Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı |
|
||||||||||
|
Bunca yazıdan sonra hala sizi aşık olmaya ikna edemedimse, yazık... Yok olduk, senin için rahat etsin diyorsanız ne mutlu bana. İşallah, kalkıp, askerliğini yapmamış bir adama aşık olmadınız!? Valla o zaman benimle senkronize ağlayacak bir yere buyrun. Çünkü Aralık ayı itibariyle, ben de sevdiğim adamı, Türk Ordusu’na geçici olarak tahsis ediyorum. Allahım ne beter işmiş bu; bir yanda ülken, milliyetçi duygular (?) vs., bir yanda hayatının anlamı, kaçtığın, sığındığın adam. Onsuz geçecek aylar...Bu ayların onda yaratacağı bünyevi değişiklik ihtimalleri, vatan, millet, sakarya...”Beni de alın askereeeeeeeeeee!!!” nidaları... “ Ay ne zaman profesyonelleşecek bu ordu?!” çemkirmeleri, “ Ne katıyor ayol askerlik, bizim haytalara?!” sorgulamaları... ” Valla burda kalsaydı, vatana (yani bana) daha hayırlı olurdu!” düşünceleri... Kendi bencilliğimi bir yana bırakırsak, giden açısında da çok lezzetli bir durum değil tabii. İşini bırak, onca çaba harcadığın ilişkinin en güzel günlerinde, sadece erkeklerin olduğu bir koğuşa gir, kadın ne bok yer onu düşün, burası neden böyle kokuyor diye daral, dönünce ne olacak, herşey aynı mı, bu telefon kuyruğu ne zaman bitecek, yeşil de pek rahatlatan bir renk değilmiş özünde, gibi kafandan geçen bilimum sıkıntılarla baş et... “O olmasaydı, hayatta gelmezdim ya ben buraya” diye, kadına bok at, sonra “Ay galiba çok fena özledim!” diye ağlamaya başla. Her türlü duyguyu içinde, dışında, ruhunda, bedeninde yaşa ve fakat bir türlü patlayama. “Mektup, ziyaretçi süreleri arasındaki farkı, burda yaşanan sıkıntı anlarından çıkar, ah işte geriye kalan benim yalnızlığım” tribine gir...Bu arada, senin hayatın ne ölçüde zindansa, mümkünse geride kalanlara da yaşat...( Bu mutlaka yapılır, emin olun!) Şimdi bunca yaşanan ve yaşanacak sıkıntıya baktığımızda, neresi hayırlı askerliğin? Benim ve sevgilimin ömründen 6 ila 12 ay arasında değişen bir dönemi kim neden çalmakta? Hatta hangi hakla! Bir de bunu, gereklilik haline dönüştürerek, insanların en iyi okullardan mezun olduğu halde, iş bulamamasına neden ol! Asker olmak isteyen, sınırda beni korumak isteyen, bu alana ilgi duyan herkese açık zaten askerlik kurumu, ne demeye benim aklı sadece mühendisliğe, teknolojiye çalışan sevgilimi almaya kalkıyorlar!? O anlamaz ki öyle, nöbet tut, sicil numaranı söyle, hazır ol vs. Ona sor, nedir bu makinanın çalışma mekanizması, bak yeni bir fotoğraf makinası yapmışlar, al oyna de, ne bileyim, kartondan anten, radyo falan yaptır...Uykusu gelir hem onun nöbette, hiç dayanamaz uykusuzluğa, huysuz olur. Ararım telefonla bana patlar, olan güzelim ilişkimize olur. Dikkat edin, genelde ilişkiler, erkek askere gittiğinde biter, ve hep hatuna bok atılır, “ Askere geldik terk etti beni!” diye...Sen hiç farkında mısın acaba, neler çekti o kız senden, askerlik süresi boyunca. Normalde yapmayacağın kaprisleri yaptın kıza...Askerlik, hem kişiye, hem de ilişkilere zarar bir şeydir.Ben bunu bilir bunu söylerim... Şimdi izninizle, ben günlük “ Allahım, 2 ay kaldı, ne halt edicem ben!” ağlamalarıma gidiyorum...Gelmek isteyen hemcinslerim varsa beklerim...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |