Ağlamak da bir zevktir. -Ovidius |
|
||||||||||
|
YÖRESEL KELİMELER A avkırı: Uygun olmayan. ayrıksa: Alışılagelmiş duruma ters olan, değişik. Agubat: Avukat Avla: Bahçelerin , tarlaların etrafına çekilen korunak. Afır: Hayvan yemi konulan uzun,çukur yem kabı. Apdeslik: Eski tip lavabo. Ameden: Aniden. Artımık: Artan yiyecek, artık. Afacafa: Zar-zor Alager:Yarı olgun meyve. Acık: Azcık. Annı gabağına: Alnın ortasına. Annaç: Karşı cephe Allah emri: Deprem Aşşap: Ahşap Atık: Artık, şimdiden sonra Allahısmalladık: Alasmarladık B Badılcan: Domates Bahallı: Pahalı Baynımak: Sağlıklı bir duruma gelmek. Ya da maddi yönden iyiye gitmek. Basdun:Baston Betdelek: Münasebetsiz. Bolpazarı: Bolu’nun pazarı olduğu gün: Pazartesi Bıldır: Geçen sene. Bıdırdaşmak: Konuşmak. Bicik: Bir tane Büllemek: Üzerini örtmek. Badaşamamak: Birisiyle anlaşamamak, geçinememek. Bem: Benim Bezi: Bazı. Buruş: Hoşaf yapmak için kurutulmuş erik. Beserek: Saf, anlayışı kıt olan kişi. Böttürmek: Bir şeyi ateşte közlemek. Böğemek: Akan suyun önünü germek, bent yapmak. Bayrı: Bari. Birezden: Biraz sonra. Bi ta: Bir daha Böne: Böyle Bölet:Havuz Buva: Baba Bolbazarı: Bolu’nun pazarı olan Pazartesi günü. C Cıllamak: Tiz sesle bağırmak. Cırmalamak: Tırmıklamak. Cebelleşmek: Birisi ile inatlaşmak, onunla uğraşmak. Ceyran :Elektrik Curuk: Hindi Cocor: Hindi Cingan : Çingene Cımbıldak: Hafifmeşrep Cüme: Cuma Cacur: Fermuar Ciciklemek: Küflenmek Cazı: cadı Cıdavı: Arsız Curu: Sulu.İçinde suyu fazla olan.( Curu hamur yoğurdum.) Conguldatmak: İçinde sulu bir şey olan kabı, sallamak.Sıvı maddenin çalkalanmasına sebep olmak. Cibertmek: İyice dövmek. Curutmak: Koyu bir maddeyi sulandırmak.(Süzme yoğurdu curuttum.) Cuvap: Cevap. Ç Çükündür: Şeker pancarı Çon: Kalça Çınır: 1-Sınır.2 –Karda açılan yol. Çelertme: Yaramaz, uykusuz, huysuz bebek. Çalmak: Sürmek(Ekmeğe yağ çaldım.) Çekişmek: Azarlamak. Çemkirmek: Bağırıp çağırmak. Çiğmızrak:Tamamen, hepsi.(Ağaç çiğmızrak çiçek açmış.) Çemek: Geveze.Büyüklere karşılık veren. Çezmek: Çözmek Çiritmek: Çömelmek Çampıldatmak: Sulu bir şeyi sallamak.( Bardağı çampıldatınca, su döküldü.) Çırpıştırmak: Dövmek. Çıkatdıramamak: Kim olduğunu hatırlayamamak, tanıyamamak. D Datlımcak: Tatlımsı Dargamak: Dağınıklığı toplamakdüzeltmek. Dinelmek: Dikilmek. Dömbelek: Darbuka Dombay: Manda Dokdur: Doktor Demden: Demin, biraz önce. Dıngıldak: Konulduğu yerde düzgün, dengede durmayan.(Bu masa dıngıldak.) Dığdı: Tığ işindeki her bir zincire verilen ad. Debildemek: Kımıldamak. Diş: Örgü örmekte kullanılan şiş. Dürü: Düğün hediyesine verilen ad. Denişik: Değişik Dizlik:Uzun paçalı iç giysisi. Di’ha: İşte Döbellenmek:Yuvarlanmak. Döblecik: Üzerinde yalnız iç çamaşırı bulunan kişinin görüntüsü. Dirgez: Diri.(Kumaş için kullanılır.) Dutlaştırmak: Birinin eline herhangi bir şeyi alelacele vermek. Duravarmak: Yorulmak. Doru: Doğru Domatiz: Domates Dobalan: Lop yumurta Dolav:Dolap E E’ce: İyice Emme:Ama Ediraf:Etraf Ertişmek: Birisiyle sürekli uğraşmak, musallat olmak. Esik: Eksik Ezelde: Tevekkeli Eşi: Ekşi Eşimek: Surat asmak. Elpiştirme:Yaramaz ve bilmiş kız çocukları için kullanılır. Ekceyvice: Eni konu, iyice Eyellim: Eğer ki Evitlemek: Ayıklamak. Eplemguç: Tahteravalli Ettiyarar: İhtiyar. Ettiyallamak: İhtiyarlamak. Evzalı: Nazlı.Kahrı zor çekilen kişi. Emeyara: İstenildiği kadar iyi olmayan. Emişik: Süt kardeş. Ebrik: Yumuşak.(Genelde börek için kullanılır.) Ellek: Sözünde durmayan, dönek. Enim şenim: Enikonu Enatdar:Anahtar F Fıydırmak: Fırlatmak Fızlaşmak: Soğuktan ellerin ayakların donması. Fızlı: Hızlı Faslı: Kesilen böreğin her bir parçasına verilen ad. Faşdırdamak: Kızıp, sinirlendiğini davranışlarıyla belli etmek. Fike: Musluk G Gada: Kadar Garı: Kadın Galla: Kadınlar. Galan: Artık, şimdiden sonra.(Bu işi bıraktım galan.Çalışmayacağım.) Gafa Kâadı: Nüfus kâğıdı.Gayfe:Kahve. Gı: Kadınlara, kızlara yönelik hitap şekli. Kız. ”Al gı! Şunu mutfağa götür.) Gır: Gurbet.(Bizim çocukların hepsi gırda.) Gış:Kar.(Bu yıl pek gış yağdı.) Gabahet: Kabahat Gıygaşık: Aralık kalmış, tam kapanmamış.( Bebeğin gözleri gıygaşık.Şimdi uyuyacak.) Gıymatlı: Kıymetli Gan yokarı: Karnı yukarı gelecek şekilde, sırt üstü yatar vaziyetine verilen ad. Gicirgen: Isırgan otu Gakılı: Ağzına kadar dolu. Gağşamak: Vidalı, menteşeli bir eşyanın zamanla gevşemesi. Gödermek: Soğuktan eli ayağı buz kesmek. Gondurmak: Üstünden ölçmek, tahmin etmek. Ganzımak: Dik duran bir şeyin,geriye yatması. Gatın gatın: Kat kat, tekrar tekrar. Gınamsık: Sinameki. Gegemek: 1-Çentik 2- Tığın ucundaki çıkıntıya verilen ad. Guytak: Çukur, rüzgâra kapalı yer. Gapcık: Kabuk Güccük: Küçük Gülüş çığrış: Güle oynaya, neşeli. Girenlemek: Havanın sertleşmesi. Gımcıklamak:Yerinde duramamak.Bir sıkıntısını, bir acelesini belli etmek. Gırcınmak: Bir sıkıntını bir rahatsızlığı, çeşitli davranışlarıyla belli etmek.(Hastayın deye gırcınıp duru.) Gamildetmek: Ağır bir eşyanın, onu kaldıran kişiyi zorlaması. Gaşım : Kardeşim Gızınmak: Ateşte veya sobada ısınmak. Ganırtma: Lâf anlamayan.Sözden ve olaylardan pek etkilenmeyen. Ger’den geri:Uzaktan uzağa. Garece: Ne az, ne çok.Kararında. Gaypancak: Kaygan olan. Gakmak: Kalkmak Gonşu: Komşu Goygamak: Kaldırmak, yerine koymak. Goyvermek: Bırakmak, salıvermek. Gorava: Kızılcıktan yapılan konsantre. Gozurdamak:Diklenmek.Bir konuda bilmişlik taslamak.(Hadi ordan! Gozurdayıp durma.) Gözel: Güzel Göynümüş: Çok fazla olgunlaşmış meyve için kullanılır.(Bu armut göynümüş.) Göğercin: Güvercin H Habar: Haber Hışdamamak: Hiç oralı olmamak, aldırmamak. Hışdınmamak: Hiç oralı olmamak, aldırmamak. Hiyonklamak: İki veya daha fazla kişinin, aralarında gereksiz yer ve zamanda konuşması. Hıra: Küçük Hayat: Evlerde giriş katındaki ayakkabı çıkarılan yer. Hinci: Şimdi. Havayelli: Avare Hayallamak: Şüphelenmek. Haydırdamak: Avare avare gezmek. Hengâme: Ana baba günü. Hesaret: Hastalıktan ya da çok çalışmaktan bitkin düşmek. Heva: Hava Heva yere:Boşoboşuna Hıcacık:Ufacık. Hırkıldaşmak: Ağız dalaşı yapmak. Hılhış: Karın doyurmayan, abur cubur yiyecek. Huysutmak: Bir davranıştan, bir yiyecekten nefret etmeye neden olacak bir duruma düşmek. Hevla: Helva Handendir:Ne zamandır.