Ölümden sonra yeni birşeylerin olduğu konusunda umutluyum. -Platon |
|
||||||||||
|
Senli yıllardı buraya yazmaya başladığımda... Delinin tekiydim, hoş hala çok bir değişiklik yok. Aynı ruh aynı değişmez kırmızılık. Ben yine normal olmayan ben! Sonra bir sabah, büyümüş gibi yapmaya başladım. Senle konuşurken hep yine aynı bendim de, dışarda bir başka büyümüşlük halindeydim. Kardo, bilirsin ben büyüyemem. Büyürsem ölürüm. Sana da ölüm denmez bugün ama... Ama, ölürüm işte bilirsin. Bak, 35 oluyormuşum. Zaman akıyormuş da ben inanmıyorum işte olan bitene... Evlendiğime, oğlum olduğuna, içip, sıçıp, dağıtıp, sabahladığımız günlerin geride kaldığına, bir de senin öldüğüne be kardo! O son patatesi yemeyecektin be kardo! İşin pis yanı, biz o patatesleri senle keşfetmiştik sene '98... Benle başlanan benle biter be kardo! Sen gittin bırakıp beni... Şimdi bir sabah uyanıp, kahkahayı kimle atacağım. Kim kollayacak iyi miyim diye? Kim esip gürleyecek? Bir de veda edemedik ya en çok o koydu kardo! Vedasız gidilir mi? Bir baş ucunda konuşamadan, bir birlikte anamadan, bir küfredip olana bitene, bir içimizi rahatlatıp, çok özleyeceğimizi, çok ama çok sevdiğimizi söylemeden gidilir mi? Kırmızım, pembeye dönüyor be kardo! Pembeyi sevmem, kız rengidir işte. Ben hiç öyle pembe bir kız olamadım ki hiç. Kırmızıydı benim rengim. Rengim soluyor kardo! Rengi toparlamak için lazımdın be kardo! 4 gün oldu, hala toparlanamadım kardo! Çok üzülme diyorlar, nasıl üzülmeyeyim!? Sensiz uzun yıllar var, her 1 Nisan, her doğum günüm, her yaz, her tatil, sensiz olacak artık! Bencilce özlüyorum seni. Bana karşı olan sonsuz hoşgörünü... Sonsuz güvenini, sonsuz dostluğunu... Uyuyamıyorum... Gülermiş gibi yapmak istemiyorum... İyiymiş gibi yapmak istemiyorum... Daha oğlanı büyütüp, itliklerimizi anlatacaktık kardo! Ben tek başıma anlatamam ki ona, o kadar komik. Senin kadar komik hiçbir şeyi anlatamam, senin gibi kahkaha atamam, senin gibi kahkaha atanı da tanımadım zaten bu saate. En çok güldüğüm günler de annem "Okan'la mı konuşuyorsun?" derdi... son telefonda sadece çığlık attım. Sadece çığlık! Öldü dediler, kalbi durmuş. Durur mu o kalp kardo, sendekinden büyüğünü hiç görmedim ki... Oraya gelecektim, düğüne derneğe, kara toprağa mı geleceğim şimdi? Tatilde, nerde diye sorduklarında ağlamadan yanıt verebilecek miyim? Bir penguen olarak anılmaktan artık zevk alacak mıyım? Her bikini değiştirdiğimde kim benle dalga geçecek? Kim DJ'le anlaşacak o senenin en sevdiğim şarkısını çalması için? Kimin yanında yine ben olacağım kardo? Ve bu bencilliğimle, seni çok özlerken, sen rahat uyuyor olacak mısın? Rahat mı orası kardo? Burdan iyi mi? Sessizlik mi? Baş ucuna geldiğimde ağır konuşacağım haberin olsun! Çünkü, artık ağlayamıyorum, göz yaşlarım bitti... Geriye, en iyi bildiğim şey kaldı, küfretmek! Bana çok yakışan delikanlı kız hali! O son patatesi yemeyecektin be kardo! Seni seviyorum... Ne olur kahkahan kulağımdan hiç silinmesin... Ayakta kalmam için, dünyaya dönmem için bir şey yap ordan... Rüyama gir, bir şey de! Bir şey de ne olur...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |