Kerem Yüce

Sana Helal Ettiğim Hakkımı Kendime Edemiyorum

Bilemezsin sen;işgal altında yaşamak için bir bahane bulmanın ne kadar zor olduğunu ve göremezsin ziyaretime gelmeden bu hücrede zamanın nasıl su gibi buz tuttuğunu.Uçup gitmişti kuşlar demirli pencerenin pervazından,tek bir tüy kalmıştı ellerimde.O tüy senin yarandan geriye kalandı;kapanlara sıkıştırdığın yüreğimle kapanmıştı yaran ve ben bu yüzden sana helal

Tanrının Topladığı Emanet

Bir pazar yeriydi sevda sokağı;farklı tezgahların olduğu,tek giriş ve tek çıkıştan ibaret.Girişte çiçekçi bir kız,çıkışta mendil satan bir erkek vardı.Herkes ömründe bir kez uğruyordu bu pazara.Kiminin elinde tomurcuklanırken,kiminin eline değmeden sokağın ortasında soluyordu çiçekler ve bir çiçeği yaşatabilme ihtimaliyle tekrar dönenler vardı o sokağın başına.Oysa bir çiçek soldu

Yaşamaya Çalışma Umududur Hayaller

''Saat 18:50 civarı;kitabevinin kapısından bir kelebek süzüldü içeriye,kanatlarından birisi yaralı,pembe pantolonlu küçük bir kelebek...Cezmi Ersöz'ün ''Hayallerini Yak Evi Isıt'' adlı kitabını istiyordu titreyen sesiyle;yüreğinin sahillerinde eserken fırtınalar,belli ki üşüyordu.

Aysel

Erken kalkardı sabahları;güneş merhaba demeden şehre bir iz bulabilmek için hiç sıkılmadan hergün sokulurdu usulca denizin kıyısından bir iz bulamayınca belki kendisi gibi kıyıya vurmuştur umuduyla saatlerce gezerdi kumsalı boydan boya...Sonra yüzerdi;içindeki tüm öfkeyle denize kafa tutan o kayalara.Şimdi anlıyorum oysa ki ne kadar çok sevdiğini söyleyip selam

Yarım Mutluluklar

Ve sen her gittiğinde benim ipimi çekiyordun darağacına,gittiğin her şehre benim kokumu,nefesimi götürürken benim mevsimimde yaşıyordun ve yaşamadığın gibi beni de yaşatmadın hep.

Başa Dön