Bir güneş yürüyor yolun kenarından
Ortalık cehennemden bir gün
Önce saçları dökülüyor omuzlarına
Peşine alnından boncuk boncuk damlalar
Bir güneş yürüyor şehrin kaldırımlarında
Ayakları ufaktan ve henüz çok küçük
Boyuysa büyüyor attığı her adımda
Gözlerinde derinden bir deniz
Başını çevirdiğinde ferahlatıcı o rüzgar
Bir bahar daha göç etmekte yürüdüğü yoldan
Kaçışıp saklanmakta tüm karanlıklar
İleride elinde çiçeklerle bir genç beklemekte
O güneşi sabırsızlık içinde beklerken
Elindeki çiçekler bir bir güneşe dönmekte
Ve bir güneş sarılır boynuma
Alnımdan süzülen boncuk boncuk damlalar
Dilimde garipten bir harf cümbüşü
Yüreğimde çölden kalmış kumdan fırtınalar
Kim bu kadar içten sarılabilirdi ki güneşe
Kim tutabilirdi güneşin ateşten ellerini
Korkmadan sımsıkı sarılıp yanacağını bile bile
Kim izleyebilirdi saatlerce güneşin gözbebeklerini
Şimdi sen yoksun banaysa beklemek kalmış yas içinde
Kent karanlık,çiçekler rengini çoktan kaybetmiş
Oysa yalnızca sen yürürken saklanırdı tüm karanlıklar
Dilimdeki harfler sırayla tek tek darağacına gitmekte
Bu yüzden bilirim sebepsiz değil içimdeki yangınlar...