Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy |
|
||||||||||
|
Bu ara asla kapanmamaktadır. Bu ilahi adalette bu şekilde şekillendirilmiş bir durumdur. Çağrının bir yönü rahmet, bereket, letafet, saadet ve selamet yüklüdür. Diğer yönünde ise zahmet, zulmet, sefalet ve nefsaniyet yüklüdür. Birinci yolu birincil kullar (resuller, nebiler, veliler, âlimler) temsil etmektedirler. Onların gel çağrılarının anlamı iki cihan boyutundadır. Gel çağrısı felahadır ki, refah getirir. İkinci yolu ise kincil kullar (kulluğun bilincinde olmayıp hem kendini hem de kendisini örnek ve önder kabul eden şeytan ve avenesi) temsil etmektedir. Veyl olsun bunlara ki, mumu söndürmeye çalışmakla aydınlığa ulaşacaklarını zannetmektedirler. Birincil yola 750–800 yıl önce gönül sultanlarından Mevlâna Hazretleri girizgâh yapanlardandır. İşte Mevlâna’nın: "Gel, gel, ne olursan ol gel İster kâfir, ister mecûsî, ister puta tapan ol gel Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel" çağrısını bu cihetten düşünmek ve sonucunu da bu minvalden yorumlamak icap eder ki Mevlâna ve onun öğretisinin anlamı kavranmış olsun. Burada Mevlâna diyor ki, bana göre, çağdaş mütefekkir Sezai Karakoç’a göre, bize ve bizim anlayışımıza göre; ister Nemrut ol, ister cehaletin babası Ebu Cehil ol, ister kral, ister hizmetçi ol gel teslim ol (İslam) ki kurtuluşa eresin. Yalanda, yanlışta, haramda, küfürde ısrar etme… Ömrünü felsefe yapmakla telef etme… Telef olanlardan değil de telafi edenlerden olmak için tefekkür et… Göçmen kuşlar bile her mevsim yolunu bulurken, seni yoldan çıkarmak için sunulan yollara meyil etme… Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da “benden adam olmaz” deme, senin ümitsizliğin, Allah’ın rahmetinin yanında zerre miktarındadır. Gel de son pişmanlığın seni berrak bir pınarın billur suyu ile buluştursun ki, susuzluğunu bataklıktaki bulanıklıktan gidermeye çalışma. Güneşi balçıkla sıvamak isteyenlere gülüp geçmek varken sen onlara acı, gam yükünü yüklen, dertlerle dertlen ve gönlünü geniş tut… … Mevlâna’nın gel çağrısını “gel ve gelişinle git” şeklinde anlamak ve algılamak onu anlamamak ya da art niyetli olmak anlamına gelmektedir. Çünkü onun hayatı, eserleri ve felsefesi gel ve olduğun gibi git anlayışını yansıtmamaktadır. Bunun delili ise şu meşhur sözünde aşikârdır: "Ya olduğun gibi görün Ya göründüğün gibi ol" Bu sözde de derin anlamlar var: “Ya olduğun gibi görün” demekle, senin aslın ve esasın doğruluk hamuruyla mayalanmış, yamuk olmak için kendini koyuverme, esasın gibi ol ki, öyle görünesin ve bu görüntü ile aslını yansıtasın. Böylelikle göründüğün gibi olursun, manasına ulaşmak doğru bir yorum olur kanaatindeyiz. Yani işin en açık boyutu; İslam fıtratı üzerine yaratıldın, öyle görün. Müslüman gibi görünüyorsun öyle yaşa. Gel çağrısının gönülden çıkışının kuvveti küre-i arzda öyle bir yankı oluşturmaktadır ki, bugün bu çağrıya koşanların ruhuna mesneviden nağmeler ve ney eşliğindeki semadan huzur meltemi dolmaktadır. … “Dere gibi akıyorum sağa sola Ayrılık her yanımda pusuda Sabahları yalvarırım, Yakarırım rüzgârların karşısında Başın kille ıslaksa da Ayağına diken batmışsa da Durma gel Allah aşkına Gel’ demeden kurtar beni Gel gör beni, gel artık!” diyen Mevlâna’nın çağrısına her yıl milyonlar yanıt vermekteler. İşte bu çağrıya en son İngiltere Veliaht Prensi Charles icabet etti ve Mevlâna’ya hoş bulduk konuşmasında ayet ve hadis-i şerifleri arz eyledi. Bakalım veliaht prens Mevlâna’nın çağrısını “gel ve gelişinle git” şeklinde mi anlamış, yoksa “gel ve ol” şeklinde mi? Bunu zaman gösterecek, inşallah zaman hayırlısını gösterir. Selam ve muhabbetle.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Adem KALINSAZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |