Bugün CHP, grup toplantısını Tandoğan'da yapacaktı. Yoğun çalışma tempom nedeniyle haber dinleyemedİm, gazete okuyamadım. Akşama doğru eve gelir gelmez, internetin başına geçtim. CHP’nin grup toplantısı hakkında haber okumak, bilgi edinmek için gazeteleri tıkladım. Bir, iki, üç, beş… gazeteyi açtım. Her birini tek tek okuyayım ki; daha etraflı bilgi sahibi olayım dedim. Sonuçta, ana muhalefet partisinin grup toplantısı. Suriye’deki muhalif gruplardan, ya da Esad yanlısı gruplardan çok ama çok fazla aklımı meşgul ediyor. Çünkü ben Suriye’de değil Türkiye’de yaşıyorum. Eğitim sisteminin, dolayısıyla çocuklarımızın geleceğine yönelik hayati bir düzenleme ile ilgili bir toplantı. Demem o ki; ana muhalefet partisinin grup toplantısında ne olup bittiğini öğrenmek istemem normal. Çünkü ben, duyarlı bir vatandaşım, sorumluluğunun ve 4+4+4’le aslında ne yapılmak istendiğinin farkında olan bir vatandaşım. İktidar partisinin toplantısı olsaydı, yine aynı şekilde merak ederdim. O partinin görüşlerini asla tasvip etmiyor olmam, bu partiyle ilgili haberleri izlememe engel değil. Çünkü, geleceğimiz hakkında verilen kararlar bu partinin iki dudağı arasında. Ama onlar tek dudak, tek ağız. Hiçbir bakanın, hiçbir Millet vekilinin karşı fikri olmaz. O - la- maz. Neyse, ben esas konuya döneyim.

Birkaç gazetede, Tandoğan meydanındaki grup toplantısıyla ilgili iki satır yazı göremedim. Bunların görevi halkı bilgilendirmek değil, bilgilendirmemek, vatandaşın gözünden haber kaçırmak. Tandoğan’ı haber yapmayan bu gazeteler, kıytırık haberleri internet sayfalarına taşımışlar.

Ana başlıklardan bazıları şunlar: Arısız bal üretenler açıklandı… Şamil Tayyar Aziz Yıldırım'la kafa buldu…Erdoğan’ın, Obama ile görüşürken yaptığı el hareketinin anlamını uzmanlar değerlendirdi.(O uzmanlar, başbakana vücut dilini öğretip göndermiş olamazlar mı diye sormadan edemedim.)…Nasıl kilo veririz ?... Şekerli içecekler kalp rahatsızlığını tetikliyor…Aziz Yıldırım’ı ağlatan sürpriz….Hükümetten büyük müjde: Mecburi hizmet süreleri değişti…Ünlülerin ölmeden önceki son sözleri…Şehrinizin ismi nereden geliyor?... Her gün yediğimiz pilâvdaki tehlike.

Tandoğan’ı haber yap(a)mayan bu gazetelerde, vıcık vıcık yağ kokan haber başlıkları da vardı. Yani; hem kördüler, hem sağır, hem de yağcı. Tandoğan’ı yaşanmamış sayıp vatandaşın doğru haber almasına engel olma suçunu işlerken, diğer yandan iktidara yağ çekerek, kendilerini garanti altına alma çabası veriyorlardı.” Erdoğan'ın konuşmasında ABD Başkanı'na 'Barack' diye seslenmesi dikkat çekti.” diyerek, “ Başbakan 2 günde 10 liderle görüştü.” diyerek, kendilerini iyice küçültüyorlardı.

Başka bir yandaş bir gazete, Tandoğan’ı haber yapmıştı da, aklı sıra dalga geçmişti. Binlerce kişinin katıldığı toplantıyı, “CHP sosyal medyanın diline düştü.” başlığı altında haber yapmıştı.

Tandoğan’ı görmezden gelen yandaş medya: cumhurbaşkanının genel sekreterinin " Muhafazakar Sanatın Yapısını Oluşturmalıyız! Muhafazakar kesimin nasıl bir demokrasi anlayışı varsa, muhafazakar demokrasi diye bir şeyden bahsedebiliyorsak, o zaman ’muhafazakar estetik’ ve ’muhafazakar sanat’ diye bir şeyden de bahsetmek gerekir..” demesini, “ hava sıcaklığı artıyor” der gibi öylesine geçiştirmişti.

Aynı yandaş medya; “Ak Parti'den milletvekili aday adayı olan Melik Yayan, Meclis'te Ak Partililer Bingöl'deki ihaleleri paylaştılar dedi. 5 gün sonra ifadesini değiştirdi. Bu şok iddia Meclis gündemine taşındı.” haberini, üst başlık yapamamıştı. Bazıları, yok saymıştı.

Yandaş medya, Balyoz Davasıyla ilgili şok raporu da görmezden gelmişti. Günlerce manşetlerde kalması gereken bir haberdi bu. Görmezden geldikleri haber şöyleydi: ” Balyoz Davasında Şok Rapor : Birçok hukuk kuruluşuna hizmet veren şirket tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, CD’ler içindeki 76 dosyanın sonradan oluşturulduğu(sahte belge) öne sürüldü.”

Türkiye’nin gündemini halktan kaçıran bu gazetelere - gazetecilere yazıklar olsun! Madem objektif haber yapacak yürek yok sizde, ne diye gazeteci olursunuz ? “Nefesine güvenen borazancıbaşı olur,” demişler. Sizde, bırakın borazanı; düdük öttürecek nefes yok. Başkasının nefesiyle öttürülen borazan da ancak bu kadar ses verir.