Benim yârim bezden kilim
Dokur Konya`da Konya`da
Bülbül olmuş dertli dilim
Şakır Konya`da Konya`da
(Bekir Sıtkı ERDOĞAN)
…
Atalarımız “Gez dünyayı, gör Konya’yı” demiş. Bununla ne kastedetmişler diye biraz düşünmekte yarar var kanısındayım.
Gezmek, turizm amaçlı olduğunda Konya gerçekten dünya gözüyle görülmesi gereken yerlerden biridir. Çünkü Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere üç köklü medeniyeti yaşamış ve her birinden önemli izler taşıyan nadir yerlerden biridir.
Anadolu’da hatta dünyada ilk yerleşim yeri olarak kabul edilen Çatalhöyük ve Çatalhöyük’ten de eski olduğu iddia edilen Boncuklu Höyük’ü de tarihi turistik mekânlardan sayarsak, Konya’ya ne kadar tarihi değer atfetsek azdır.
Tarihi, taş yapı kalıntıları değil de medeniyet olarak ele aldığımızda da, Konya’nın zirvelerde yer aldığını söylemek doğru olur kanısındayız.
Konya aynı zamanda Mevlâna, Şems-i Tebrizi, Sadreddin-i Konevi ve Hacı Veyis Zâde’siyle inanç turizm potansiyeli bakımından da oldukça önemli bir merkezdir.
Zaten Konya’yı Konya yapan asli unsur Mevlâna Hazretleridir. Anadolu’daki Mevlâna sevgisi gönülleri Konya’ya yönlendirmiştir. Bugün Anadolu’nun birçok şehrinden insanlarımız genelde Konya’yı özelde Mevlâna Hazretlerini görmeyi arzulamaktadır.
Konya Mevlâna Hazretleri ile bütünleşmiş bir şehirdir. Yurdumuzun güzel insanlarının kalplerinde Konya insanının, Mevlâna’nın vasıflarını taşıdığı düşünülmekte, bu sebepten kötü vasıf taşıyan insanlar Konya’ya yakıştırılmamaktadır.
Dışardan bir gözlemci olarak ben bu kanıya vardım. Acaba Konya insanı bu durumun farkında mı? Yaşantısında bu ruhu ne kadar hissetmekte?
Bugünkü Konya ya da Konya’nın bugünkü sosyal yapısı, bu “Gez dünyayı, gör Konya’yı” sözünü hâlâ geçerli kılmakta mı?
Sosyolojik ve psikolojik olarak düşündüğümüzde buna gönülden “evet” diyebiliyor muyuz?
Yaşantımız ve ahlâkımız Mevlâna Hazretleri’nin yaşam ve ahlâkına ne derecede benziyor? Ya da benzetmeye çalışıyoruz. Ya da onun vasıflarını kendimiz için ne derecede hissediyoruz?
O’nun Konya’da ebedi istiratgâhında ikamet ediyor olmasının, Konya halkı için sembolik bir anlamdan başka bir ifade taşıdığını söylemek mümkün mü?
Bu soruları kendime sorup derin bir nefes alarak düşündükten sonra, dudaklarımdan bilinçli ya da gayri ihtiyari “Âhh!” sözcüğü çıkıyor. Maalesef bu sözcüğe engel olamıyorum.
Sebebi ise Konya’da yaşanan olumsuz polisiye ve adli olayların son yıllarda artmış olması ve bunun ulusal basın yolu ile Mevlâna’nın kentinden dünyaya ilan edilmesi olmaktadır. Ve ben bir kez daha “Âhh!” çekmekteyim. Ya siz?
Konya’nın sosyal dokusundaki değişim bu polisiye olaylardaki artışın nedenleri arasındadır. Ancak asıl sebep; Konya halkının, Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi, hızla kendi değerlerinden uzaklaşmasından kaynaklanmaktadır. Konya’nın şu anki sokak manzarası ile yirmi yıl önceki sokak manzarası arasındaki fark durumu izah eder niteliktedir.
Kimi kasıtlı ve gerçek dışı, kimisi ise maalesef gerçek olan ve ulusal basında çıkan bütün olumsuz haberlere rağmen Anadolu’nun yüreğinde taze, temiz ve saflığını korumaya devam eden bir şehirdir Konya. Bu temizliği insanların gönlünde yaşatmak her Konyalının birincil görevi olmalı.
Bunun yolu da Mevlâna’nın hakkıyla temsil ettiği kökü ezelî, meyvesi ebedî olan asırlar üstü anlayışın saf haliyle benimsenmesi ve hayata aksetmesiyle olur.
Konya halkı buna layık, yeter ki bunun bilincinde olsun.
Selam ve muhabbetle.