Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal |
|
||||||||||
|
Başbakanın köşe yazarlarından bahsederken, “leş kargaları” demesi, Bekir Coşkun için “Kaleminden pislik akıyor.” demesi küfür değil mi? Bu sözler, yandaş basın tarafından “Başbakandan Önemli Açıklamalar” başlığıyla haber yapıldı. Küfrün ve hakaretin adı “ açıklama” oldu. Peki ya AKP’li Yasin Aktay’ın “Türk diye bir ırk yok.” demesi, Türklüğümüze yapılmış en büyük hakaret, en büyük küfür değil mi? Bundan daha büyük küfür olabilir mi? Sosyolog Fehmi Kaya’nın; “Bütün otistik çocuklar, ateisttir. Çünkü, onların beyinlerinde Allah alanı yok.” şeklindeki sözleri, otistikleri ve ailelerini rencide etmedi mi? Niye hiç kimse suç duyurusunda bulunmadı? Başbakanın, hani o “ İki ayyaş” la başlayan cümlesi, küfür ve hakaret içermiyor muydu? Başbakanın ODTÜ öğrencileri için “Öğrenci dedikleri terör örgütü mensubu.” demesi, hakaret ve iftira değil miydi? Başbakanın, muhalif yazarlar için “Akbabalar, tasmalı yazarlar.” demesi, hakaret değil miydi? Kamer Genç’in sözleri, bunların yanında çok yumuşak kalıyor. Başbakanın; zaman aşımına uğrayan, katillerin salıverildiği Madımak Davası için “Milletimize hayırlı olsun.” demesi; Madımak’ta yakılan 37 aydın ve yakınlarıyla alay etmesi, onları rencide etmesi; küfürden beter değil mi? Şimdi, hal böyle iken; ben Kamer Genç’i nasıl kınayabilirim? Kendisine nasıl haksızlık edebilirim? Başbakanın; “İmam Hatiplerde, diğer okullardaki gibi terörist yetişmiyor.” demesi, İmam Hatip dışındaki tüm okulları “ terörist yetiştiriyorsunuz” diye suçlamak anlamına gelmiyor mu? Bunun adı hakaret değil de, nedir Allah aşkınıza? Kamer Genç’in sözleri, bu sözlerden daha mı ağır? Atatürk’e çelenk sunmak için birilerinden izin alma zorunluluğu getirilmesi, törenlerin bir iki çelenkle geçiştirilmesi; Atatürk’e ve Türk Milletine hakaret değil mi? Bunun için neden kimse suç duyurusunda bulunmuyor? AKP’li milletvekilinin; “Tarihte Ege’de Yunanlılarla yapılmış bir savaş yok. O zamanki hükümeti meşrulaştırmak için bir şeyler yapılmış. Zaten şehitlikler de temsili.” demesi; atalarımıza, gazilerimize ve şehitlerimize yapılmış, küfürden daha ağır hakaret değil mi? Hani, nerde suç duyurusu? Uzun lâfın kısası; Kamer Genç’i bir kaşık suda boğmak isteyenler, özellikle yandaş gazeteciler önce kendilerine baksınlar. Türk’üm demeyi ırkçılık olarak görenlerin, Onuncu Yıl Marşıyla dalga geçenlerin, bu marşın törenlerde çalınmasından rahatsız olanların, ODTÜ’lülere terörist muamelesi yapanların, önce kendi kafalarına bakmaları gerekiyor. “Boklu, çamurluya gülermiş.” hesabı; kafaları kulaklarına kadar kel olanların, Kamer Genç’i âdeta linç etmeye hiç ama hiç hakları yok.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |