya çalışırsa peşlerinden gitme!’ Kız: Ama baba, ya iyi çocuklar ayartmaya çalışırsa ne yapayım?” (Aforizmalar, Georg Christoph Lichtenberg, Sy.71, Dost Yay, 1. baskı, 2000, Ankara) *Kitap seçmek, arkadaş seçmeye benzer. Çünkü kötü arkadaşlar gibi kötü kitaplar da kol geziyor ortalarda. *2004 yılında, M.E.B.nın açtığı “Müdür Yardımcılığı Sınavı”nda 2000 öğretmen sıfır çekmiş. Acaba yüzde kaçı optik formu kaydırmış olabilir ki? Yoruma gerek var mı? Ö. Akşahan, 27.10.2004 / Adana
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |