..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA




11 Aralık 2007
Benim Kocam Ab"ye Karşı  
ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA
“ Ah kızım hiç rahat olur mu, her sabah izliyorum, erkekler karılarını aldatıyor, kesiyor biçiyor, o çoluk çocuk aç açıkta, her yanı açık kadınlar televizyonlarda ünlü oluyor. Bizim başımız bağlı, namusumuzla oturuyoruz diye kimse bizi televizyona çıkarmıyor. Asıl ünlü olması, örnek olması gerekenler bizi. Bak mesela sana, altında pantolon, başın açık, erkek gibisin. Bir de zayıfsın… Kocan seni boşar iki günde.”


:CDGH:
Aylardır şurada halka, iktidara demediğimizi bırakmadık. Bir elden tüm içimizdekileri dökeceğiz diye, tüm eski dosyaları, acıları, anıları arşivden çıkardık söyleniyoruz. Neden kimse konuşmuyor, neden ayaklanmıyoruz, neden tavrımızı koymuyoruz diye bas bas bağırıyoruz.

İşim gereği ben farklı sosyo –ekonomik ve kültürel gruplarla odak toplantıları yapmak zorundayım. Geçen hafta 21-35 yaş arası, daha varoş diyebileceğimiz bölgelerde oturan, eğitim seviyesi en fazla ortaokul mezunu olan hanımlarla bir çay sohbeti yaptım. Az sonra okuyacaklarınız, sanırım sessizliğin nedenlerini açıklığa kavuşturacaktır.

Bizi bekleyen 8 hanımla tanıştığımda yaşayacaklarımdan habersizdim, bir reklamcı olarak herkesi tanımam gerektiğini biliyordum ama Türkiye’nin bu derece farklı bir yüzü olduğundan haberdar olmamak, işte o tam anlamıyla benim hatamdı.

Gittiğimiz ev ve tüm komşuların evleri sobalıydı. Kadınların en büyük sosyal aktivitesi televizyon izlemek ve birbirlerine gitmekti. Ev anahtarları kapıların üstünde duruyor, herkes birbirinin evine rahatlıkla girip çıkıyor. Evlilik yaşı en geç lise sonrası. 28 yaşına gelindiğinde minimum 2 çocuklu bir aile olunuyor. Lise sonrası dediğime bakmayın bu arada, bu yeni kuşak için geçerli, yoksa 40 yaşında bir hanımın 4 çocuğu olduğunu da gördük biz bu ev gezmelerimizde. Kız dediğin en fazla ortaokulu okur, başını örter, ilk isteyene verilir durumu hala geçerli bu kapalı grupta yaşayan kesimde.

Televizyon izlemenin en büyük aktiviteleri olduğumu söylediğimde sakın öyle haberleri filan izlediklerini zannetmeyin, Türkiye’nin gündemi onlar için Seda Sayan ve Petek Dinçöz programları ile sınırlı.

Biz de en şuursuz halimizle ülke gündemini soralım dedik bu hanımlara laf arasında:

- “ Teyze’cim neler düşünüyorsunuz son yaşanan olaylarla ilgili? Şehitler verdik bir sürü, AKP hükümetinin bazı aldığı kararlar var geleceğimizle ilgili, sizin içiniz rahat mı?”
- “ Ah kızım hiç rahat olur mu, her sabah izliyorum, erkekler karılarını aldatıyor, kesiyor biçiyor, o çoluk çocuk aç açıkta, her yanı açık kadınlar televizyonlarda ünlü oluyor. Bizim başımız bağlı, namusumuzla oturuyoruz diye kimse bizi televizyona çıkarmıyor. Asıl ünlü olması, örnek olması gerekenler bizi. Bak mesela sana, altında pantolon, başın açık, erkek gibisin. Bir de zayıfsın… Kocan seni boşar iki günde.”
- “ Teyzecim, sen sabah kadın programlarından bahsediyorsun sanırım. Ben şeyi soruyorum mesela AB filan, Telekom özelleştirilmesi o konuda ne düşünüyorsun?”

Hanımlar tek tek cevap vermeye başlıyorlar:

- “ AB değil mi, ben biliyorum onu, o zaman ortak pazar olacakmış, bu şu mu demek gelinim, bizim buradaki pazarlar kalkacak mı? Aman kalkmasın, biz yoksa nerden alışveriş yaparız, bizim paramız markete yetmiyor, pazarda çürük çarık alıyoruz uyguna. Aman söyle de girmeyelim AB’ye filan, bizim ev geçinmez yoksa.”
- “ Şimdi ben de karşıyım AB’ye, girersek oraya bizim başımızı açarlar, Avrupa Birliği değil mi o dediğin, biz Avrupai filan giyinemeyiz, benim beyim karşı öyle şeylere. Ben istemiyorum, ayak uyduramam kızım. “
- “ Evet evet, benim beyim de karşı, ben senin gibi başımı açamam valla. 2 çocuk annesiyim, Allah’tan AKP geldi de başa, rahat rahat başımı örtüp geziyorum.”
- “ İyi de, daha önce baş örtünüzü çekip alan mı vardı ki sokakta, şimdi dua ediyorsunuz AKP’ye?”
- “ Yooo…” diyorlar hep bir ağızdan, biraz şaşkın…
Elemanım soruyor hafif kızgın:

- “ İyi de hanımlar, Telekom’da çalışıyor eşlerimiz diyorsunuz, Telekom özelleştirildi, sizinkiler 1 aydır grevde, eve para da gelmiyor, yarın öbür gün savaş çıksa iletişimimiz ecnebinin elinde, nasıl olacak bu iş?”

Hanımlardan bir ağızdan itiraz geliyor:

- “ Yapmaz AKP öyle şey, bizi düşünüyor o, kapımıza çuval çuval erzak getirdiler. Zaten öyle kötü şey yapsalar tüm Müslümanlar ayaklanır.”

Kiminiz eminim şaka yaptığımı filan düşünüyorsunuzdur cevaplarla ilgili, yooo kasetler elimde, birebir aktarılmış halidir AB ve AKP yorumlarının. Kapılarına erzak bırakandan kötülük gelmeyeceğini, Avrupa Birliği’nden batılı yaşamı anlayan ve yaklaşık olarak Türkiye’nin %35’ine denk gelen bir kesimle yaptığım görüşmeler bunlar. Cumhuriyet yürüyüşleri sırasında hep şunu savunmuştum, bu ülke kadını, anası ile ancak başındaki beladan kurtulur. Kadınlar ayaklanmalı önce, kadınlar özgürlüklerini kısıtlayacak rejimlere baş kaldırır her zaman. Kimse bizi şeriata itemez, bakın göreceksiniz demiştim.

Hadi şimdi hep birlikte dürüst olalım kendimize, bu eğitimle, bu bilinçle, hatta bu kabul edilmiş yaşamlarla, biz kimden, neye karşı sesini çıkarmasını bekliyoruz?

.Eleştiriler & Yorumlar

:: yine bir teşekkür
Gönderen: CEREN TDD / , Türkiye
20 Temmuz 2010
Teşekkürler Esra Hanım, bunları bizimle paylaştığınız için.

:: Acınası haldeyiz...
Gönderen: Göksunur Kolsuz / , Türkiye
2 Ekim 2009
Teyzelerle sınırlı kalsa iyi..Hadi 'okumamışlar'' dersin,kendince kabul görür.Ama şu kadın programları HER KESİM tarafndan izleniyor. Birşey itiraf edeyim mi?Bende izliyorum rast geldikçe.O evlilik programları var ya hani bilmem kimle izdivaç,su gibi,ateş gibi,şu gibi bu gibi... insanlar ''ISMARLAMA KOCA'' buluyor resmen. ''Şunu isterim,bunu isterim.uzun boylu,kır saçlı,evi olsun, ssk'sı olsun, çocuğu olmasın..'' bu istekler uzar da uzar. Hadi teyzemizin istediği gibi biri geliyor önüne, ''al'' diyorlar ''hiç arama orda burda,biz azırladık,önüne koyduk adamı''.. EE sonra? Görüşmeler buluşmalar sonra o vtl'mi vtr'mi ne işte ondan hazırlanır. 2 hafta sonra o kısa filmimtrak şey izletiliyor (kendi deyimleriyle) 70milyon insana. El ele dolaşan orta yaşlı olduğunu kabul edememiş genç kızlar ve delikanlılar.. Başka zaman dışarda görsem ''ah nasılda tatlılar'' diyeceğim çiftler bana orda antipatik geliyor. Şimdi soruyorum şu karşı çıktığımız GÖRÜCÜ USULÜ evliliklerden ne farkı var bu programların?Ne katıyor insanlara? Bir yandan izleyip diğer yandan kızıyorum ''Ne izliyorsun kızım şu embesilleri?!'' diye.. Aaa birde AQ PARTY miz var tabi :D Allah'ım şu beyni hamurlaşmış insanlar o tapındıkları yaratık topluluğunun vatanı sattığını 2 poşet kömür yüzünden mi göremiyor?! Nasıl bu kadar kör olabilirler?!Sadec okumayan kesim değil.Bir de bunlara okuyup,görüp tapınanlar var. Anlayamıyorum..Yarın öbür gün kendi ülkemizde BİZ AZINLIK olarak yaşayacağız.O zamanda kendi ülkemizde TÜRK AÇILIMI yapılacak mı? Kendi ülkemizde sığıntıyız.Açın gözünüzü ya:/.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Türban Gerçekten Bir Sorun Mu?
Daha Ne Kadar Şehit Vermemiz Gerekiyor?

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kurtlar Vadisi
İlk Gece Birlikte Olmayacak Hatun Aranıyor
Sevmedende Olur Diyorlar!
Reklamcılar ve Topluma Ettikleri
İdealleri Olmayan Bir Ülkede, Hayatta Kalma Savaşı Nasıl Ver
Sarmısak
Yalvarırım Gelinim Ol
Adam , Ayna ve Yalnızlık
Bayındırlık Bakanımız Zeki Ergezen"e
Sanatçılar ve Ölümlüler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gelme Bu Gece [Şiir]
Nehir, Deniz, Sen vs. [Şiir]
Aşkı Küstürdük! [Şiir]
Bir Islık [Şiir]
Aşktan Korkan Adam [Roman]
Size Aşık Olabilir Miyim? [Deneme]
Bugün Seni Her Zamankinden Çok Özledim [Deneme]
Nefesimi keseceksin biliyorum! [Deneme]
Korkak Erkeklerden Sıkıldım [Deneme]
Aşk, askerlik, erkekler... [Deneme]


ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA kimdir?

Arıza hallerin dışa vurumu

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan,Murathan Mungan, Sait Faik, Alain De Paton


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.