..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler." -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon > ESRA BAYKAL




16 Haziran 2004
Kurtlar Vadisi  
ESRA BAYKAL
“Sonunu düşünenin KAHRAMAN olamadığı vadinin HİKAYESİ...”


:GEBG:
Bir yıldır, Perşembe akşamları ne yapıyorsunuz? Bak cidden soruyorum, utanmadan söyleyin, hepimiz oturup seyrediyoruz değil mi bu diziyi? Hem de taraf halini alarak; “En kralı Polat abicim!” , “O testere var ya, allah belasını versin onun!”. Yalan mı, eşşek gibi sevdik diziyi. Niye çok sevdik peki? Ben takıntılı bir kadın olduğum için oturdum araştırdım kardeşim, buyrun size bu olayın en temiz özeti:

“Kurtlar Vadisi; bu bir mafya dizisidir. Bu dizide anlatılanlar tamamen hayal ürünüdür.” Dense de, aslında Kurtlar Vadisi, bizlerin her gün gazetelerde okuduğu mafya & devlet ilişkilerinin, toplumsal, siyasi ve ekonomik çalkantıların küçük bir özeti ve bu inanç da “Türkiye’nin gizli yüzünü anlamak” isteğimizi pek bir kamçılıyor. Çakır karakterinin “ Zenginden alıp fakire veririm, yardıma ihtiyacı olanlara el veririm, gerekirse adaleti de sağlarım.” misyonu ile başlamış, akabinde eklenen farklı karakterler ile zenginleştirilmiş, entrikalar zincirinin içerisinde geçen bir kurgusu var.

Dizi neden bu kadar beğeniliyor aslında bunun birkaç ana nedeni var:

1.Mafya ve polisiye dizileri, entrikalar daima Türk halkına cazip gelmiştir.

2.Türkiye’de yaşanan olaylarla bağlantılı olduğu sanıldığı için diziyi gerçeğe yakın buluyoruz. Bu yüzden de izlediğimizde kendimizi Türkiye’nin bilinmeyen gerçeklerine vakıf olmuş gibi hissediyoruz. Ve fakat gelin görün ki bu buzdağının sadece görünen yüzü.

3.Aşk unsuru her zaman, her diziyi, her olayı daha çekiçi kılıyor. Dizinin ana teması ister aşk olsun, ister macera, aşk, sevgi, kavuşma, kavuşamama unsurları diziyi hem daha merak edilir kılıyor, hem de konuyu daha hümanist bir noktaya taşıyor. Elif’le Polat kavuşsun diye dua etmeyenimiz var mı?

4. Sonuçta en temel söylemimiz nedir bizim: “At, avrat, silah”. Allahına kadar bu dizide yok mu? Var!

5.Ve belki de en önemli neden: Biz kahramanları severiz. Atatürk’ten bu yana sürekli bir kurtarıcı bekliyoruz. Deliyürek, Kurtlar Vadisi, Alacakaranlık, Yılan Hikayesi gibi diziler de bu beklentilerimize haftada bir geceliğine bile olsa cevap veriyor. Yolda insanların yürüyüşlerinin değiştiğinin, konuşulan jargonların farklılığına bence bir ara dikkat edin.
                    
Ama bilmediğimiz bir şey var ki, aslında tam bir pazarlama harikası bu dizi :) .
Uzun süredir Hollywood’da ilerlemekte olan arketip yaratarak izleyicileri bağımlı hale getirecek filmler yaratma trendi, Türkiye’de de bir kaç senedir uygulanmaktadır.

Arketip ne menem şeydir diye sorarsanız eğer;
•Jung’un kazandırdığı bir terimdir.
•Jung’un rüya analizleri sonucunda kuvvetlenmiştir:
•Kültür farklarına rağmen aynı hep aynı imgeler ve temalar (godfather, galdyatör, çakır, polat)
•Hepimizin bir parçası
•Kollektif bilinçaltı
•Arketipler, efsanelerin kurucusu ve aynı zamanda bilinçaltımızın ürünleri olan, dünyanın her tarafında görülen, kollektif yapıya sahip şekiller ve imgelerdir. (Jung, Psikoloji ve Din)
•Film endüstrisi arketipleri gişe başarısı garantilemek için uzun zamandır kullanıyor... (Gladyatör, Star Wars, Titanik.)
•Aslında başarılı markalar da farkında olarak veya olmayarak markalarının kimliğini belli bir arketip karakter üzerinde kurguluyorlar. (Marlboro: Kovboy, Harley Davidson: Asi Ruh)

Arketipler ve anlamları neler diye baktığımızda:

•Yaratıcı (Creator) :Yeni birşey yaratma
•Anne (Caregiver): Diğerleriyle ilgilenme
•Hükümdar (Ruler): Kontrol sağlama
•Animatör (Jester): İyi vakit geçirme, eğlenme
•İçimizden biri (Regular guy/gal): Kendini olduğu gibi iyi hissetme
•Aşık (Lover): Aşkı bulma ve sunma
•Kahraman (Hero): Cesurca hareket etme
•Asi (Outlaw): Kuralları bozma
•Sihirbaz (Magician): Dönüşümü gerçekleştirme
•Masum (Innocent): İnancı koruma veya yenileme
•Kaşif (Explorer): Bağımsızlığı koruma
•Bilge (Sage): Dünyalarını anlamak.

Kurtlar vadisi özelinde kurgu çok basit aslında:

Kahramanın Serüveni: Kahraman sıradan bir dünyada yaşar, serüvene çağrılır, neredeyse reddeder, yaşlı, bilge kişi çağrıya cevap vermesini söyler, serüvene çıkar, özel bir dünyaya girer. Burada testlere tabi tutulur, dostlarını ve düşmanlarını keşfeder, derinliklerdeki mağaraya girer, en büyük testten geçer, kılıcı kapar, geriye dönmeye başlar, yolda neredeyse ölür ama hayatta kalmayı başarır, ölümsüzlük iksiri ile eve döner.

Hep böyle olmaz mı en sevgidiğimiz kahramanlı filmlerin senaryosu aşağı yukarı böyle değil mi sizce :) ?

Peki, arketiplerin karşısına koyalım bizim karakterleri:

Arketip     Karakter

Yaratıcı :      -
Anne :      Memati, Kılıç
Hükümdar :      Mehmet Karahanlı
Animatör :      Seyfo
İçimizden biri : Polat
Aşık :      Polat, Elif, Nesrin Çakır
Kahraman :      Çakır, Polat
Asi :      Meral Yılmaz, Testere Necmi
Sihirbaz:       Laz Ziya
Masum :      Elif
Kaşif :      -
Bilge :      Hüsrev Ağa, Aslan Akbey

Nasıl sinir bozucu değil mi :) ?! Hepsi nasıl yerli yerine oturuyorlar... Biz de aman da ne kadar hayatımızın içinden, ne kadar da yakın hissediyorum kendimi bu adamlara diye geziyoruz.

Reklamcılar ve pazarlamacılar Arkadaşlar, varsa bu işlerle iştigal eden arkadaşlarınız, aman diim dikkatli olun. Herkesin ciğerini okur ona göre şerbet verirler valla :) .


---------------------------------------------------------------------------

Diziyi izlemeyenler için kısa bir esas oğlanlar ve kadınların özetini aşağıda bulabilirsiniz:

Çakır: Esas oğlandı; öldü. At, avrat, silah adamıydı. Karısını seviyordu ancak her türk erkeği gibi her gece fasülye yemek de istemiyordu. İdealleri vardı, “Bu alemin en büyüyü olup”, yardıma ihtiyacı olanlara yardım götürecekti. Herkes onu çok sevdi, öldüğü bölümden sonra gazetelere başsağlığı ilanları verenler oldu.

Polat Alemdar: Çakır’ın canyoldaşı, Can Polat...O gerektiğinde Çakır için canını verebilirdi. Aslında devlet tarafından mafya içerisindeki dolapları öğrenmek üzere yetiştirilmişti; adı Ali’ydi ancak kazada öldüğü söylenerek bir dizi estetik operasyon geçirdi ve Çakır’ın grubuna girdi; ancak Çakır’a
olan sevgisi ve mafya&devlet bağlantılarından öğrendikleri onu da Robin Hood yaptı. Şimdi dizinin esas oğlanı O.

Aslan Akbey: Mit elemanı. Polat’ı yetiştiren, vatansever büyük usta. Devlet çıkarına aykırı olan herşeyin karşısında. Bu yüzden artık Polat’la araları kötü.

Memati: Best man. Çakır’a sadıktı, aynı misyonun yeni reisi olan Polat’a da aynı sadakati gösteriyor. O temizlik işlerinden, hesabı kesilmesi gerekenlerden ve abilerinin hayatta kalmasından sorumlu.

Seyfo: Dizinin en eğlenceli karakterlerinden birisi. Tutucu, dindar...Ama içinde inandıklarına ve öğretilerine ters bir adam var. Polat ve Çakır’ı çok seviyor. İnsanları bir arada tutmaya, destek olmaya çabalıyor. Pek etliye sütlüye karışmıyor.

Elif: O bir külkedisi. Önce Alisini kaybetti, şimdi de Polat’a aşık. Ama herikisinin de aynı adam olduğunu bilmiyor. Bir yanı Ali’ye ihanet ettiğini düşünüp ağlarken, diğer yanı Polat’la sakin bir hayat planlıyor. Ama başı da dertten kurtulmuyor.

Nesrin Çakır: Çakır’ın sadık ve kocasına destek, Türk kadını. Kocası onu aldattığında suratına tokatı basacak kadar cesur, kocası öldükten sonra bile ona sadık kalacak kadar kocasına bağlı bir kadın. Aslında evde patron O. Babası mafya liderlerinden Laz Ziya. Aldığı kültür nedeniyle biraz erkek gibi.

Meral Yılmaz: Kötü kızkardeş. Nesrin’in kardeşi, Laz Ziya’nın küçük kızı. Annesine benziyor. Zamanında babasını aldatan annesini özlüyor. Babası onu asarak cezalandırdığı için babasından ve babasının tarafını tutan ablasından nefret ediyor. Babasının en büyük düşmanı ve Çakır’ın
katili olan Testere Necmi’ye aşık. Ve onun direktifleri ile hareket ediyor. İzleyicilerdne gelen yüksek talep üzerine geçen hafta öldürüldü.

Mehmet Karahanlı: Big brother. Kurtlar konseyinin başkanı. “Ola!” dediği herşey olmak zorunda. İpler elinde. Demokratik davranıyor gibi gözükse de son kararı daima o veriyor.

Laz Ziya: Kurtlar konseyi üyesi. Karısının ölümün fermanını imzalamış olmaktan yana hala vicdan azabı duyuyor ama aldatılmış adam olduğu için de nefret duyuyor. Küçük kızı annesine bu kadar benzediği için ondan nefret ediyor. Çakır’ı severdi. Dürüst ve yürekli olduğunu düşünürdü, şimdi
aynı sevgiyi Polat’a duyuyor ve onu korumak için gücünü kullanıyor.

Kılıç: Mehmet Karahanlı’nın sağ kolu. Dışardaki kulağı, eli, sesi. O, Memati gibi...Karahanlı’nın best man’i...

Testere Necmi: Annesini, ustası ile yatakta bastığından her ikisini de testere ile doğramış. Lakap burdan geliyor. Dizinin kötü adamı. Acıma, affetme gibi duygulara sahip değil. Çakır ve Polat’ın can düşmanı. Nesrin’i kendince seviyor ama onunla birlikte olmasının asıl nedeni Laz Ziya’yı altetmek.








.Eleştiriler & Yorumlar

:: Kesinlikle...
Gönderen: fatma nur oğul / Ankara/Türkiye
15 Haziran 2005
Çok güzel gözlemlemişsin Esra.Özellikle "5." madde ile ilgili fazlasıyla vukaata rastladım...Ama yinede böyleleri olmasa yazacak konu da kalmaz gülünecek olayda.Sevgiler...

:: Kurtlar Vadisi
Gönderen: gönül sevinç / türkiye/Türkiye
16 Mayıs 2005
Esracığım harika gözlemlemişsin tebrik ederim... sağlıcakla...

:: Bir milletin
Gönderen: Fulya Engin / İstanbul/Türkiye
2 Mart 2005
kahramanı ya da kurtarıcıları mayfa denen adamlar olamaz ! Hukuk devletlerinde değil! Bence dizi yozlaşma ile değişen etik anlayışımız sonucunda artık neye hep birlikte alkış tuttuğumuzu ve neleri unuttuğumuzun bir sonucudur. Tıpkı haydi ben evleniyorum , prensim olur musun , sahte gelin bilmem ne yarışmaları gibi. Bir yanda mayfa olma sevdası diger yanda olsun da nasıl olursa olsun şöhret olsun sevdası. Milyarlarca ödül koyuyorlar ki 500 milyona 4 kişi geçindirmeye çalışan aile babaları kızlarının mahalle arasında secilip orasının burasının acılıp , yurt genelinde otel otel gezdirilip peskes cekilmesine izin verir hale gelsin. Bu babalar , o abiler değil miydi namusu icin yasayanlar ? Vasıfsız programlar yozlasan değerlerimizin sonucudur. Ben o dizide gecen mafya babalarından birinin söförünü tanırım. Öyle alkışlanacak , öyle genis yürekten değerlerden dolayı kahraman olan adamlar değil bunlar ! Aynı kirli paraya , aynı cirkin ahlaka sahip insanlar.. Fark etmeden hayranı oldugumuz kimseler bizlerin kart numaralarını calıp dolandıran , Atmlerde kadını kızı gasp eden soyguncular , katiller ve ahlaksızlardır. Salonlarımıza kadar sızdılar. Ondan sonra oturup medya gazı ile tabi , Taksim meydanında turist kadınların orasını burasını elleyen adamlara hayretler içinde kalıyoruz. O ADAMLAR GÖKTEN ZEMBİLLE İNMİYORLAR. ÇOCUKLARIMIZ TVDEN AYRI BİR YERDE BÜYÜYÜP GELİŞMİYOR. ...

:: asla
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
21 Haziran 2004
Merhaba; Doğru söylüyorum, yemin ederim:O dediğiniz diziyi bir kez bile izlemedim.Ama benden başka izlemeyene henüz rastlamadım.......Sevgiler......Kâmuran Esen




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sinema ve televizyon kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yalvarırım Gelinim Ol

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İlk Gece Birlikte Olmayacak Hatun Aranıyor
Sevmedende Olur Diyorlar!
Benim Kocam Ab"ye Karşı
Reklamcılar ve Topluma Ettikleri
Türban Gerçekten Bir Sorun Mu?
Daha Ne Kadar Şehit Vermemiz Gerekiyor?
İdealleri Olmayan Bir Ülkede, Hayatta Kalma Savaşı Nasıl Ver
Sarmısak
Adam , Ayna ve Yalnızlık
Bayındırlık Bakanımız Zeki Ergezen"e

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gelme Bu Gece [Şiir]
Nehir, Deniz, Sen vs. [Şiir]
Aşkı Küstürdük! [Şiir]
Bir Islık [Şiir]
Aşktan Korkan Adam [Roman]
Size Aşık Olabilir Miyim? [Deneme]
Bugün Seni Her Zamankinden Çok Özledim [Deneme]
Nefesimi keseceksin biliyorum! [Deneme]
Korkak Erkeklerden Sıkıldım [Deneme]
Aşk, askerlik, erkekler... [Deneme]


ESRA BAYKAL kimdir?

Arıza hallerin dışa vurumu

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan,Murathan Mungan, Sait Faik, Alain De Paton


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.