(Handendir hastayın.) I Iccak: Sıcak Ih: Soğuğa, rüzgâra kapalı yer Irahat: Rahat Iramazan: Ramazan Irılmak: Kadının hamileyken, çocuğunu kaybetmesi. Irmak: Çamaşırhane Ildırışık: Çok aydınlık. İ İmmana: Çok İnce ibaret: İyice.(Doktor, ince ibaret muayene etti.) İrkmek: Biriktirmek. İsan: İnsan İpildemek: Hafif hafif kıpırdamak.(Perde rüzgârdan ipildiyor.) İslah: Adeta İnkipda: İptida, ilk önce. İlkipda: İptida, ilk önce İlmek: Değmek, temas etmek. İlâzım: Lâzım İlimon: Limon İşlim güşlüm: Enikonu İkrahsınmak: Tiksinmek. İrezil: Rezil K Kaşık sapı: Mudurnu’nun yöresel yemeği.Hamurişi bir yemek türü. Kelem: Lâhana Karakabuk: Kestane Kaykıla kalmak: Ölmek, soğuyup buz gibi olmak. Kösülmek: Yorulmak. Kürtün yığmak: Karlı bir havada, rüzgârın karı, bir taraf yığması. Kezlemek: Birisini pusuya düşürmek için fırsat kollamak. Korkagelmek: Birden bire korkmak. Kehat: Kâğıt Kerezimek: Günden güne sağlığın bozulması.( Bu ağaç da iyice kerezidi.) L Löbürdemek: Söylenmek Laylon: Naylon Liylaki: Leylak Lağap: Lâkap Löbet: Nöbet M Müceddet: Yeni Menemme: Galiba Mani: Her zaman, sürekli Murabba: Salça Mahya: Panayır Masarıf: Masraf Mor badılcan: Patlıcan Mısmıllamak: Sözle veya dayakla birini cezalandırmak. Mıncıklamak: Yumuşak bir şeyi parmaklar arasında sıkmak. Merdemen: Merdiven Mezellik: Mezarlık Makat: Sedir veya divan örtüsü Mayiş: Maaş Metiro: Metre Mehel olsun: Oh olsun! Malhazır: Kapaklı bakır tabak. Müstembel: Kullanılmış, yeni olmayan. Makseten: Mahsuscuktan Mıymıy: Mızmız,ağır kanlı. Manâcı: Her şeye bir kusur bulan. Mahna bulmak: Ayıplamak Mozak: Çam kozalağı Meh: Almaktan emir. Mubal: Vebal N Nemelhacatın: Nene lâzım, nene gerek? Nankısı: Hangisi? Nahak yere: Haksız yere, boşu boşuna Naşırfa: Maşrapa Nom hayır: Hayırsız Ne man: Ne kadar da... Nara?: Ne gezer, nerde! Narasın?: Ne gezer, nerde! Nosbatar: Sevimsiz, suratsız. Nuçun: Niçin Nipacan: Ne yapacaksın? Nepacan?: Ne yapacaksın? Nipbatsınız: Ne yapıyorsunuz. N(M)üzümsuz: Lüzümsuz O Olakalmak: Biriyle uğraşmak, musallat olmak. Oyasa: Uyuşuk, eli ağır Ordan kere: Ondan sonra... Olduk gada: Yasak savacak kadar, yarım yamalak Oyurgalamak: Teğellemek Okumak: Davet etmek. Osamak: Aldanmak, yanılmak. Otobos: Otobüs Olduk gada: Oldu diyecek kadar.Adet olacak kadar. Ö Öset: O saat, hemen, derhal Öşertmek :Abartmak Örüklemek: Ağzına kadar doldurmak. Örüzger: Rüzgâr Öne: Öyle P Padadiz: Patates Pavkırmak: Sinirli sinirli bağırmak. Pavlika: Fabrika. Piskevit: Bisküvi Pösteki: Hayvan postu Pekemek: Bir şeyin ağzını kapatmak. Peşkir: Ucu saçaklı havlu Penayir: Panayır Periz: Perhiz Panga: Banka Pantul: Pantolon Pazı:Hamur yumağı Pala: Kumaş parçası Parı: Biraz Pallamak: Odunu baltayla parçalamak. Pısmak:1-Sinmek, gizlenmek.2-Hacmin azalması. Pıyırtdak: Derhal ,hemen.( Çarşıya pıyırtdak gittim, geldim.) Pıska: Kapuska Piyazlamak: Dolduruşa getirmek. Parıldamak: Tirtemek R Rico etmek:Yaka silkmek.Nefret etmek. Radıyo: Radyo Ravak: Çok koyu şerbet Rabbini sormak: Kin beslediğini birine, dersini vermek, intikam almak. Rahmet:Yağmur S Sehet: Saat Süren süren: Akın akın Sentil savuş: Yalpalaya yalpalaya Sındı: Makas Seyitmek: Koşmak. Sacicak: Sac ayağı Sürgüç: Bulaşık bezi Sarkmak: Özenmek, heves etmek Salak: Ağaçtan yapılmış uzun sırık. Salık: Sağlık Soğuklamak: Üşütmek Susa: Şose Sıpıtmak: Fırlatmak Sıyırıvermek: Başıboş bırakmak Sıyıttırmak: Bir uçtan girip, öbür uçtan çıkmak, gezmek. Saysınmamak: Saygı göstermemek Sıkılamak:1-Birini konuşturmak için sıkıştırmak. Selpeş: Serbest Sünge: Ekmek fırınının külünü, kömürünü temizlemekte kullanılan, ucunda bez takılı sopa. Söyündürmek: Söndürmek. Sormak: Emmek Ş Şaklamak: İkiye bölmek. Şinci: Şimdi Şinciye gada: Şimdiye kadar Şipdek: Hemen anında etki etmek.(İlâç içince ağrılarım şipdek kesildi.) Şöne: Şöyle T Ta: Daha (Ta çok beklesin o gelecek diye.) Tentene: Dantel Töskürmek: Birini yıldırmak, geri çekilmesini sağlamak. Taranmak: Yıkanmak Tüylü tombak: Şeftali Talike: Tehlike Tosturdamak: Tafra etmek. Tulu: Dolu(yağış). Tasımlamak: Kafadan ölçmek, biçmek. Tavsımak: Bir şeyin şiddetinin azalması Tıknacık: Küçücük ama kullanışlı ev. Temek: Ahır penceresi Tığteber: Tamamen, hepsi Tosba: Kaplumbağa Taklaştırmak: Araştırmak, soruşturmak Tedik: Çabuk Tehne: Tenha Tehnelmek: Tenhalaşmak Töbusun: Tövbe olsun Takanak: Takıntı Tokaç: Elde çamaşır yıkarken kullanılan, fırın küreğine benzer âlet.(Çamaşırları tokaçlamazsan kiri akmaz.) Töbeler hakku uçun: Andolsun ki.(Böyle yaptığını bir daha görürsem, töbele hakkı uçun darılırım sana.) U Ufecik: Ufak Uçun: İçin ( Sizin uçun yaptım bu yemekleri.) Unca: O kadar(Unca söyledim yapma diye ama, dinletemedim.) Uşak: Çocuklara hitap şekli.(Uşak! Çabuk buraya gelin.) Uvvaşık: Uyuşuk Ü Ürya: Rüya Ünnemek: Bağırmak Ürgendere: Üvendere V Vakıt: Vakit Vire: Habire, durmadan. Velesbit: Bisiklet Y Yuka: İnce Yere beraber: Alçak gönüllü Yüzü yerde: Alçak gönüllü Yaah: Hayır, olmaz. Yaslahaç: Hamur açılan tahta Yanız: Bir şeyin kenarı Yarsımak: Özenmek Yıldırdak: Hafif meşrep Yence: Hafif Yeren: Arkadaş Yetirik: Şımarık, sonradan görme. Yetirememek: Kullandığı, harcadığı bir şeyi ayarlayamamak.(Maaşımı yetiremeyon.) Yalabık: Kaygan Yekselemek: Birini küçük görmek.Onu sindirmeye çalışmak. Yapışak: Aşırı titiz, sinameki Yalapşap: Yarım yamalak, acele yapılan iş. Yavıldamak: Oyalanmak, çok yavaş hareket etmek. Yırçalmış: Arsız, söz dinlemeyen, yüzsüz. Yo: Kez, defa Yosa:Yoksa Z Zırıncımak: İnat etmek, üstelemek, askıntı olmak Zibillik: Çöplük Zoba: Soba Zerhoş: Sarhoş Zatı: Zaten Zipci: Söğüt dalından yapılan düdük Zartlak: Palavracı Zıngıldatmak: Kımıldatmak.Sallamak.(Masayı zıngıldatma.) Zinhar: Asla, kat’iyen Zurnata: Zurna, klarnet Zurnatacı: Zurna veya klarnet çalan kişiye verilen ad.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |