..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkesin derdi başka. -Orhan Veli
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > Kâmuran Esen




9 Mayıs 2014
Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü / Gençlik Kirez Mevsimi Gibi  
Kâmuran Esen
Ah benim dizimin dermanı, gönlümün fermanı, buğdayımın harmanı günlüğüm. Zobamın ateşi, göğümün güneşi, gözümün menevişi olan dert ortağım. Sana en güzel hitapları etsem, yine az gelir. Sen benim sırdaşımsın, gönüldaşımsın. Beni dinleyensin, sırrımı bilensin, kimselere söylemeyensin.


:AHAA:

Ah benim dizimin dermanı, gönlümün fermanı, buğdayımın harmanı günlüğüm. Zobamın ateşi, göğümün güneşi, gözümün menevişi olan dert ortağım. Sana en güzel hitapları etsem, yine az gelir. Sen benim sırdaşımsın, gönüldaşımsın. Beni dinleyensin, sırrımı bilensin, kimselere söylemeyensin.
Bugün bi efkârlıyım bi efkârlıyım ki sevgili günlüğüm; içimi nasıl ve kimlere dökeceğimi bilemiyom. Hangi duvarlara yaslanayım, hangi yasdığa başımı goyup ağlayayım garar veremiyom. “N’oldu?” diyecek olursan, ne olduğunu ben de bilmiyom. Birdenbire efkârlandım, hüzünlendim. Sanki sonbaharda yapraklarını dökmüş gavak ağacı gibiyim. Suyu gurumuş çeşme, kışın ayazında galmış serçe guşu gibiyim... Bana ne olduğunu bilmiyom dediğime bakma, aslında biliyom. Az önce elim durmadı, fotoğraf albümünü açdım. Gençlik hallerimin fotoğraflarını görünce, içime bi ateş düştü sevgili günlüğüm, cayır cayır yanıyom. Dedim: “Ben hiç genç oldum mu? Ne vakit genç oldum? O gençlik şinci nerde? Nereye gitti, ne zaman gitti?”
Gençlik dediğin, kirez mevsimi gibidir sevgili günlüğüm. Çarçabuk gelir geçer. Nitekim geldi, geçti. Ne gelirken geldiğini haber verdi, ne giderken” gidiyom” dedi. Bi baktım, uçup gitmiş. Geldiğinde ben zaten evde yoktum. Ya da evdeydim de, geldiğini hiç fark edemedim işten güçten. Dünya telaşı, çoluk çocuk meşgalesindeydim. Tadını çıkaramadım. Gençlik nasıl geçti, anlayamadım.
İşde böne efkârlanınca sevgili günlüğüm; elime kehadı galemi aldım, bi şiyir yazdım:

Hey gençlik!
Geldiğinde,
Ellerim bir yandaydı
Ayaklarım bir yanda.
Onlarca düşünce / kafamda
Olta atmaktaydı denizlerime.
Bense
Önüme dikilmiş bir dağa
Acemi adımlarla tırmanıyordum.

Meğer sen
Evde beni beklermişsin
Ben - ki aymaz-
Karanlıklar içinde
Aydınlıkları arıyorken
Senmişsin benim aydınlığım/ bilmiyordum.

Şimdi ise
Gitmeye yelteniyorsun.
“Yine gel” desem
Yokmuş böyle bir âdetin
Bir kez konakladığın yere
Bir daha gelmezmişsin.

Oysa
İşten güçten
İki lâf edemedik
Daha yenice ısınmışken minderin
Nereye böyle?
Hey gençlik!



Velhasıl gençlik gitti, yaş yerini buldu. Gücüm, guvvetim azaldı. Göynüm her ne gadar yaşlanmasa da, kulaklarımda türküler çalınsa da, sanki eksilen bir şeyler var vücudumda. Aktığı yatağını sürekli aşındıran, hırpalayan bi ırmak var içimde. Kâh benden bi şeyler koparıp götürüyo, kâh sevdiklerimden. Günden güne her şey küçülüyo hayatımda, her şey zorlaşıyo. Eskiden güle oynaya yaptığım işleri, şinci zorlanarak yapıyom.

“ Memet Amca’m ne durumda?” diyecek olursan, aslında onun da benden pek bi farkı yok. Yiğitliğine ot çaldırmak (sürdürmek) istemiyo ama, esgi guvveti yok. O da eksiliyo günden güne, tıpkı benim gibi. Yalnız o, yıldan yıla daha sinirli, daha tahammülsüz oluyo. Hazır nazını, gahrını çeken olunca, hükmünü yürüdüyo. Bana ise susmak, gatlanmak düşüyo sevgili günlüğüm. Benim nazımı çeken olmayınca, susmakdan başga yolu yok. Ne deyim? Gader utansın. Töremizin kökü gurusun... Çoluk çocuk dersen gurbette. Senede bi iki gün ya görürüz, ya görmeyiz. Özleriz, hasretlerini çekeriz, bekleriz gelmezler ama; gönlümüz, onlara gırmaya izin vermez. Garnımda yattıkları yerler sızlar. Onları sevmekten vazgeçemeyiz. Hani demiş ya bir düşünür:

“Baba, bir hazinedir; bulmasını bilene.
Anne, cennet gapısıdır; açmasını bilene.
Kardeş, galbin aynasıdır; bakmasını bilene.
Evlât, denizdir; ne içilir, ne vazgeçilir.”………Biz de her anne baba gibi, evlâtlarımızdan vazgeçemeyiz.

Lâf lâfı açdı da sevgili günlüğüm; konu, gençlikden evlâtlara geldi. Derken, yazdıkça iyice efkâr basdı. En iyisi ben galkayım da, sardunyalarıma su vereyim. Onların rengârenk çiçekleri belki içimi aydınlatır, garanlıklarıma bi pencere açılır. Hadi hoşça gal. Öpüyom olmayan gözlerinden.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Merhaba
Gönderen: Veysel Başer / , Türkiye
29 Mayıs 2014
Yazılarınızı okumak, benim için ayrı bir keyif. Hele bu yazınıza bayıldım. İki yönden. Gerçekçi ve duygu yüklü. Başarılarınızın devamını diliyorum. Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ben Birazcık Deli miyim?
Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü / Pehlivan Tefrikası Gibi Bir Ürya Gördüm
Elli Yaşıma Doğru Hayatıma Giren Erkek
Sen misin Vitamin Haplarını Çiçeklerine Veren!
Öldüğümü Farzettim
Hayatımı Yazacak Biri Çıksa
Sen Yanımda Olmalıydın
Yıllardan Alamadığım İntikamı, Bir Çarşaftan Nasıl Aldım!
Ben Bir Yalancıyım!
Vitamin Haplarımı Çiçeklerime Verdim

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güzel Dilimiz Türkçe
Kızım Sen Avukat Ol!
Atatürk'e Mektup
İstanbul Sizin Olsun
Öğretmenler Günü
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi
Yeğenime Yaptığım Peynirli Börek Tarifi
Bişim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirşeyi Olmayana / Ölüm...
Canı Sıkılmak Nasıl Birşey?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.