Aşık olmayan âdem / Benzer yemişsiz ağaca. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Geçenlerde benim gibi İzedebiyat.com'da kalem sallayan sevgili yazar büyüğüm Ömer Faruk Hüsmüllü'nün Nifak ve Mağara'nın Kamburu isimli kitaplarını okudum. Ömer Faruk Hüsmüllü emekli bir felsefe öğretmeni. 1952 doğumlu. Otuz dört yıllık bir eğitim gazisi. Çeşitli sitelere yazı göndererek ve yayınevlerinin basma riskini almadığı kitaplar yazarak ülkesine hizmet etmeye devam eden bir güzel, yılmaz insan. Nifak 1979 yılında yazılmış. Kitapla ilgili ilk elden bilgileri izedebiyat.com'da online(internet üzerinden okuyarak) elde edebilirsiniz. Yüz otuz iki sayfalık romanda hikaye, ülkücü-milliyetçi-halkçı bir gencin duruş açısından aktarılıyor. Hem milliyetçi hem halkçı olunur mu diyenler çıkabilir.. Bal gibi olunur. Halkçı olmadan milliyetçi zaten olunmaz. Neyse.. Kitap bir ileri bir geri yaparak geçmişten ve şu andan bir sarkaç gibi sallanarak yol alıyor. Kahramanın adı Murat. Murat'ın doğumu ve ölümü arasında yolculuğumuz bir ileri bir geri ilerliyor. Ömer Bey anlattığı hikayede ders vermeden, sıkmadan, işin özüyle ve fıkra gibi açıkça-basitçe anlatıyor öyküsünü. Bence bunu yapabilmiş olması ve 1980 olaylarını bu sayfa sayısı ve üslupla hakkıyla anlatabilmiş olması kayda değer ama gözlerden kaçan bir beceri. Gözden kaçmasaydı bu kitap yayıncı bulmalıydı. Çok söz hamal yüküdür; Ömer Bey o yıllarda oynanan oyunları, yaşanaları kıssadan hisse misali öyle 600-700 sayfalara bulaştırmadan adamın önüne "al kardeşim, işte bu, oku" der gibi koymuş. Eserin dili akıcı ve insanı zorlamıyor. Kullanılan kelimeler ve cümleler farkında olmadan insanı bir sayfadan diğerine yumuşak yumuşak akıtıp sürüklüyor. Satırlar sıcak ve yürekten. Satırlar samimi. İnsancıllığı ve güzelliği hissetmemek elde değil. Aynı satırlarda oynanan oyunların rezilliği de göz önüne serildiğinden yer yer insanın içi olayların tam göbeğindeymiş gibi acı verip insanın içini deşiyor. Hikayeye girmeden ve çok sözle boğmadan ben eleştirimi burada noktalıyorum. Nifak bence her Türk gencinin okuması gereken bir kitap. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, fikirlere katılır ya da katılmazsınız o ayrı konu.. Ama mutlaka okunmalı ve bu kitap hakkında herkes kendi fikrine sahip olmalı. Ayırdığınız zamana değecek. Okuyun efendim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent Ölçer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |