Hiç kimse senin gibi bakmıyordu gözlerime
Ruhumdaki taş duvarlarda erirken tüm bakışlar
Senden kalanı arıyordum bedelli bedenlerde
Sevgi kıvamındaki o cevher işlenemiyordu yüreğimde
Bir usta daha gelmemişti bu sokağa sen gibi
Ve saklayıp,biriktirdiğim herkes bir tane sen edememişti...
Kalburüstü günlerle,karyola gıcırtılarında eriyordu sevdam
Eserken buz gibi tenlerden serin rüzgarlar
Kutuptan soğuk gecelerim vardı bu sonsuz arayışta
İster yokluğunun ortası diyeim,ister cehennem boşluğunda
Bedelini ödediğim ellerde yağmalanıyordu bedenim
Üstelik resmini astığım duvarın tam karşısında
Belki farklıydı;parmaklardaki ojenin,bakışların rengi
Yılmadan aradığım şey çatısız evler arasında kayıptı
Tükenmiş nefeslere karışıp tükenirken ömrüm
Yutkunduğum her an boğazımdaydı ellerin...
Kan tükürsem ne fayda,sabahına cansızdım zaten gecelerin
Devirdiğim şişelerin ne üstünde ne dibinde yoktu tesellim
Dibine kadar batmışken hayallerim senin çamuruna
Bende artık sen gibi başkasının emaneti,başkasının mezesiyim...