Beklemeyi bırak. Bak fır fır dönüyor dünya. Bak, gök yüzü renk renk kuşlarla bezeli. Gerek yok gök kuşağını görmek için yağmuru beklemeye. Asıl gök kuşağı yüreğinde bir yerde. Görebiliyor musun onu? Bir de, aldığın her nefes bir hazine. Tadını çıkarabiliyor musun? Yoksa kapanmışsın da köşene birinin gelip seni bulmasını mı bekliyorsun? Ya beklediğin bilmiyorsa beklediğini? Neden bir adım atmıyorsun ona doğru? Hem kaybetmek varsa ne çıkar? Nasılsa hep kaybetmiyor muyuz bazı bölümlerini hayatın? Hem kaybetmeyecekmiyiz hayatı bir gün? Neden boşa harcıyorsun hazinelerini? Neden kaçıyorsun tadını çıkarmaktan? Hem ne çıkar her şey mutlaka bir gün bitecekse? Sen bitmeyecek misin bir gün mutlaka? Bitmeden neden ciğerlerini çatlatırcasına koşmuyorsun mutluluğa? “Korkular!” diyorsun, “gurur!” diyorsun tutuyorsun kendini. Neden! Ama neden yalandan özgür insan taklidi yapıyorsun tutsağıyken gururunun ve korkularının? Neden kandırıyorsun kendini? Neden hesaplanmış ve kurgulanmış yalanlar üretiyorsun kendine? Hem bilmiyor musun? Hayat dediğin doğaçlama bir şarkıdır. Beste de sensin güfte de. Neden tadını çıkarmıyorsun o tatlı tınının? Hadi! Çek kurtar kendini boşluktan. Seni bekleyen sınırsız bir hayat var kılığına girmiş en tatlı şarkının, duyuyor musun?