..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > ESRA BAYKAL




9 Haziran 2005
Aslında Çok Yalnızız  
ESRA BAYKAL
3 saat bekledik, o çayı zehir, kahvesi nohut olan yerde...


:BHJA:



3 saat boyunca, eğitim düzeyi en tepede, kariyerinde en başarılı, aklı başında, karizmatik, sosyal, güya kendi ile yüzleşmiş, barışmış insanlar olarak fal kuyruğu bekledik.

Dışardan bakıldığında acayip eğlenen, çok renkli bu grup, özünde çözemediği binlerce problemin çözümünü, ilkokul mezunu olduğunu tahmin ettiğimiz ve sürekli “ok mi?” diyen bir kadında aramaya gelmiştik.

Eğer yaşamın beş duyusu varsa ve bize her koldan saldırabiliyorsa, bunu daha önce yaşadığınızı, bedeninizden sarı bir ışığın çıktığını, çekildiğinizi, kaybolduğuzu, yere çarptığınızı daha önce hissettiyseniz, merhaba ben de dün bunu yaşadım, kulübe hoşgeldiniz.

Amaç eğlenmek miydi başta, hiç sanmıyorum. Hepimiz gayet net biliyorduk ki sorularımızın cevabı için burada bekliyorduk. Bizim gibi entel tayfası, 10 dakika devlet dairesinde bile söylenmeden bekleyemez. Mutlaka bürokrasiye, devlete küfreder ve acelesi yoksa o işin, mutlaka mekanı terk eder. Ama tokat yemek, kendimizle yüzleşmek, belki de arınmak için 3 saat bekledik, o çayı zehir, kahvesi nohut olan yerde...

Sırayla içeri girip, gözlerimiz ayrılmış, dilimiz tutulmuş, kafamız karışmış, “hassiktirrr...” diyerek çıktık. Sessizlik...Anlatıp, anlatmamak. Ben anlatmayı en az isteyen, güya en son baktırıp, en inanmayan, tek başıma yürümek isteyen, susmak ve susmak isteyen, kendini kabul edemeyen, yaptığı hatalar yüzüne vurulunca, hem de fal insanı tarafından, hazmedemeyen...Ufff!

-“ İçmeye gidelim mi?”
-“ Yapacak daha iyi bir şeyimiz yok, kadın ağzımıza sıçtı...”
-“ İçelim ve mümkünse biraz sessiz kalalım, konuşmayın azcık olur mu?”
-“ Bu da krize girdi, buyrun.”

Benim yüzümden bitmiş...Kahve içememiştik ya, ben yapmışım. Sorgulamasaymışım...Sorgularım kardeşim, ben öyleyim. Ben öyleyim diyebiliyorken, başkalarına akıl vermemeli ve değiştirmeye uğraşmamalıymışım.

-“ Bir yaratan zaten var, sen niye tanrıcılık oynuyorsun kızım, haddini bilip otursana!”,

Allah, kendine eş koşunca kendimi, belamı vermiş işte...Ellerim titriyor. Deprem yaşamışım, çünkü...Değişmemeye kararlı adama aşık olmuşum. Yani, şapa oturmuşum, Allah belamı vermiş. Susmalıymışım. Sabretmeli ve olduğu gbi kabul etmeliymişim.

Ben “yitik savaşçı”...

Ben aşığım ya...

“Sana aşığım” yazdığım anda, niye birden yanımda bitiyor bedenin. Benim sana aşık olduğumu, bir daha, bir daha acıtarak ne diye kanıtlıyorsun. Ama Allah belamı vermiş işte...Giyme şu maviyi...Mavi, beni sana çekiyor.

Aslında çok zavallıyız...Güvensiziz, bilinmeziz, korkağız...Ve bir falcı kapısında, 3 saat bekleyecek kadar, söylediklerinden etkilenecek, kendimize hesap soracak kadar çaresiziz, YALNIZIZ...ÇOK AŞIĞIZ...




.Eleştiriler & Yorumlar

:: Yel kayadan toz alır...
Gönderen: Gültekin BAYIR / İstanbul/Türkiye
20 Haziran 2005
Sen yalnız isen bu sana sokulmayı başaramayanın... Biri sokulmuş ise şayet sokulupta gerçekten seni anlayamayanın...anlamış ise şayet gereğini yapmayanın...gereğini yaptım diyor ise şayet YALANCININNNNN :))) [kabahatidir sevgili kardeşim] ne demiş Kazak Abdal : Kazak Abdal söz söyledi Cümle halki dahleyledi Sorarlarsa kim söyledi Soranin da avradinı...

:: Fallandınmı şimdi:)
Gönderen: Didem SEVİNÇ / İSTANBUL/
17 Haziran 2005
Daha kaç kere duymamız gerekecek gerçekleri dimi?Ve daha kaç kere kafamıza vurulmasını bekliycez kabullenemediklerimizin?Aşk insana neler yaptırıyor yahu.Aşk da değil, aşık olanda kabahat!Beş dakika bile aynı dili konuşamadığımız insanlardan medet umuyoruz,ne hale düştük haklısın.Aslında hakketten dediğin kadar var dışardan bakıldığında kalabalık ancak içimze doğru gelindiğinde çoook yalnızız esracım çokkk. Ama şimdi yalnızlık bitti.Sıkı dur!Bomba bir haberim var sana.Süpper birini buldum,içini okuyormuş valla.Taaaa nerelerden geliyorlarmış kadına.Bu pazar,aynı yerde buluşalım...DESEM gelmezmisin yani?Hiçbirimiz gitmezmiyiz yani?:) Sevgilerimle

:: Yüreğine sağlık
Gönderen: Mahsun / Antalya/Türkiye
16 Haziran 2005
Böylece içtenlik ve ustaca yazılmış bir eseri bizimle paylaştığın için, seni tebrik ederim.

:: sırf acıttığı için bile seviyorum yaşamı
Gönderen: Fulya Engin / İstanbul/Türkiye
16 Haziran 2005
aslında kadınlar için aşk tam tersini göstermeye çalışsak da çoğu kez hayatımızın hayli küçük , önemsiz bir parçası. Neticede aşkımızda kendimizle ilgili mesele , karşımızdaki ile değil. Ben bizim deli olduğumuzu düşünüyorum. Delilik -E.Yılmaz ' ın dediği gibi- kadınların aklı olmalı.Ve erkekler bizden korkuyor olmalı , tanıdğınız herhangi bir erkeği ya da birkaçını düşünün , ailenizden , mahallenizden , işyerinizden ..Yaşamda aldıkları duruşlara bakın , kaçanları da , korkanları da , aşk adamı olanlarıda hep kadınlara göre şekillenmiyor mu ? Bence bu korkudan işte , kadınlar deli ve her yerdeler , her bir kadının aklı bir hastane kadar renkli , tehlikeli ve canlı. Sokaklarda biz varız , garlarda , evlerde , işyerlerinde. Bunu anlamasalarda algılıyorlar. Hissediyorlar ve aramızda yaşamlarını sürmeye çalışıyorlar.Minumum zararla. Ya sevişiyorlar öldürülmemek için ya kaçıyorlar. Ya çiçek alıyorlar ya da aramıyorlar. Her durumda çok korktuklarına eminim biz acaip yaratıklardan. Ve çok haklılar. Şahsen aklımda olup bitenlerin mantık dışılığından korkuyorum !Hele mesele aşksa , kesinlikle bir erkekle ilgili bir şeyi sevmediğimi ya da nefret etmediğimi biliyorum.Ağlarken neden beni aramıyor diye ağlamıyorum , ağladığıma , sevindiğime gerçekten inanmıyorum.Dilersem herşeyi değiştirebileceğimi hep biliyorum. Tamamen kendimle ilgiliyim ! kendimi seviyor kendime tahammül edemiyorum. Bizler her zaman hayatımızın anlamını kendimiz oluşturduk ve bu hiçte iyi şey değil. Sanat için değil en azından. Sevgiler..yüzleşmeler..

:: Bir kahve molasında...
Gönderen: Funda Bilgili / İZMİR/Türkiye
16 Haziran 2005
Fal der geçeriz...İnananlarla dalga geçer, içten içe gizliden gizliye deşifre edilmek isteriz. Bir anlamda kendinle yüzleşmedir fal baktırmak. Aynanın karşısında ters yüz olur insan...Hepimizin yaşadığı, ama irdelemekten belki de özenle (!) kaçtığı bu eylemi çok hoş dile getirmişsin Sevgili Esra. Zevkle okudum. Tebrikler

:: :)))
Gönderen: ayşegül engin / İstanbul/Türkiye
13 Haziran 2005
pişman mıyız? hayır.. bir dozu daha kaldıracak yüreğimiz var mı? evet.. peşinden kaç kadeh gicecek? meçhul.. salak mıyız? zaman zaman.. durum vahim! ok mi))




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Nefesimi keseceksin biliyorum!
Kendinize Yaşadığınızı Hissettirin
Merhaba, Tanışalım; Ben Senin Annenim.
Yaşam Öyküsü
Büyü Artık
Gecenin Karanlık Yüzü
Ölüm ve Şehvet
Biz Öfkemizle Yarattık Bu Düzeni
Zamanın kapıları kapanacak bir gün!
Bu Benim Yalnızlığımın Tarihi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Size Aşık Olabilir Miyim?
Bugün Seni Her Zamankinden Çok Özledim
Korkak Erkeklerden Sıkıldım
Aşk, askerlik, erkekler...
Her Sabah Aynı Adamla Uyanmak...
Kadın Olmanın En Güzel Tarafı Erkeklerdir
Red Kid
Korkak Erkeklerden Sıkıldım - 2
Bir gün size ahlak-sız bir teklifle geleceğim...
Sizin hiç sıfır kilometre sevdanız oldu mu?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gelme Bu Gece [Şiir]
Nehir, Deniz, Sen vs. [Şiir]
Aşkı Küstürdük! [Şiir]
Bir Islık [Şiir]
Aşktan Korkan Adam [Roman]
Kurtlar Vadisi [Eleştiri]
İlk Gece Birlikte Olmayacak Hatun Aranıyor [Eleştiri]
Sevmedende Olur Diyorlar! [Eleştiri]
Benim Kocam Ab"ye Karşı [Eleştiri]
Reklamcılar ve Topluma Ettikleri [Eleştiri]


ESRA BAYKAL kimdir?

Arıza hallerin dışa vurumu

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan,Murathan Mungan, Sait Faik, Alain De Paton


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.